KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarTekbirlemek Mevlevi Sikkesi Tekbirleme ve Giyme Töreni

Tekbirlemek Mevlevi Sikkesi Tekbirleme ve Giyme Töreni

18.01.2025

Tekbirlemek Mevlevi Sikkesi Tekbirleme ve Giyme Töreni

Sikke sözcüğü ise "damga", "alâmet", "kaide", "namus"  "kanun" anlamlarına gelmektedir. Mevlevilerin giydiği yünden yapılmış alâmet-i farîkaları olan başlıklarına da sikke denilmektedir.  [1]Mevlevilikte giyme kanunun, damgası veya Mevlevilik alameti olan sikkenin takılması ise bir törene tabi idi.

Sikke giymek,  Mevleviliğe kabul edilmek anlamından dolayı bir liyakate, hakka ve şerefe mazhar olabilmek demekti.  Mevlevilerin “sikke, fahir veya sikke-i şerif “dedikleri bu yün başlığı giyebilmek, derviş adayının Mevleviliğe kabul edilecek düzeye geldiği, Mevlevi dervişi olabilmek adına ortaya konulan belirli disiplinlerden alnının akı ile çıktığı yüreğinin pak olduğunun şeyh tarafından onaylandığı, sikke-i şerifi giymeyi hak ettiği anlamına gelmekteydi.  Çünkü “Sikke giydirilen kişi, olgunluğu, güvenilirliği, dergâh tarafından garanti altına alınmış değerli şahıs[2]demekti.

Sikke giyebilmek ise “Sikke Tekbirleme" denilen mezuniyet merasimi sonrasında olabilirdi.  Sikke giydirilme töreni haftanın Cuma ve Pazartesi günlerinde yapılırdı.  Bu töreni dergâhın şeyhi düzenler, Mevlevi dervişi olmaya hak kazanmış dervişin başına Mevlevi sikkesini giymesi için düzenlenirdi.  Şeyh’in sikkeye tekbir okuduktan sonra dervişin başına giydirmesine ise “Tekbirlemek “ veya “Sikke Tekbirlemek” denirdi.

Sikke giymeyi hak eden derviş bu sikkeyi ömür boyu giymekle mükellefti. Öldüklerinde dahi mezar taşlarının başı Mevlevi sikkesine benzetilir, “ vefat eden dervişin sikkesi, defin sırasında kabirde kefenin hafifçe açılarak başına giydirilirdi

Sikke giydirmek veya dervişi sikke giymekten men etmek yetkisi şeyhe aitti. Mevlevilerde üç tip sikke giymek şekli vardı. “Külâh-ı Teberrük” denilen sikke dergâhı ziyarete gelen misafirlere geçici olarak verilen emanet sikkeye denilirdi. Bu sikke misafir ayrılırken geri alınan sikkeydi. Dervişin giymeyi hak ettiği sikkeye “Külâh-ı İrâdet” , şeyhin giydiği özel destarlı sikkeye ise “Külâh-ı Hilâfet” denilirdi.

Mevlevilerde en ağır ceza sikke giymekten geçici veya sürekli olarak men edilmekti.  "Ser u pâ etmek" yani baştan ayaktan etmek demek, sikkesinin ve hırkasının alınıp, dergâhtan ve Mevlevilikten ömür boyu atılmak cezasıydı. Bu cezayı alanlar bir daha hiçbir Mevlevi dergâhına alınmazdı. "Seyyah vermek" cezası almak ise mezun olduğu dergâhtan atılmak ama sikkesini alarak bir başka Mevlevi dergâhına sürgün edilmesi demekti.

Pek çok divan şairimiz Mevlevi olduğundan sikke giymek, tekbirlemek, sikke giymekten men edilmek konuları dini tasavvufi şiirimizde sık sık sözü edilen konulardan olmuşlardır.  

“Külahı yâyını tekbirletmiş taze sâliktir.”

Sabah-ı ıydde güyâ külâh-ı şemsidir hurşid

Giyerler hangâh-ı dehr de tekbîr ile anı          Seyyid Vehbi

 

Seyyid Vehbi bu beytinde Mevlevilerin bayram sabahı tekbirle sikke giydiklerini ifade etmiş olmaktadır.  Güneş ile şeyh ve Şmsi Tebrizi arasında da irtibat kurulmuştur.

 

Değil devrinde hâle, halka-ı tevhide girmiştir

Külâh-ı lem’asıngiymiş sere tekbir eder mehtâb   Kâmi

 

Sanma sûfî hırka egnümde külâhum serdedür

Bâdeye rehne konılmış her biri bir yerdedür     Behişti  Ramazan 


KAYNAK


[1] Özönder, H. Tarihi Boyunca Mevlevî Kıyafetleri ve Sembolik Anlamları. Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları. Yayın No: 133

[2] https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/konya/kulturatlasi/sikke

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da