Terane 2

İki sabah arasıdır gece

Kişisi Rıfat, olmaz birey sel sıfat

Sıfatsız ama elinde tutardı ece

Ayakkabı kutuları, torba torba

“Bana her şey seni hatırlatıyor”

Derken hece hece

Din, kin, hin, cin

Biri bırakır biri alırdı imece imece

 

Kendi öncesinin garabetinden

İmbatı yelle

Çok umutlar konuşa

Bir gel oldu

Lakin serabı selle

Döşeği bırakıp

Yastığa bakmadan belliydi

Eski dedi

Atatürk dedi, cumhuriyet dedi

Laiklik yüzleşme dedi

Yalan talan

Heyhat koyuluşla

Payı malmış kalan

 

Bir geldi, pir geldi

Ama her yanı uyuzdan keldi

Kaşıyıcılar kaşıdı

Vadesini kısa sona kadar taşıdı…

 

Çok kez her hamiyet

Olmaz samimiyet

Vakıfla aklanması

İçteki kirin saklanması

Her ağız açışla

12 Eylül 28 Şubat dersin

Gül elinde bülbülce hedersin

Heyhat 28 Kasım olur senin de dersin

 

Biriler vardı ki, her yanlışına

Yaşını kattı, kaşını çattı

Umurunda mıydı aymaza

Parazit yapan hattı

 

Gün hitamlaydı sağında solunda

Deniz bitti, kara çıktı yolunda

Etrafına, etrafıyla batağını ördü

Batıyorken bile aymazdan gafil

Yaştan boğuluyordu

Sebebi saikını çatılan kaştan gördü

 

Dün, Güneş’i öğrenmezdi yarından

Evladın çiğ yemişliği babayla

Çocuğun ağrıları vardı karından!

Derdi.

 

Masumiyetin tertemiz gezicileri

Ses edip haksızlıkları ve nifakı ezicileri

Görünürdü ana babaların harbiyesizliği

Bundandır derdi gezici çocukların terbiyesizliği!

 

Yenmişti her kezinde hurmalar

Suçluluğun telaşıyla başladı kurmalar

“Bizim niye haberimiz yok” demeği

Çıkarken tırmalar olan yoksulun emeği

 

“Boşuna mı” derdi vefa

Sürerken demi sefa

“Beni niye tutuklamıyorlar?”

Nedensiz adamı mevcutlu kılmazlar dedikleri

Daha dün ödüllenişiyle maaşa, doyduramıyordu

Sığmazlık büyüklüğüyle yere göğe koyduramıyordu

Bu zevk içindeyken

Söylemiyle oluşun sefayı demini almazda

Bir türlü

Sağduyulu oluşun tüzeldi ayarında kalmazda

 

Aynı nisap, aynı hesap

Yalan talan babadan oğula devren

Üst yöneticiden alttakilere geçen

Ucu kendisine dokunduğunda

Bu adaletsizliktir demeyi seçen

 

Boydan uzak, konudan tuzak

Hırsızlığı görmedi

Başarıyı kıskanıyorlar dedirtti

Benim memurum, müdürüm derken

Polislerini yedirtti!

 

Ne olmuştu da?

Destancılar olmuştu örgüt?

Emre amadeye yazdıra yazdıra destane

Devrildi üstüne

Altında ezilirken zikri bozuk devri mestane

 

Suç var failiyle

Lakin ilişkisizin olur kailiyle

Suç ve suçluluk olabildikçe tekiliydi

Kailci, halkın değil de

Sanki kirâmen kâtibin vekiliydi

Aklamaya ön olup, suçluları geri çekildi

 

Bir bir birleyip

Aynı yağmurda kirleyip

Tomalarla, destanlarla dirileşip

Vururlardı sesi

Basa basa aynı nağmeyi tona

Beraber yürüdüler bu namert sona

 

19.12.2013