Triyole Nedir Triyole Örnekleri

Triyole Nedir

Triyole, Batı edebiyatına mahsus bir nazım şeklidir. Türk edebiyatında ilk  triyole örneklerini Servet-i Fünûn dönemi şairleri yazmışlardır. Bu nedenle tiryole nazım şekli Türk Edebiyatına ilk kez Servet-i Funun şairleri tarafından sokulmuştur. Buna rağmen Türk şairleri triyole nazım şekline pek rağbet etmemişler bu nazım şekli pek az şairimiz tarafından kullanılmıştır.

Tiryole toplamda on dizeden oluşan batı Edebiyatına mahsus bir nazım şekli olmaktadır. Bu nazım şekli iki mısra ile başlar. Sonraki bölümleri ise iki dörtlükten oluşan nazım birimleri ile devam ederek biter.  Yani başlangıçta bir beyit ve sonrasında iki dörtlükten meydana gelir.  Ancak başlangıçtaki beytin ilk dizesi birinci dörtlüğün sonunda ikinci dizesi ise II.  Dörtlüğün sonunda tekrar edilir.

Triyole Örnekleri

HİLÂL-İ SEHER

Yüzünde hasta-i sevdâ gibi melâhet var
Nedir bu hâl-i perîşânın ey hilâl-i seher?

Sabah-ı feyz-i bahârîde mübtesem ezhâr
Çemen çemen mütemevvic nesîm-i anber-bâr
Niçin? Ben anlamadım kimden etsem istifsâr?
Yüzünde hasta-i sevdâ gibi melâhet var

Dem-i seherde yanında şu parlayan ahter
Hazân içinde solan bir çiçek gibi dil-ber
Sürûr-ı fecr ile şâdân iken bütün yerler
Nedir bu hâl-i perîşânın ey hilâl-i seher?    Tahsin Nahit

 

VUSLAT GECELERİNDE  ( TRİYOLE)

 

Yıldızları kıskandıran vuslat gecelerinde,

Sermest olurum gözlerinin hüznünü içerken.

 

Buldun mu yiten hazları sonsuz yücelerinde,

Hasret kavuşur közlere eşsiz hecelerinde.

Seyret yine yangınları aşkın nicelerinde,

Yıldızları kıskandıran vuslat gecelerinde.

 

Hicrân tüketir ömrümü meçhullere göçerken,

Bülbül bile hayrân olur feryâdıma uçarken.

Mehtâp uyanır şevk ile sen gizlice geçerken,

Sermest olurum gözlerinin hüznünü içerken.   Necibe Çetinkaya

müstefilü/müstefilü/müstefilü/feûlün

 

 

SON DEM )( (TRİYOLE)

 

Geçiyor son demi ömrün yağıyor şimdi hüzün

Nice sensiz nice sessiz nice mahsun şu gönül

 

Perilerden daha mehveş güle benzerdi yüzün

Soramam nerde bıraktın o bahâr renkli gözün

Hani nazlar hani hazlar şivekâr oldu güzün

Geçiyor son demi ömrün yağıyor şimdi hüzün

 

Yine bülbülde figân var sararıp solmada gül

Yakıyor leyl-i firâk âh ne ataş var ne de kül

Gehi aşkâr gehi meknûn sararım günlere tül

Nice sensiz nice sessiz nice mahsun şu gönül  Necibe Çetinkaya

 

feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün

. . -- -- / . . -- -- / . . -- -- / . . --

8 + 7 duraklı ÖZLEŞİM