Şehrengiz Nedir Konuları Bölümleri ve Örnekleri

06.01.2013

 

Şehrengiz Nedir

Osmanlıca yazılışı شهرأنكيز

Farsça, şehr شهر   sözcüğü sözlüklerde “Ay, şehir, kent. Bir şeyi izhar etmek. Teşhir etmek.” Anlamlarına gelir. Farsça,”-engiz” ek fiili ise (koparan, karıştıran, tahrib eden ) anlamlarındadır.  

Bu eserlerde şehrin güzellikleriyle şehri birbirine katan güzellerden söz edilmiştir. Bu nedenle bu eserlere 'Şehr-engiz', yani  “Şehir Karıştıran”  denilmiştir. Bu türün ve Şehrengiz kelimesinin Fars Edebiyatındaki karşılığı şehrâşûbdur.

ŞEHRENGİZ NEDİR VE FARKLI TANIMLARI

Divan edebiyatında” bir şehrin güzellerini, bir şehrin güzellerini, doğal ve tarihî güzelliklerini, sanat ve meslek erbablarını ve onların sosyal durumlarını [1] o şehrin mahbûblarını ( sevilen kişilerini esnaf güzellerini )  anlatan eserlere şehr-engiz demişlerdir. Kimi şairlerimiz yazdıkları Şehrengizlere “Şehir- aşup “ adını da vermektedir. Bir çok araştırmacı şehrengizlerin Fars edebiyatı kökenli bir edebi tür ılarak değerlendirir. Ancak kimi Türk araştırmacılarına göre şehrengizler , tıpkı gazavâtnâme, sûrnâme ve târifnâmeler gibi Türk edebiyatına mahsus ve Türk edebiyatında ortaya çıkmış bir  divan edebiyatı türü olduğunu savunurlar. [2]

Şehrengizi iyi anlayabilmek veya yanlış anlatmamak için yapılmış tanımlardan örnek vermek gerekirse: Ferit Devellioglu; “şehir karıştıran: ed: bir yerin tabîî ve sosyal özelliklerinden bahseden bir nazım türü. [ çoğunlukla bu çeşit eserler, sosyal hayat bakımından bir takım dedikodulara sebebiyet verecek mahiyette idi…]” (Devellioglu, 1970: 1181) şeklinde tarif eder. Agâh Sırrı Levend bu kabil eserleri anlatırken “Bir şehrin güzellerini tasvir maksadıyla kaleme alınmış eserlerdir.” demektedir (Levend, 1958: 13) [3]Ansiklopedik Dîvân Şiiri Sözlüğü adlı eserin II. cildinde Dr. İskender Pala da Şehrengiz maddesini açıklarken “Dîvân edebiyatında bir şehir ile o şehrin mahbupları hakkında yazılan manzum eser. Küçük kitaplar hâlinde düzenlenen şehrengizler (şehir karıştıran) yalnız Türk edebiyatında görülen millî bir nazım türüdür” demektedir (Pala, 1989: 383).[4]

Bu tanımlardan da anlaşıldığı gibi şehr-engizler kültür merkezi olan bir şehri ve o şehrin sevilen kimselerini, güzellerini, meslek erbaplarını doğal, kültürel, sosyal hayat ve tarihî  yönlerini konu edinen, manzum olarak kaleme alınmış eserlerdir.  “Bir şehrin güzellerini ve güzelliklerini anlatmak amacıyla yazılan manzum örnekler olan şehrengîzler aynı zamanda şehir hayatının, çarşının ve sosyal yaşamın Divan şiirine yansıtıldığı bir tür olmuştur. Bu tür eserlerin başında şehirle ilgili çok genel bilgiler verilmiş ve övgüler düzülmüştür.[5]

 

ŞEHRENGİZLERDE EŞ CİNSELLİK VE MUZIR MEVZULAR

Şehrengizler konuları bakımından şehir hayatı, şehirlerin doğal, tarihi ve diğer güzellikleri, şehirdeki sosyal hayatla ilgili olaylar, kişiler, şehirdeki güzeller, mahbuplar ve diğer insanları anlatan tanıtan manzumeler olarak karşımıza çıkar. Fakat Şehrengizler bir şehrin tabiatı doğası ve diğer güzelliklerinden bahsetmekten çok şehrin gılmanları, esnaflık yapan erkek güzelleri,  mahbupları ve şehirdeki mahbupların tasviri,  beşeri zevk ve eğlence amaçlı, tabi güzelliklerden çok sosyal unsurların tasvirlere dayanan müstakil eserler olarak karşımıza çıkar.

Ancak bazı araştırmacılar şehrengizler hakkında detaylı bilgiler vermekten içerikleri hakkında irdelemeler yapmaktan kaçınırlar.  Bazıları ise şehrengizleri sadece  gılmanların ve mahbupların övüldüğü eserler olarak gösterir. Bazıları ise kimi ahlaki sakıncaları olan konulara da değindiği için hakkında fazla şeyler söylenmeyen, üstü örtülmeye kalkışılan veya ikinci üçüncü düzeyde şairlerin yazdığı edebi değerleri olmayan şiirler olarak göstermeye kalkışmıştır.

Sadece Azizî’nin İstanbul şehrengizinde kadın güzellerin anlatıldığını, diğerlerinin ise erkek güzellerini tasvir ettiğini ve bunların bazılarının da çok  “müstehcen” olduğunu idrak edersek araştırmacıların bu konulara neden uzak durdurduklarını da ifade etmiş oluruz.

Ki bazı araştırmacılar “Osmanlı edebiyatındaki eşcinsel eğilimi saray hanedanına dayandırarak İslam dininin ve erkek egemen toplum yapısının bu eğilime girdiği” (  EMİNE TUĞCU agy. dan referans, “Dilek Öztekin “Şehrengizler ve Bursa: Edebiyat ve Eşcinsel Eğilim” ) [6] şehrengizlerin de bu eğilimi ifade eden eserler olduğu görüşündedir. Bu eserlerde “güzeller için âfet, şuh, mehrû, işveger, mahbûb, dilber, hûbân, bütân gibi kadınlara mahsus nitelemeler kullanılmakla beraber söz konusu edilen kişiler büyük oranda erkektir.” [7]“Bu sebeple şehrengizler, bir şehrin erkek güzellerini tasvir amaçlı kaleme alınan dindışı, müstakil eserler olarak kabul edilir.”[8] Divan şairleri ise şehrengizleri, “  Bir grup şairlerin, Gılmanın vasfı konusunda yazılan manzumeler” olarak tarif ederler. [9]

Fakat şehrengiz yazan şairlerinin hepsinin üçüncü sınıf şair, yazılan şehrengizler de hiçbir sanat kaygısının gözetilmediği doğru değildir.

Fakat şehrengizlerin tamamen mahbuplar veya gılmanların güzelliklerini tasvir amacıyla yazılmadığı tabiat, doğa, tarihi güzellikler ve şehrin diğer güzel yönlerinden de bahsettikleri aşikârdır. Bu bakımdan bazı şairlerin şehrengizleri bu yönde kullandıkları veya bir grup şairin şehrengizlerin bu yönlerinden bahsetmeye meyl ettikleri söylenebilir. Gılmanlardan ve mahbuplardan söz edenleri Kâtip Çelebi’nin “ Bir gurp şair “ olarak ayırt ettiğine dikkat çekmek gerekir. Örneğin Lami Çelebi’nin Bursa Şehrengizi, Bursa’nın doğal güzellikleri, Bursa’nın tasvir ve tarifi için yazılmıştır. [10]

ŞEHRENGİZLERİN KONULARI ve BÖLÜMLERİ

Şehrengizlerde Kaside, gazel, kıta, rubâî, terkibibent gibi nazım şekilleri kullanılabilir. Ama asıl konu mesnevi tarzında anlatılır. Şehrengizlerin başında da mesnevî tarzında kaleme alınan diğer yapıtlarda olduğu gibi tevhit, münacat, na't gibi Allah'ı, birliğini ve Muhammed'i anlatan kısımlar da bulunur. Münacat bölümünde güzellere tutkun olmak nedeni ile dinî vazifelerin ihmal edilmesinden dolayı pişmanlık duyguları ve bağışlanma talepleri dile gelir. Mi‘râciyye’den sonra Hz. Peygamber’i, Hulefâ-yi Râşidîn’den söz edilir. Dönemin padişahı, sadrazam vb. ileri gelenleri övülür. “ Müellif kendisi hakkında bilgi …kış, bahar, gece ve gündüz tasvirleri ihtiva eden manzumelere yer verebilir. “Sebeb-i nazm-ı şehrengîz / hasbihal” bölümünde padişahın şehri ziyareti, bir dostun ricada bulunması, görülen bir rüya gibi sebeplerden ötürü eserin yazıldığı açıklanır.”[11]

Daha sonra şehirle ilgili çok umumi bilgiler verilir ve şehre övgü düzülür. Bazen bahar ve tabiat tasvirleri yapıldıktan sonra, bir şehirdeki mahbupların bir veya iki beyitlik tasvirleri yapılır. Ve daha sonra anlatılan şehir hakkında bilgiler verilir ve o şehir birkaç beyitle övülür. “Ancak bazı şehrengizler ise güzellerden ziyade, o güzellerin yaşadıkları (dönemlerinin kültür ve medeniyet merkezleri durumundaki) şehirleri, kentleri (başta İstanbul, Edirne, Bursa olmak üzere) konu alır. Bu tür şehrengizler bir şehrin hem fizikî yapısını hem de sosyo-kültürel dokusunu yansıtan eşsiz tarihî kaynaklar / belgeler olma özelliğini de taşırlar…” [12]

Bu kısımdan sonra da şehrin önde gelen mahbupları birer birer övülür ve onların ünlü oldukları yönleri anlatılır. Yine bu bölümde söz konusu edilen mahbupların vücut yapıları ve mesleklerinden[13] ululuklarından bahsedilir. “Yer yer aşkla dolu seslenişlere ve cinsel temalara da yer verilebilir.[14]

Şehrengîzlerde, meslekler, meslek sahiplerinin lakapları ve bu lakaplarla yapılan mecaz oyunları karşımıza çıkan özellikleridir.

Anlatılan güzeller genellikle -Azîzî’nin İstanbul için yazdığı Şehrengiz örneği dışında- erkek olup şehrin esnaflarından ve ileri gelenlerinden seçilen kişilerdir. Şehrengizlerde anlatılan güzellerin cinsiyetlerinin karışık olabilmesi sebebiyle bu güzeller için “ Mahbub” terimini kullanmayı tercih eden araştırmacılar çoğalmıştır.

Şehrengiz türünün edebiyatımızdaki ilk örnekleri XVI. yüzyılın ilk yarısında Mesîhî ve Zâtî’nin Edirne şehri için yazdığı eserlerdir. Bu ilk örneklerden sonra değişik şairler tarafından çeşitli şehirler hakkında başka eserler de kaleme alınmıştır.

Divan edebiyatında ilk Şehrengiz yazan Priştineli Mesihî’dir. 16. yüzyılın başında başlayan ve kısa zamanda çok yayılan Şehrengiz geleneği on sekizinci yüzyılda sona ermiştir. Edebiyatımızda en çok  Bursa, Edirne, İstanbul, Belgrad, Yenice, Bağdat, Üsküp gibi şehirler ve buradaki mahbuplar hakkında şehrengizler yazılmıştır.

Türk edebiyatında XVI. yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan Şehrengiz türünün ilk örnekleri Mesîhî ve Zâtî’nin Edirne şehri için yazdıkları eserlerdir. [15]

ŞEHRENGİZLERİN YAPISI VE NAZIM ŞEKLİ ÖZELLLİKLERİ

Şehrengîzler genel olarak, mesnevî nazım şekli ile yazılmış ve münâcât, na’t, sebeb-i te’lif, esas konu ve duâ bölümlerinden meydana gelmiştir. Şehrengizler genel olarak mesnevi tarzında yazılır. Kafiyeleşiş biçimi mesnevi tarzında yazıldığı vakit her beyit kendi arasında kafiyeli olarak yazılır. Mesnevi tarzında yazılan şehrengizlerin kullanıldıkları kalıplar da aruzun kısa kalıpları olurlar.

Şehrengizler birkaç yüz beyit uzunluğunda olabilen bir nazım şeklidir. Bu yönüyle mesnevilere benzer ve bu bakımdan da mesnevi nazım şeklinin özellikleri ile yazılırlar. Müstakil olarak yazılmış olan şehrengîzlerin dışında, Tacizâde Cafer Çelebi’nin Hevesnâme’si, Enderunlu Fâzıl’ın Hûbânnâme ve Zenânnâme’si gibi eserleri de şehrengîz özelliği gösterirler. [16]Ayrıca divan şiirinde semt ve şehir adlarından oluşan şiirler de yazılmıştır.

Şehrengizleri üç gruba ayırmak mümkündür.

1.Tek bir güzel ile hasbihal ve şehirde sergüzeştnâme şeklinde yazılanlar: Örnek: Çorlulu Kâtib’in İstanbul ile Vize (1513) konulu şehrengizi Enderunlu Fâzıl’ın “Defter-i Aşk “adlı .

2.Bir şehrin güzellerini ve zenaat erbabını tasvir edenler: Mesîhî “ Edirne şehrengizi”, İsmâil Belîğ “Bursa şehrengizi”, Enderunlu Fâzıl “Çenginâme” ile “ Zenannâme” 

3.Bir şehrin doğal ve tarihi güzelliklerini, kültürle ve sosyal özelliklerini anlatanlar; Lâmiî Çelebi’nin Bursa şehrengizi ve Nâzikî’nin Bursa’yı öven manzumesi gibi.

EDEBİYATIMIZDA BAŞLICA ŞEHRENGİZLER

Eski Türk Edebiyatı’nda 50 kadar şehrengiz tespit edilmiştir. Edirne, Bursa, Yenice, İstanbul, Belgırat, Üsküp,  hakkında Şehrengiz yazılmış başlıca şehirlerdir.

ŞEHRENGİZLER HAKKINDA YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR

Eski Türk Edebiyatı’nda 50 kadar şehrengiz tespit edilmiştir. İlk şehrengîzi (Edirne) 16.yüzyıl şairi Mesîhî’dir.

Şehrengizler hakkında bir  bibliyografya çalışması hazırlayan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü  Araş. Görevlisi  Fatih TIĞLI bu çalışmasında şehrengizler hakkında  7 kitap; 3’ü doktora tez öncesi çalışması, 2’si yüksek lisans tezi ve 4’ü mezuniyet tezi olmak üzere toplam 9 tez; 42 makale ve kitap bölümü; 10 ansiklopedi maddesi; 10 sempozyum bildirisi ve 7 adet de divanların ve tezlerin içinde yer alan şehrengiz metinleri olmak üzere toplam 85 çalışma tespit etmiştir. [17]

Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatında Şehr-engizler ve Şehr-engizlerde İstanbul, İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü Yayınları, İstanbul 1958,  Talât Tekin, “Türk Edebiyatında Şehr-engizler ve Şehr-engizlerde İstanbul, Hikmet Dizdaroğlu, “Şehrengizler”, Türk Dili, c. 7, sy. 81, Haziran 1958, s. 476-478.,  Ahmed Hamdi [Tanyeli], Şehrengizler , konu ilew ilgili başvuru yapılabilecek eserlerin bazılarıdır.

ŞEHRENGİZLERDEN ÖRNEKLER

Haber aldun ki şâhenşâh-ı devrânGelürmiş Bursa şehrin ide seyrânSalup zıll-i sa’âdet- güsteriniTemâşâ itmeg içün her biriniDilermiş bu diyâr-ı ide teşrîfKi olmış bâg u râgı cümle ta’rîf (82)    Şehr-engiz-i mevâzı’-ı şerîfe-i Brusa, Lami Çelebi [18]

İshak Çelebi Bursa şehrengizi, Münacaat Bölümü

Basîret nûrını feyz it İlâhîBana mahiyyetüm göster kemâhîSıfâtun mazharıdur bu zevâhirNe var zâtunda özge evvel âhir

Hevâ-yı nefs-i perîden mecâzızAnunçün tâlib-i ‘aşk-ı mecâzız (146) [19]İshak Çelebi Bursa Şehrengizi, Sebeb-i Telif BölümüBu şehrün çok didiler dilberiniGarîbiz görmedük biz ekseriniBilürsin komamışdur şer’ ruhsatKi ide gâyibe kişi şehâdetBudur yanımda olanlar müsellemKalanın bilmezem vallâhu a’lem (158)[13]

KAYNAKÇA 

[1] BAYRAM ALİ KAYA, https://islamansiklopedisi.org.tr/sehrengiz

[2] Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatında Şehr-engizler ve Şehr-engizlerde İstanbul, İstanbul 1958.

[3] Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatında Şehr-engizler ve Şehr-engizlerde İstanbul, İstanbul 1958.

[4] İskender Pala, Ansiklopedik Dîvân Şiiri Sözlüğü

[5]YAZAR, İ. (2007). (  “KONYA ŞEHRENGİZİ” ve “KARAMAN ŞEHRENGİZİ”ADLI ESERLER ÜZERİNE,*Fatma ALBAYRAK Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 1/2 2012 s. 161-175, den alıntı: ) Dürrî’nin Şehrengizinden Gümülcine’ye Bakış. Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları, 2(2), 771.

[6] EMİNE TUĞCU, ŞEHRENGİZLER VE ÂYÎNE-İ HÛBÂN-I BURSA: BURSA ŞEHRENGİZLERİNDE GÜZELLER, Bilkent Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Haziran 2007,

[7] BAYRAM ALİ KAYA, https://islamansiklopedisi.org.tr/sehrengiz

[8] Murat Yurtsever, “Lami Çelebi’nin Bursa Şehrengizinde Mekan Tasvirleri”, Uludağ Üniver. İlahiyat Fak., Sayı, 2, Yıl , 2,  Ç. 2 , 1987,

[9] Murat Yurtsever, “Lami Çelebi’nin Bursa Şehrengizinde Mekan Tasvirleri”, Uludağ Üniver. İlahiyat Fak., Sayı, 2, Yıl , 2,  Ç. 2 , 1987,

[10] Murat Yurtsever, “Lami Çelebi’nin Bursa Şehrengizinde Mekan Tasvirleri”, Uludağ Üniver. İlahiyat Fak., Sayı, 2, Yıl , 2,  Ç. 2 , 1987,

[11] BAYRAM ALİ KAYA, https://islamansiklopedisi.org.tr/sehrengiz

[12] Fatma ALBAYRAK, “KONYA ŞEHRENGİZİ” ve “KARAMAN ŞEHRENGİZİ”ADLI ESERLER ÜZERİNE, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 1/2 2012 s. 161-175,den alıntı (Alyılmaz 2010: 757).

[13] Yakup KARASOY/ Orhan YAVUZ, “Sehrengîz-i İstanbul” TÜRK_YAT ARASTIRMALARI DERG_S_ • 1, https://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfd,

[14] İskender Pala, Ansiklopedik Dîvân Şiiri Sözlüğü, s.

[15] Fatih TIĞLI, KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEHRENGİZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI TURK  EDEBIYATI/

[16] https://www.turkiyekulturportali.gov.tr/Sayfalar/DilEde

[17] Fatih TIĞLI, KLÂSİK TÜRK EDEBİYATINDA ŞEHRENGİZ ÇALIŞMALARI HAKKINDA BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI TURK  EDEBIYATI/

[18] EMİNE TUĞCU, ŞEHRENGİZLER VE ÂYÎNE-İ HÛBÂN-I BURSA: BURSA ŞEHRENGİZLERİNDE GÜZELLER, Bilkent Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Haziran 2007,

[19] EMİNE TUĞCU, ŞEHRENGİZLER VE ÂYÎNE-İ HÛBÂN-I BURSA: BURSA ŞEHRENGİZLERİNDE GÜZELLER, Bilkent Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Haziran 2007,

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar