Türk Kültüründe Nargile

21.08.2016

NARGİLE KÜLTÜRÜ VE NARGİLENİN TARİHİ SÜRECİ

 

Nargile yapımı, içimi ve kültürü epey vakitten beri Türk kültürünün önemli detaylarından biridir. Nargile eskiden beri kahvehane ve eğlence mekânlarının en çok kullanılan eşyalarından biri olmuş, evlerde, konaklarda ve köşklerde bile başköşelere kurulmuştu.  

Nargile içimi kadar nargile yapımı da bizim kültürümüzde bir hayli önemliydi. Eski konak, çay bahçeleri ve kahvehanelerde, bu tip mekânların raflarında, antika eser satan yerlerde, nostaljik eşyalar ile tezyin edilmiş mekânlarda Helen de en sık görülen objelerden biri de nargiledir.  Oldukça özenli yapılmış bu eşyalar görkemli görünümleriyle hemen dikkatleri çeker. Bu eşyalar eski zamanların desenleri, çizgileri, resimleri, renkleri ve diğer çağrışımları ile süslenmiş ve renklenmiştir. Geleneksel motifler ve desenlerle tezyin edilmiş bu eşyaların yapımında ustalaşmış belli merkezler bulunur..

Bazıları çinilere süslenmiş tombak kaplamalı maddi değerleri de hayli yüksek olan bu nargilelerin pek çoğu sanat eseri sayılır. Çünkü bu nargilelerin pek çoğu kişiye özel yapılır. Pek çoğu seri üretimi olmayan her biri diğerinden farklı özellikler taşır. Par kazanmak amaçlı yapılmış olsalar bile pek çok nargile başkasına benzemez şekilde yapılmıştır. Seri üretimi olmayan her biri el emeği yapıldığı izlenimi veren birer sanat eseri şeklinde görünürler.

Türk kültürünün asli parçalarından biri zannedilse de nargilenin vatanı Osmanlı sınırları değildir.  16. 17 yy dan beri Osmanlı hayatının bir parçası olduğu halde  nargilenin ana vatanı Hindistan olmaktadır. Nargile Hindistan’dan, , Farslara ve Araplara geçmiş oradan da Türklere doğru taşınmış zamanla başka kültürlerin içine de yayılmıştır. Nargilenin Balkanlara, Batı’ya doğru seyahatini sağlayan şüphesiz ki Osmanlılar olmuşlardır.

Bizdeki nargile kültürünün Amerika’nın keşfinden sonra ve 16. Yy dan dan itibaren de yayılmaya başladığı tahmin edilebilir. Çünkü tütünün ana vatanının Amerika olduğu ve türünün Avrupa ve Asya’ya yayılmasının da Kolomb sonrasında olduğu da muhakkaktır. Tütünün keyif verdiğinin keşfedilmesinden sonra insanlar tütün içmeye alışmışlar,   pipo, puro, sigara ve nargile gibi tütün içme yolları ve yöntemlerini de icat etmişlerdir.  

Nargilenin de 16. yy dan itibaren Osmanlı kültürüne girdiğine dair işaretler de vardır. Nargile, kendine özgü bir kültür oluşturan geleneksel bir tütün içme aracıdır. İlk nargilelerin Hindistan cevizlerinin içine kamış sokularak yapıldığı zamanla yerine kabak konulduğu, kültürden kültüre geçerken de bu günkü halini aldığı bilinmektedir. [1] Bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanın içilmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile kendine özgü bir kültür, adap ve muaşeret gerçekleştirmiş,  bu yönüyle de doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir.

Zaten nargile kelimesinin İran dilinde Hindistan cevizi anlamına gelmesi bu görüşün neredeyse ispatını yapmaktadır.  Zamanla Hindistan cevizi yerine kabak kullanılmaya başlanmış, sonra da  porselen ve bronz gövdeli nargilelerin yapımına geçilmiştir. Nargile için elverişli malzemeler olan  porselen ve bronz gövdeli nargileleri, cam, billur, çini, gümüş gövdeli nargileler izlemiştir.

Nargile aletinin yapımı ve ortaya çıkması  ile ilgili olarak   A.Esat Bozyiğit şu bilgiyi vermektedir. : "Bu âlet, ilk kez Hindistan'da icat edilmiş ve Narçil denilen büyük hindistan cevizinin kabuğundan yapılmış. Narçil, Mısırlılar tarafından da rağbet görmüş ve adına da nargil denilmiş. Araplar C harfini G sesiyle kullandıklarından Narçil, burada Nargil ya da Nargile biçimini almış. Daha sonraları İranlılar da bu âleti benimseyerek, büklüm yılan anlamına gelen Marpuç'u bulmuşlar ve narçil yerine fayanstan nargile şişesi, bronzdan başlık yapmışlar, öyle ki hemen ekime de başlayıp Isfahan, Şiraz ve Keşan'da güzel ve leziz Tömbekiler üretmişler. Tömbeki bir cins tütün oluyor. Şam ve Yemen'de de ağaçtan uzun başlıklar, hindistan cevizinden sac yağı üzerine oturtulmuş ve marpucu kalın bezlerle dikilmiş nargileler kullanmışlar, İranlılar Nargileye Galyan diyorlar." [2]

Araplarca "şişa", İranlılarca ise "galyan" olarak adlandırılan nargilenin tasarımında İslam kültürünün  derin izleri gözükür. Cami minaresini andıran ser kısmı bunu çok iyi simgelemektedir. Ayrıca ser kısmı genellikle çiçek ve yaprak desenleriyle süslenmekte ve bunlarda zaman zaman yaldız kullanılmaktadır. Marpuç kısmında ise genelde el dokuması olan kilim desenleri kullanılmaktadır." [3]

Osmanlı döneminde İran’dan getirilen ve zamanın kahvehanelerinde muhabbetlere eşlik eden tömbeki, bazı padişahlar tarafından yasaklanmıştır.  Bir çok yasağa rağmen Nargile içme ve nargile yapma Osmanlı kültüründe adeta bir simge haline gelmiş, kahvehanelerin ve meyhanelerin başlıca araç ve gereçlerinden birisi de olmuştur. Eski devirlerde konakların  vazgeçilmez eşyası olan nargile günümüzde de, çay bahçeleri,  kahvehanelerin otantik mekanlar, antika eser satan yerlerde, nostaljik mekanlarda en sık gördüğümüz objelerin başında gelmektedir

Eskiden sadece tömbeki tütünle içilen nargile, daha sonra çeşitlenmiş Mısır kültüründe ortaya çıkan aromalı nargile Türkiye’ye de sıçramış ve beğenilmiştir. Böylece Türklerde de aromalı nargile içimi yaygınlaşmıştır.

 

KAYNAKÇA

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/nargile-nedir-edebiyatta-nargile/120962

[2] A.Esat Bozyiğit, Milli Kültür Dergisi, Temmuz 1990

[3]https://tr.wikipedia.org/wiki/Nargile

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar