Kitabın Adı: Türkiye’nin Maarif Davası
Yazarı: Nurettin Topçu Dr.Nurettin Topçu. Türk yazar, akademisyen ve fikir adamı.
Doğum: 1909, İstanbul Ölüm: 10 Temmuz 1975,
İstanbul Dergah Yayınları, 212 sayfa
Sunuş bölümünden bazı bölümler:
“Cumhuriyet devri Türk düşüncesinin önemli, bereketli ve fikirleri itibariyle nadir mütefekkirlerinden biri…” “Nurettin Bey’in uzun yazarlık hayatı içinde en çok yazı yazdığı yayın organı, normal olarak kurucusu olduğu Hareket dergisidir.” “Topçu’nun hikayelerini bir araya getiren Taşralı kitabı ve hayatta iken basılmasına izin vermediği Reha adlı romanı ile Milli Eğitim ders programlarına göre kısmi değişiklikler ve sadeleştirmeler geçiren 5 ders kitabı da külliyat içinde neşredilmiştir.
“Önsöz”den bölümler:
“Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı, kültür ve maarif sahasında aranmalıdır.” “Felsefi kültür, mektebin temel taşıdır. Eflatun akademisinin kapısında “geometri bilmeyen buradan giremez” levhası vardı. XX.asır mektebinin kapısına “felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz” cümlesini yazmak gerektir. Milli mektebimiz ne medresedir, ne de çeşitli kozmopolit unsurların karışığı olan bugünkü mekteptir.” (s.15 )
Kitaptan Bölümler:
“Her defasında yıkılışımızın sebebi, benliğimizden kaçarak, Batı’nın taklitçiliğine sığınma sevdamızdır. İlk yıkım Servet-i Fünun’un temsil ettiği cılız, cesaretsiz, imansız ve bitik bir gençliği hayat çıkardı.” (s.22)
“Şüphe yok ki ümitsizlik, imansızlığa götürür. Kendine güvensizlik, kuvvete teslim eder. İradenin gevşemesi kaderci yapar.” (s.24)
“Yaratıcılığın yerini taklitçiliğin tutmuş olması, bu hatalı yol, son üç asırlık devrimlerimizin verimsizliği ile nihayetlendi.” (s.25)
“Kendini yetiştirmeden şefini arayan nesil ekilmeden sulanan fidana benzese gerek…Sonsuz alemlerle dolu kainatımızda ancak ümitsizler barınacak yer bulamaz.” (s.27)
“Mesuliyet de hürriyet gibi verilen şey değil, alınan bir şeydir…Kendi hareketlerimizle dünyaya gelmiyoruz, lakin kendi hareketlerimizle ölüyoruz.”( s.29)
“Millet ruhunu yapan maariftir. Maarifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer.”( s.30)
“Büyük İskender’in, hocası Aristo’ya borçlu olduğu büyük minneti ifade eden şu sözü ibret olmalıdır: “Babam beni gökten yere indirdi, hocam beni yerden göğe çıkardı.”(s.211)
“Bize “siz ne iş yapar, ne vazife görürsünüz?”diye soranlar olursa onlara, sonsuz sevinçle içimiz taşarak “Bizim vazifemiz karakter yapmaktır, şahsiyet yaratmaktır” diye cevap vermede saadet buluruz. Mektep koridorları gerçek fetihlerin yeridir.” (s.212)
Kitapla İlgili Görüşlerim:
Büyük bir dikkatle, üzerinde düşünülerek okunması gereken bir eser. Altı çizilecek çok önemli tespitler ve öneriler var. Aslında "öneri" sözcüğü kitapta anlatılanları karşılayacak ağırlıkta bir sözcük değil. Nurettin Topçu’yu bu eser vesilesiyle tanıdım. Ülkesinin eğitim ve öğretimi üzerine, öğretmenleri, öğrencileri, kültürü, sanatı, felsefesi, tarihi üzerine bu denli kapsamlı, bu denli idealistçe bir fikir mesaisi yapan başka bir isim var mı bilemiyorum.
Nurettin Topçu, eserinin adıyla özdeşleşmiş tam bir dava adamı. İdealist, cesur, kararlı ve her şeyden önemlisi davasının arkasında dimdik duran bir düşünce adamı. Eğitim ve öğretimin bir millet için ne kadar büyük bir anlam ifade ettiğini her satırda okuruna hatırlatıyor. Okurun bunu anlaması idrak etmesi için önemli örnekler sunuyor. Eleştiriyor ve eleştirdiği noktalardaki aksaklıkların nasıl düzeltilebileceği konusunda çok kapsamlı, sistemli çözüm önerilerinde bulunuyor. Eğitim öğretim alanındaki sorunlarımızı titizlikle ele alıyor ve maddeler halinde, sistematik bir yaklaşımla o sorunlarıçözmeye davet ediyor. Eğitim öğretimin; en önemli, en esaslı davamız olması gerektiğinin altını çiziyor.
Kitabı okurken bir öğretmen olarak ne kadar büyük bir sorumluluğumuz olduğunu dolu dolu hissettim. Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirebilmiş miyim, getirebiliyor muyum diye düşünmeden edemedim. Bakın, “muallim” başlıklı bölümde Nurettin Topçu biz öğretmenleri nasıl tanımlıyor: “Ruhumuzun sanatkarı, hayatımızın nazımı olan muallimin aramızdaki yerinin yüksekliğini, vazifesinin geniş ruhi mesuliyetinin pek ağır olduğunu maalesef gençlere değil, bugün muallimlere hatırlatmak lüzumunu duyuyoruz.” (s.65) “Dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan muallimdir.”( s.71) “Milletimizin ruhi temelleri olan İslam’da, Peygamber ilk muallimdi. Öğreten o, inandıran o, yürüten o idi.” “Orhan’ı yetiştiren, Fatih’i cihanda harika bir manevi olgunluğa sahip kılan muallimlerdir.”(s.73)
Nurettin Topçu, öğretmenin önemine ve mesuliyetine dair bakın neler söylüyor: ”Tahammülsüzlüğün, şikayetin başladığı yerde muallimlik davası biter. Muallim, daima muvaffakiyetsizliğinin, zaaflarının sebebini arayarak kendini düzeltmeye çalışmalıdır.”(s.76) Peki devletin yaklaşımı nasıl olmalıdır: “Öğretim ve eğitim çalışmalarında muallimin mutlak hürriyeti tanınmalı, sadece bu hürriyetin kötüye kullanılmaması devlet tarafından dışarıdan ve muallimin hürriyetini asla zedelemeden kontrol edilmelidir…hür olmayan muallim, muallim değildir…”(s.80-81)
Yazar, eserinin her başlığıyla eğitim öğretimin unsurlarını titizlikle ele almış ve idealist, kararlı tutumundan, cesur yaklaşımlarından taviz vermemiş. Eleştirdiğiniz, onaylamadığınız, abartıldığını düşündüğünüz tespitler, görüşler olabilir. Evet Nurettin Topçu’yu doğru anlamak ve nesnel bir şekilde değerlendirmek için önce ön yargılarımızdan, kalıplaşmış düşüncelerden olabildiğince uzak durmalıyız. Bu kadar sistemli düşünen , detaylara önem veren ve idealist bir şahsiyetin karşısında iseniz, sizin de onun kadar olmasa da kendi çapınızda bu konulara bir fikir mesaisi harcamanız gerekir. Ayrıca geniş bir okuma kültürüne de sahip olmanız gerekir. Bir dava adamının karşısında ancak bir dava adamı durabilir.
Eğitim öğretimin bütün unsurlarını; kültür, tarih, din, felsefe, sanat gibi çok yönlü bir birikimle, bakış açısıyla değerlendiren Nurettin Topçu , tarihî sürecimizi derinlemesine tahlil ederek, önemli tespitlerde bulunarak ve sistemli bir maarif programı ortaya koyarak, bu alanda, önemli bir hizmette bulunmuş. Ciddi bir şekilde ele alınmaya ve en önemlisi de hayata geçirilmeye değer bir maarif programının yapıcısı Nurettin Topçu’yu daha çok tanımalı ve fikir adamlığından daha çok beslenmeliyiz. Çünkü onun ifadesiyle: “Bir millet, mektebiyle millet olur. Bir millet mektebinde yükselir.”(s.210)
Nurettin Topçu'nun Eserleri:
• İsyan Ahlakı
• Yarınki Türkiye
• İslam ve İnsan
• Ahlak Nizamı
• İradenin Davası
• Mehmed Akif
• Felsefe
• Büyük Fetih
• Bergson
• Amerikan Mektupları Düşünen Adam Aranızda
• Ahlak
• Devlet ve Demokrasi
• Sosyoloji
• Millet Mistikleri
• Psikoloji
• Mantık
• Mevlana ve Tasavvuf
• Reha
• Kültür ve Medeniyet
• Taşralı
• Varoluş Felsefesi Hareket Felsefesi
• Var Olmak
• Türkiye'nin Maarif Davası
Esa Resmi Hesap
6 years ago
Sevim Kınalı
6 years ago
Sevim Kınalı
6 years ago