11.03.2025
Seneler önce çalıştığımız iş yerinde bir sürü dostlarımız, akrabalarımız vardı. Beraber yer içer, beraberce kardeş kardeş çalışır ekmeğimizi kazamaya bakardık. Dükkanda müşteri olmadığı zaman gazete okur, gazetelerin çengel bulmacalarını çözmeye çalışır, ara sırada şans oyunları aklımıza düşer, sayısal loto oynardık...
Bizim İhsan arada sırada loto toto oynar, hiçte bir şey kazanamazdı. Yine böyle bir yaz günü bu sayısal loto kuponu doldurmuş arkadaşına da ''Şunu bir yatırsana'' demişti... İşler girince araya, tabi arkadaşımız Sinan yatırmayı unutmuş lotoyu.. Yatırmayı unutmuş ama Sinan Kardeş hinoğlu hin... Aşağıda anlatacağım bakın nasıl hinmiş...
Sinan pazartesi sabah erkenden dükkanı açınca, İhsanın yatırmadığı lotosuna bir bakmış hiç bir şey tutan yok. Hemen gazetenin loto sonuçları olan sayfasını açıp, loto sanki beş tutturmuş gibi kurşun kalemle doldurmuş ve akşam İhsan Abisinin lotoyu bıraktığı yere sanki onun oynayıp da yatırmadığı lotoymuş gibi koymuş... Sabah gelince dükkana benimde kulağıma fısıldadı ''Aman çaktırma İhsan Ağabeye.'' dedi...
İhsan Abi kıdemli hepimizden. Haliyle biraz da geç geliyor zaman zaman geç geldi mi patronda ona hiç ses çıkartmaz yılların emektarı... Bizde ne zaman bakacak diye Sinan ile heyecanla bekliyoruz... Mutfaktan bir bardak çay aldı önce. Sonra bana döndü ''Yeğenim şu benim bir türlü yatırtamadığım lotoya bir baksana belki bir şey vurmuştur ya vurmasa daha iyi nasılsa yatırmadıydık.''
Sinan ile beraber gittik lotoyu bir önceki akşam bıraktığını sandığı ama bizim değiştirdiğimiz kuponu elimize aldık, hesapta hiç bir şey bilmiyormuş gibi bakıyoruz. Biraz heyecan katalım dedik. Aha üçte üç ağabey, aha dörtte dört ağabey, aha beşte beş olmuş ağabey, derken İhsan Ağabey neredeyse sekte-i kalpten gidecek... Öyle ayarladık ki altıyı da bir rakam kayması ile kaçırmış gibi sanki...
İhsan Ağabey bu kudurmaz mı? Anında dellendi, kafayı yiyecek neredeyse yerinde duramaz oldu. Döndü bize ''Ulan ağzıma ettiniz elli kere söyledim size ki şunu biriniz yatırın diye dinlemediniz beni zibidiler.'' dedi... Biz tabi renk vermemeye çalışıyoruz... Daha sonra sokakta önüne gelene anlatır oldu İhsan Ağabey ''Bu zibidilere güvendik yatırırlar dedik, yatırmadılar.'' O zamanın parası beşin ikramiyesi yüz bin lira kadar vardı sanırım aklımda kaldığıyla. Dizini dövüp durdu epeyce İhsan Ağabey, ama bizde ''Şaka yaptık sana diye söyleyemedik.''
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın