08.01.2025
Güzel günlerdi yetmişli seneler. Çocuktuk ufacıktık. Hayır beklemeyin "Top oynadık acıktık." Demeyeceğim. Bazılarımız paten kayardı, bazıları bisiklete binerdi düşe kalka hayat öyle akıp giderdi bizimle birlikte... Üç tekerlekli bisikletleri var arkadaşlarımızın. İçimiz gidiyor binmek için, ağlaya sızlaya ara sıra bize de veriyorlar kısacık tur atıp geri dönüyor veriyoruz...
O sırada bizden biraz yaşça büyük abilerimizin iki tekerlekli bisikletleri var. İçimiz gidiyor o bisikletlere binmek için, ağlıyoruz sızlıyoruz, bize vermiyorlar bir türlü bisikletlerini ''Yok efendim düşersiniz bir yerlerinizi yaralarsınız.'' diyorlar. Hem de bisikletlerin bazıları vitesli, renk renk, kırmızısı var, yeşili var mavisi var...
Beşinci sınıfı pekiyi ile bitirince baba da daha önce söz verdiğinden bir cumartesi günü, o büyük sürpriz kapımıza geldi... Heyoooooooooooooo! Ne kadar mutlu olduk, kırmızı renkli Bisan marka bisiklet, hem de iki tekerlekli... İyi de daha önce hiç binmedik iki tekerlekli bisiklete... Amaaaan bineriz beeee! Herkes nasıl biniyorsa bizde bineriz. Hemen oracıkta öptük babamızın ve dedemizin elini, sokağa attık kendimizi...
Öyle kolay değil üç tekerlekliden iki tekerlekli bisiklete terfi etmek. Alanımız da sınırlı bu sokağın başından öbür sokağın başına, başka yere gitmek yok. Babadan zılgıtı yeriz yoksa... Bir düşeriz iki düşeriz herkes nasıl sürüyorsa bizde süreriz beeeee! Düşmelerimiz ilk zamanlar epeyce oldu bir iki üçü epey geçti, dizlerimiz, kollarımız yara oldu olmasına da sonunda başardık, başardıktan sonrada varyete yapmaya numara yapmaya bile başladık.
Yedinci Cadde de bisiklet tamircimiz var. Ara sıra arıza yaptı mı ona götürürüz. Tamirini bakımını yaptırırız... Fren lastikleri aşınıyor sık sık onları değiştiririz. Yaz boyu bin dur bisiklete... Rahmetli babaannem bisiklete velespit derdi, bir de o kalmış aklımda o yıllardan...
Tabi annemizin babamızın tembih ettiği o sokağın başından bu sokağın başına olan mesafe emiri, yerle yeksan oldu, bisiklete binip Anıtkabir'e mi gitmedik, Söğütözüne'mi gitmedik. O zamanlar trafikte çok da fazla araba yoktu, hele de mahaller aralarında çok araba geçmezdi ve bir derece rahattık. Şimdiki çocuklara birazda acıyorum. Cep telefonu ve bilgisayar mağdurları... Baksan bilardoyu bile İnternette oynuyorlar, oysaki o istekayı aldın mı eline pike çekmeden olur mu hiç? O bisiklete bindin mi ön tekerlekleri kaldırıp illaki hava atılacaktı kızlara...
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın