URFA VE BAKIRCILIK

20.08.2016


  

URFA VE BAKIRCILIK 

Göbeklitepe ile Dünya'nın en eski yerleşim yerlerinden birisine sahip olduğunu kanıtlayan Urfa’daki bakırcılığın Kalkolotik çağa kadar uzandığı, bu çağdan günümüze kadar bakırcılığın Urfa kültürünün bir parçası olduğu ortaya çıkmaktadır.  M.Ö. 5000–3000 yıllarından beri bakırcılık Urfa'nın vazgeçilemeyen bir el sanatı olduğu işte böyle belli olur. Şanlıurfa il sınırları içindeki Hassek Höyük, Kurban Höyük, Lidar Höyük gibi höyüklerde yapılan arkeolojik kazılarda kalkolitik çağa ait bakır kaplar, ok ve mızrak uçları ile iğnelere bol sayıda rastlanılmıştır. Ankara Etnografya Müzesi'nde muhafaza edilen bu eserler; işlemeli havanlar, siniler, kazanlar ve çeşitli kaplardan oluşmaktadır. (1)

Geçmişi bu kadar eskilere dayanan Urfa'daki tarihi bakırcılık sanatı 1960'lı yıllara kadar önemini korumuş, Kazancı Pazarı ve Hüseyniye çarşılarındaki dükkânlarda çok sayıda usta tarafından sürdürülmüştür. 1960'lı yıllarda alüminyum, plastik ve daha sonraları çelikten imal edilmiş fabrikasyon türü mutfak gereçlerinin piyasaya hâkim olmasıyla bu sanat önemini yitirmiştir..

Şanlıurfa bakır işleri "Dövme çekiç" tekniğiyle ün salmıştır. 1980 yılından sonrada "Oyma" ve "Zımba " desenli ürünlere de yer verilmeye başlanmıştır. Yemek çeşitlerinin zengin olması, her yemek türü için ayrı bir kazan, ayrı bir tencere, ayrı bir sahan türü gelişmesine neden olmuştur. Mesela tas kebabı yemeği için özel bir tas biçimi, sac kavurma yemeği içi özel saclar pilav çeşitleri için özel lengerler imal edilmiştir. Şanlı Urfa mutfağına ayaklı lengeri, yumurta tavası, mırra cezvesi gibi ürünler geleneksel çizgilerden gelerek yeni yetme ürünlerdir. Çağdaş gelişmelere ayak uydurmaya çalışan Urfalı bakırcılar, İç Turizm açısından git gide gözde bir mekân olmaya başlayan Urfa’daki bakırcılar iç ve dış turizme yönelik görsellik, pazarlanabilirlik, güncel hayatta da kullanılabilirlik gibi yönlerden üretilen eşyaları çeşitlendirmeye gayret etmektedirler.

Urfa’daki bakırcılık sanatının işlediği bakır ham madde  0.70 mm. İle 1.5 mm. arası kalınlıklarda düz ya da disk (yuvarlak) pirinç veya bakır levhalardan oluşmaktadır. Bu levhalar işlenerek çeşitli formlarda şekillendirilmektedir.

 

ŞANLIURFA GELENEKSEL EL SANATLARI SATIŞ MERKEZİ VE MÜZESİ

 

Şanlı Urfa Valiliği öncülüğünde ŞANLI URFA GELENEKSEL EL SANATLARI MÜZESİ VE SATIŞ MERKEZİ oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuş ve ŞURKAV’ın mülkiyetinde olan ve Balıklı göl mevkii de bulunan ŞURKAV Taziye Evi, Müze ve Satış Merkezi olarak yeniden dizayn edilerek kaybolmakta olan el sanatlarımızın yaşatılması ve tanıtılması amaçlanmıştır. Geleneksel El Sanatları  Müzesi ve Satış Merkezi’nde el sanatları ürünlerinden; Bakır ürünleri, Geleneksel Ahşap ürünler, culha dokuma, ehram Dokuma, Saraçlık, Keçeciliğimiz.,  Gümüşçülük ve tespih ürünleri sergilenmekte ve satışları yapılmaktadır

Abacılık, Ahşap işleme ve Oymacılığı, Bakırcılık, Cülhacılık, (bez dokumacılığı), Çulculuk (Semercilik), Dabbaklık, Kazaziye (İpek işlemeciliği), Keçecilik  Kürkçülük, Saraçlık, Tarakçılık, Taş işleme sanatı , sürdürülmekte olan Geleneksel El Sanatlarıdır. Bu sanatlar günümüzde Gümrük Hanı ve çevresindeki tarihi han ve çarşılarda icra edilmektedir. Bu sanatlardan önemli bir kısmı halen yaşatılmaktadır.(2)

1950’li yıllarda 100 iş yerinde 300 usta ve kalfa ile sürdürülen bakırcılık sanatı günümüzde 10 işyeri ve 30 civarında usta ile sürdürülmeye çalışılmaktadır.

Şanlıurfa bakır işleri “dövme çekiç” tekniğiyle ün salmıştır. Urfalı bakırcı ustalarının bu teknikteki maharetlerinin tartışılmaz olduğu söylenmektedir. Son zamanlarda bazı genç ustalar tarafından “Kabartma Çekiç” tekniğine yönelinerek turistik amaçlı, tarihi yerleri ve özel amblemleri konu alan kabartmalı tepsiler, cezveler yapılmaya başlanmıştır.

 

HÜSEYNİYE ÇARŞILARI (BAKIRCILAR ÇARŞISI)

Çadırcı Pazarı ile Kazancı Pazarı arasında, kuzey güney yönünde birbirine paralel olarak uzanan ve her biri 15'er çapraz tonozla örtülü iki kapalı çarşıdır. Çarşı,1887 yılında Hartavizâde Hafız Muhammet Selim Efendinin oğlu Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çarşılarda sağlı sollu dükkânların kapılarının üzerinde karşılıklı olarak aydınlatma pencereleri yer alır. Düzgün kesme taşlardan inşa edilmiştir. İnşa edildiği yıllarda Halı, Kilim, Keçe ve benzeri yaygıların satıldığı yer olarak kullanılmıştır. Bir ara Yemenici Pazarı olarak kullanılmış ve son olarak Bakırcı esnafına tahsis edilmiştir. Çarşılardan biri Bakırcılar diğeri ise Beyaz eşya satıcıları tarafından kullanılmaktadır

Urfa’da üretilen bakır eşyaların üretildiği bu han içinde diğer iş kollarına mensup dükkânlarda bulunmaktadır. Bu çarşıyı gezerken binlerce yıldan beri üretilen bakır eşyaların aynı yöntemlerle üretildiğini bakırcı ocaklarındaki ateşlerin başında çalışan ustaları, veya bakır levhalara dövme veya kalem işiyle desen yapan çırakları, eski ustaları, veya kalfaları seyredip eski âlemlere dalmanız mümkün olacaktır.

URFA’DA ÜRETİLEN BAKIR İŞİ MAMÜL ÇEŞİTLERİ

Urfa’da üretilen bakı işi mamullerin hepsi Geleneksel El Sanatlarına dayalı olarak üretilirken geleneksel ihtiyaçlar, modern ve turistik amaçlı mamuller olarak kabaca iki ayrı kategori içinde ele almak mümkündür. Geleneksel kökenden gelmiş olmasına rağmen, kahve, cezve, mırra takımları gibi bazı mamuller ise geleneksel niteliklerinden turistik eşya yapımı şekline dönüştürülenler olarak da ayrı bir kategori içinde de ele alabilmek mümkündür. Süs eşyası, takı tasarım vb şeklinde de çeşitli kategorilere de ayırmak mümkün olduğu halde geleneksel ve modern kullanımlı eşyalar olarak iki grupta ele almayı uygun bulduk.

 

  1. TURİSTİK VE SÜSLEME VE MODERN KULLANIM AMAÇLARI ÜRÜNLER
  • BAHARATLIK
  • ÇAYDANLIK
  • HAMAM TASI
  • SEMAVERLER
  • SÜLAHİ VE BARDAKLAR
  • TEPSİ VE SAATLİ TEPSİLER
  • ÇELENK
  • - EHLİ KEYFLER
  • - ESKİTME EL YAPIMI TÜRK KAHVE CEZVESİ
  • - ESKİTME EL YAPIMI TÜRK KAHVE TAKIMI
  • - ESKİTME KAHVEDANLIK
  • - KAHVEDANLIKLAR
  • - KAPAKLI FİNCANLIKLAR
  • - MASA ÜSTÜ TEPSILER VE MAGNETLER
  • - MIRRA CEZVESİ VE TAKIMI
  • - NARGİLELER
  • - OYMA SANATI
  • - PERDE PİLAVI TENCERESİ
  • - ŞEKERDANLIK
  • - TÜRK KAHVE CEZVESİ
  • - TÜRK KAHVE TAKIMI
  • - URFA İŞİ ÇAY TEPSİLERİ
  • - BAKIR SITILLAR
  • - PLAKET
  • - VAZOLAR VE KAYIKLI SAHANLAR
  • - AYRAN TASI
  • - TABLOLAR
  • - BAYRAK VE FLAMALAR

Ayrıca: İsimli Reklâm, Tepsi ve Saatler, Şilt ve Plaket, Kapı ve Masa isimlikleri, Çelenk, Acı kahve (Mırra) Takımı ve Seti, Kupa, Plaket, Madalya, Mırra Cezvesi, Kahve Takımları, Tepsi Tablolar, Hediyelik Saatler, anahtarlık, tuğra, pano,isimlikler, bilezik, kol düğmesi, yüzük, gerdanlık, kemer tokları, toka,  vb çok çeşitli hediyelik ve turistik amaçlı bakır ürünler yapılmaktadır.

 

B GELENEKSEL EŞYA, ALET VE EDAVATLAR

( 1.  KAYNAK: https://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-15492/bakircilik.html )

Kazanlar

Arap Kazanı: Çapı 30-45 cm. arasında değişen ve birkaç kulpu bulunan bir kazan türüdür. Hamam Leğeni: Çapı 35-40 cm. arasında değişen kulpsuz bir kazan türü olup “Leğen” adıyla anılmaktadır. Aş Kazanı, Kelle Kazanı,Bulgur ve Şire Kazanı: Taban çapı 60 ile 100 cm. arasında değişen çift kulplu büyükçe bir kazandır.Ges Kazanı (Kaynar Kazanı) Çamaşır suyunun ısıtıldığı ve çamaşırların kaynatıldığı bu kazan, çift kulplu olup, 50-60 cm. taban çapındadır.Karpuz Kuşhana: Taban kısmı düz olup, yanları yukarıya doğru iki kademede genişlemektedir.Yuvarlak Kuşhana: Taban kısmı yuvarlaktır. Dik Kuşhana:

Tavalar

Aş Tavası: Kazan Kebabı, Karnıyarık, Bütün Patlıcan gibi yemeklerin pişirilmesinde kullanılır .

Yağ Tavası: Çapı 20-25 cm. arasında değişen tek kulplu kapaksız bir tavadır. Yağ dağlamaya (eritmeye) yarar.

Sac Kavurma Tavası: Çukur biçimde, kenarsız ve iki kulplu bir tavadır. Çapı 40-45 cm. arasında değişir. Kuzu etinin kavrulmasıyla yapılan ve halk arasında “Sac Kavurması” denilen yemeğin yapımında kullanılır.

 Zingil Tavası: 25–30 cm. çapında, tabanında zingil tatlısı hamurunu dökmeye yarayan yuvarlak çukurlar bulunan tek ya da çift kulplu bir tavadır.

Siniler-Tepsiler

 Yemek Sinisi, Divan Sinisi, Misafir sofralarında kullanılır. Bekmez Sinisi, Gün Pekmezi” yapımında kaynamış üzüm suyunun güneşe bırakılmasında kullanılır. Kaburgalı Sini:  Kaburgalı” tabir edilen dövme çekiç süslemelidir. Mangal Sinisi: Kül ve ateşin halıya düşmesini engellemek amacıyla mangalın alt kısmına yerleştirilir. Kadayıf Sinisi: Kadayıf pişirmede kullanılan özel bir sinidir. Kadayıf Teli Sinisi:  Kadayıfın telinin kavrulmasında kullanılır. Sac Kavurma Sinisi: 100–110 cm. çapındadır. Sac kavurma tavasında kavrulan et, bu sinide misafirlere servis yapılır. Çay-Kahve Tepsisi: Çapları 25-45 cm. arasında değişen bu tepsiler, elips veya yuvarlak biçimde olur. İç kısımları dövme, oyma ve kabartma tekniğinde nakışlı olanları vardır. Şıllık Tepsisi: Şanlıurfa’ya özgü bir tatlı çeşidi olan Şıllık yapımında kullanılır.

Sinilerin taban yüzeyleri 5 veya 6 kollu yıldızlar, kartal, kuş, balık gibi figürler, selvi ve çiçek gibi bitki motiflerin yer aldığı dövme ve oyma tekniğinde zengin süslemelerle donatılmıştır. Tepsilerde, son yıllarda kullanılmaya başlanan kabartma tekniğindeki süslemelerde, isim, amblem, hat eserleri örnekleri, Şanlıurfa’nın turistik yerlerinin görünümleri gibi motifler kullanılmaktadır.

Lengerler

Kebap ve pilav çeşitlerinin konulmasına yarayan, fazla yüksek olmayan, tabandan yanlara doğru genişleyen kaplara “Lenger” denilmektedir.

Ayaklı Lenger, Düz Lenger: İç kısmı “çakma” süslemelidir. Kaburgalı Lenger:  “kaburga” tabir edilen dövme tekniğinde süslemelidir. Kuzu Lengeri: İç pilav, kaburgalı pilav gibi yemeklerin konulmasına yarar. Yüzeyleri çakma ve oyma (kazıma) tekniğinde motiflerle süslüdür. Ayaklı ve ayaksız çeşitleri vardır. Cefni: Kuzu lengerinin büyüğüdür. Ayaksız olan Cefni’nin oval ve yuvarlak tipleri vardır. Süzek (Süçgeç): Sebze, meyve ve tahıl gibi gıdaların yıkandıktan sonra süzülmesinde kullanılır.

 

Sahanlar

Kapaklı Kayık Sahan: Çukur Sahan: .Kapaklı Sahan:  Çirtikli Sahan:  “Çirtik” tabir edilen dövme süslemelidir. Kaburgalı Sahan: Yan kenarları dövme çekiç ile “Kaburga” tabir edilen süslemelidir. Sütlaç Sahanı: Küçük boyutta, çukur bir sahandır. Kaymak Sahanı: Küçük ve basık biçimdedir.

 

Sıtıllar

At Sıtılı: Beri Sıtılı:  At sıtılı gibi tek kulpu vardır. Süt sağımında kullanılır. Yoğurt Sıtılı, Çocuk Hamam Sıtılı: minyatür bir sıtıldır

Taslar

Hamam Tası:  gövdesi hareket edebilen parçalardan meydana gelmiş balık motifi yerleştirilmiştir. Su ile doldurulmuş tas içerisinde hareket eden bu balık, suda yüzer gibi tasa ayrı bir güzellik vermektedir. Su Tası: Üsküre: Su tasının büyüğü olup ayran için kullanılır. Şorba (Çorba) Tası,   Gümüş Örneği Tas: Tabandan yukarıya doğru genişleyen, yanları kabartma ve çakma tekniğinde bitkisel süslemeli, ayaklı bir tas türüdür. Kalaylandığında gümüş görünümü verdiğinden “Gümüş Örneği” adıyla anılmaktadır. Tas Kebabı Tası: Tas Kebabı için kullanılır, Kollu Tas: Pekmez, bulgur vb. gıdaların kaynatma işleminde kullanılır.

 

Leğenler-Teştler

El Leğeni: Berberler tarafından, traş olan kişinin yüzünün yıkanmasında kullanılır. Slepçe: Üzerinde el yıkanılan, ortası çukur, kenarları yassı ve geniş bir leğendir. Hamur Leğeni (Arap Leğeni), Köfte Leğeni, Aş Leğeni (Çorba Leğeni) Teşt: Çapı 60 cm.’den büyük olan leğenlere teşt denilmektedir

 

İbrikler-Sülehyeler (Sürahiler)

Abdest İbriği, Sulaklık İbriği, Çiçek sulamada kullanılır, Şekerli Kahve İbriği (Cezve): Şekerli kahve Su ve Ayran Sülehyesi..

Gümgüm ve Cezveler

Pirinç levhalardan yapılan gümgümler, acı kahvenin kaynatılmasında, cezveler ise servis yapılmasında kullanılırlar. Üzerleri oyma ve kabartma tekniğinde motiflerle süslenmiştir.

 

SON SÖZ

 

Bakır çarşısında gezerken Osmanlı zamanlarından kalan anları yakalayıp, eski bir zaman tünelinden o günlere döneceksiniz. Osmanlı, MEMLUK  ve Dulkadiroğlularından bu güne kadar gelen onlarca belki de yüzlerce han ve bedestenlerin bir araya toplandığı Hanlar Çarşısında dolaşırken yolunuz Bakırcılar Çarşısına da düşsün. Çekiç seslerinin geldiği yerlere giderseniz veya bakır ocaklarının başında ocaktan çıkan alevlerin harında çalışan ustalara sorarsanız size Urfa'daki bakırcılığın bitmekte olduğunu söyleyerek “1975 ve 1980 yılları arasında 400'den fazla bakırcı ustasının bulunduğu Şanlı Urfa'da şu anda 10–15 tane usta kaldı. Bir zamanlar adından oldukça söz ettiren ve her gün alışveriş yapmak isteyen insanlarla dolup taşan Bakırcılar Çarşısının ziyaretçi sayısı düştü.” Diye bir cevap vereceklerdir. Fakat Urfa'nın antik sokaklarında dolaşırken, bakır eşyalar satan çok renkli ve çok çeşitli mamullere bakınca bu geleneksel iş kolunun henüz ölmediğini, tarihe karışmaya pek niyetinin de olmadığını görüp sevineceksiniz.

 

KAYNAKÇA

https://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-15492/bakircilik.html

https://www.mekan360.com/360fx_elsanatlarimuzesisanliurfa-anasayfa.html

 

Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

 

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar