11.03.2015
Uyuyan Güzel Masalı Jacob Grimm (1785-1863) ve Wilhelm Grimm (1786-1859), adlı iki kardeşin derlemiş olduğu İki yüzden fazla Avrupa masalından biridir
DİĞER GRİMM MASALLARI İÇİN LİNKİ TIKLAYIN
https://edebiyatvesanatakademisi.com/writer/grim-kardesler
Uyuyan Güzel Masalı
Vaktin birinde bir güzellikler ülkesi varmış. Bu güzellikler ülkesinin hemen yanıbaşında ise Mutluluklar ülkesi varmış. Bu ülkenin kral ve kraliçesinin çocukları olmazmış. Ama günlerden bir gün kraliçenin bir bebek beklediği duyulmuş. Herkes bunun üzerine çok daha mutlu olmuş.
Gün gelmiş ve Kral ile kraliçe bir kız çocukları olmuş. Bununn üzerine Kral bebek prensesin doğum gününü kutlamak için perilerin de davetli olduğu büyük bir parti vermiş. Bu ziyafet için ülkenin dört bir yanından konuklar hediyeler getirmişler. Bebek için getirdikleri hediyeleri vermek için bekleyen konuklar, gonkların çalınmasıyla birlikte hediyelerini vermeye başlamışlar. Güzellikler perisi hemen öne çıkmış; mutluluk, güzellik, şirinlik veriyorum ona demiş. Arkasından diğer periler de gelip sırayla bebek prensese hediyeler dağıtmışlar.
Tam o sırada kalabalığın içinde bir uğultu duyulmuş. Bu gelen ise Kötülükler perisiymiş
- Benim neden davetiyem yok! Beni neden davet etmediniz diye bağırmış.
Kral ve kraliçe ne yapacaklarını şaşırmışlar . Bir cevap verememişler. Hizmetkarlara sofrada bir yer açın demişler. Am kötülükler perisi küçük prensesin yanına gelmiş , kundağını kucağına almış;
- “Benim de prensese hediyem, on beşinci yaş gününde parmağına bir iğne batar batmaz ölmesi,” demiş ve hemen ortadan kaybolmuş. Kraliçe ise ağlamaya başlamış. Bebeğinin on beş yaşına gelince bir çıkrık iğnesiyle öleceğini duyması onu çok üzmüş . Fakat tam o sırada
Güzellikler perisi öne çıkmış. “Ben daha hediyemi vermedim. Kötü büyüyü bozamam, ama onu değiştirebilirim. Benim hediyem de Prenses’in parmağına iğne battığında ölmesi yerine, yüz yıl uyuması şeklinde değiştirmek olsun ” Güzel başlayan gün, kraliçenin hıçkırık sesleriyle son bulmuş.
Yıllar geçmiş aradan, güzeller güzeli prenses, mutlu bir şekilde yaşayıp gidiyormuş. Kral’la Kraliçe ülke içinde ne kadar iğne varsa, daha Prenses bebekken yok ettirmişler. Fakat prensessin on beşinci yaşına bastığı gün Prenses daha önce hiç fark etmediği bir kapı keşfetmiş. Kapıyı açmış, kıvrıla kıvrıla yukarı çıkan bir merdivenle karşılaşmış. Merdiveni çıkınca üzerinde altın bir anahtar bulunan bir kapıya varmış. Kapıyı açınca, içerdeki küçük odada tekerlekli bir şeyi çalıştıran yaşlı bir kadın görmüş. “Ne yapıyorsunuz öyle?” diye sormuş prenses. Yaşlı kadın gülümsemiş. “İplik eğiriyorum!” demiş. “Orada öyle bakıp durma. Gel, bir de sen dene, hadi.”O anda olanlar olmuş. İğin sivri ucu Prenses’in parmağına batmış, Prenses hemen yere yığılıp kalmış.
Uykuyu hediye eden peri, tüm saray halkının prensesle birlikte 100 yıllık uykuya dalmasını sağlamış. ve onları dış dünyadan korumak için sarayın etrafını sarmaşıklarla kapatmış. . Prensesin ve saray halkının yüz yıllık uykusunu bozabilecek tek şey, bir prensin öpücüğü olacakmış.
Yıllar yavaş yavaş akıp geçmiş. Birçok ülkenin prensi saraya ulaşmayı denemiş ama sarmaşıkları aşarak içeriye girmemiş. Aradan yüz yıl geçmiş en sonunda bir prens kendi ülkesinden bu ülkeye kadar gelmiş. Yakışıklı prens beraberindekilerle birlikte bu sarayın yakınlarından geçiyormuş… Bu saraydaki uyuyan güzelin hikayesini o da duymuş. Bu prens çok yakışıklı çok kuvvetli ve güçlüymüş. Elindeki kılıcıyla sarmaşıkları kesmeye başlamış. Kesmekten de usanmamış. Sonunda saraya ulaşarak Uyuyan Güzel'i bulmuş.
Eğilip alnından öpmüş, öpmesiyle birlikte sihir bozulmuş. Prenses gözlerini açmış ve uzun süreli uyku son bulmuş. Prens ve prenses evlenmişler, kırk gün kırk gece düğün yapmışlar ve hep mutlu yaşamışlar.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın