KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarVâfaka Şenn’e Tabaka Tencere Yuvarlandı Kapağını Buldu Meseli

Vâfaka Şenn’e Tabaka Tencere Yuvarlandı Kapağını Buldu Meseli

18.04.2025

Vafaka ile Şen Vâfaka Şenn’e Tabaka

Vafaka ile Şen meseli “Vafaka Şenn’e tabaka” şeklinde kalıplaşan; Türkçedeki” Tencere yuvarlandı kapağını buldu “ deyimini andıran meşhur bir darb-ı meseldir. Vafaka ile Şen kıssası veya meseli Arap edebiyatında meşhur olmuş ve divan edebiyatına da girmiştir.

Kelime anlamı ile vâfaka;  Arapçada uygun, münasip anlamında. Şenn ise küçük su kırbası, deriden yapılmış matara anlamındadır. Tabaka ise daha ziyade kapak anlamındadır.

Divan şairlerinin bahisleri arasına gire bu darb-ı mesel Ahmet Talay Onay’ın eski Türk Edebiyatında Mazmunlar adlı eserinde şu şekilde anlatılır.

Şenn;  Arap dâhilerinden biridir. Kendisi gibi akıllı bir hanım bulup evlenmek için seyahate çıkar. Seyahat ederlerken tesadüfen birisi ile karşılaşıp onunla arkadaş olur. Şenn yeni yol arkadaşına:

- Ya sen beni taşı, ya da ben seni taşıyayım der.  Arkadaşı cevap verir:

- Bey hey cahil, sen de atla ben de at ile seyahat ediyoruz. Birbirimizi neden sırtlayalım ki?  Der

İki atlı bir müddet sonra bir köye yaklaşırlar. Şenn biçilmiş ekinleri gösterip yoldaş ettiği arkadaşına sorar.

-  Bu ekinler yenmiş midir, yenmemiş midir? Yoldaşı sinirlenir:  

- Ekini saplarıyla görmüyor musun? Demek ki yenilmemiş…

Şenn yoldaşına cevap vermez ve köyün içine girerler. Köyde girdiklerinde bir cenaze görürler ve Şenn yeniden saçama sapan gelen bir soru sorar.

- Şu tabutun içindeki ölü müdür, diri midir?

Yoldaşı şaşkın ve sinirli bir şekilde Şenn’e dönüp:

-Senin kadar cahil ve tuhaf bir adam görmedim!" Der. Köye girdiklerinde Şenn, canını çok sıktığı yoldaşına veda edip ondan ayrılmak ister. Ama yoldaşı onu yine de alıp evine götürür. Adamın evinde Tabaka adlı akıllı bir kızı vardır. Kız misafirinin kim olduğunu babasına sorunca, Şenn’in sorduğu aptalca soruları anlatır ve çok cahil birisi olduğunu belirtir.

Tabaka babasına dönerek:

- Baba, o adam cahil ve tuhaf değil : “Ya sen beni taşı, ya da ben seni “ dediğinde 'Ya sen bir hikâye anlat ya ben anlatayım. Böylece yolculuk daha çabuk bitsin demek istemiştir.  Ekinler yenmiş midir, yenmemiş midir ? “ Diye sorduğunda “ekinler satılmış mı satılmamış mı “diye sana sormuş. “Şu tabutun içindeki ölü müdür, diri midir “ diye sorduğunda ise “ mevtanın adını yaşatacak bir eseri var mıdır? “ diye sormuştur. Der.  

Bunun üzerine adam Şenn’in yanına gelip olanı biteni anlatır. Şenn bunları nereden öğrendiğini sorunca adam da kızından öğrendiğini anlatır. Bunun üzerine Şenn, evlenmek için aradığı akıllı kızı bulduğunu hemen anlar. Ve Tabaka ile evlenmek istediğini söyler. Adam da bunun üzerine “ Vâfaka Şenn’e Tabaka” meseli ile kızı Tabaka’yı Şenn’e verir. [1

Alıcak hükm-i kifâetle arûs-ı dehri

Tâk-ı gerdûna yazıldı mesel-i vâfaka şen  Nedim

 

Sen vezâret ile teşrif edicek Edrine’yi

Dediler gökte melek, yerde Vâfaka Şenn   Aynî

 

Oldı ekber-i mezâmine hayâlim dâmâd

Yeniden etti tevvellüd mesel-i Vâfaka Şenn  Halim Girây

Cinci Hoca Lakaplı Hüseyin Efendi Karaçalebizade Mahmud Efendiye damad olunca Halim Giray bu beyti söyleyerek Vâfaka ile Şen meselinin yeniden ortaya çıktığını söylemiştir.


KAYNAK


[1] Ahmet Talay Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar,MEB, 1996, s. 492

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da