KategorilerGÜZEL SANATLARMinyatür ve Gravür SanatıVarka ve Gülşah Mesnevisi ve Minyatürleri

Varka ve Gülşah Mesnevisi ve Minyatürleri

05.08.2015



 

 Varka ve Gülşah,  Leyla İle Mecnun i ”, "  Ferhat ile Şirin  ”, “ Arzu ile Kamber ”, gibi aşk hikâyeleri kapsamında Arap Edebiyatı kökenli bir aşk hikâyesidir. Bu hikâye kahramanlık konularını da taşıyor olması ile benzerlerinden kısmen ayrılır.   Hikâye, Arap edebiyatında bir hikâye haline gelerek oradan da İran edebiyatında bir mesnevi olarak yazılmış Türk edebiyatına da İran Edebiyatından tercüme edilen aşk konulu bir halk hikâyesidir.

Varka ve Gülşah’ ilk kez Arap Edebiyatında işlenmiş,  bu hikâye 7.yüzyılda Arap şair, Urva ibn Hizam tarafından yazılmıştır.  Varka ve Gülşah daha sonra Fars edebiyatına geçmiş,   Gazneliler devrinde 11 yy da  Ayyukî  [1] tarafından Farsça olarak  ve mesnevi tarzında kaleme alınmıştır. Yusufi’nın eseri ise bu Farsça eserin Türkçeye tercümesidir.  Topkapı Sarayı H. 841 de kayıtlı olan bu eser Anadolu sahasındaki ilk Varka ve Gülşah mesnevisidir.  Eser 743 (1342-43) yılında Sivas’ta  1700 beyitlik aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla yazılmıştır.

Yusuf-ı Meddah , Varka ve Gülşah hikâyesini meclisler halinde ve topluluk karşısında anlatılmaya uygun olarak, Ayyukî’nin eserini model  alarak yazmıştır.  Yusuf-ı Meddah’ın Varka ve Gülşah adlı mesnevisi 1974 yılında Grace Martin Smith tarafından Berkeley Üniversitesinde, ülkemizde ise 2007 yılında Kâzım Köktekin tarafından yayınlanmıştır. [2] [3] Martin Smith’e göre Ayyuki’nin eseri ile Yusuf-ı Meddah ’ın eseri arasında  ayrıntılarda bazı farklılıklar mevcuttur ve Yûsuf Meddah’ın eseri Ayyûki’nin sadece bir tercümesinden ibaret değildir (Yusuf-ı Meddah: Varqa ve Gülşah, s. 13-14) [4]

Eserin Konya’da mı Sivas’ta mı yazıldığı tartışma konusudur.  Özçelik eserin Sivas’ta yazıldığını ifade eder. Fakat eserin özgün nüshası olan Topkapı sarayı  H. 841’deki nüshası minyatürlerle süslenmiş ve bu minyatürleri Hoy’dan gelip Konya’ya yerleşen   Abdül Mümin  tarafından 1342 yılında  Konya’da yapılmıştır. Abdül Mümin ‘in Konya’da olması Özçelik’in savını kuşkuya düşürmektedir.  Veya Yusufi bu eserini Sivas’ta yazmaya başlamış, Konya’da tamamlamış veya eser, hem Konya da, hem de Sivas’ta bir kaç nüsha halinde kaleme alınmış olmalıdır.

Varka ve Gülşah ’ın bazı yazma nüshaları Topkapı sarayı  H. 841  Hoy’dan gelip Konya’ya yerleşen   Abdül Mümin tarafından minyatürlerle süslenmiştir. ( Bkz: SELÇUKLU MİNYATÜR ESERLERİ)  [5]

İran Azebaycan’ı Hoy kentinden gelerek Konya’ya yerleşmiş bir aileden gelen  Abdül Mümin adlı bir nakkaş tarafından minyatürlerle süslenmiş olan  bu eserdeki  minyatürler  13- 14 Yy Selçuklu minyatür sanatının en güzel örneklerini sergileyen bir eser olarak  da dikkat çeker.[6] İslam sanatındaki aşk konulu olmasına rağmen minyatürlerle süslenmiş eserlerin çok nadir eserlerden biri olması bu eserdeki minyatürleri daha da önemli hale getirmiştir.  Bu eserin Topkapı Sarayı Müzesindeki nüshası 70 yaprak olup 71 minyatür ihtiva etmektedir. [7] Eserin Minyatürlerle süslenmiş olması bu eserin maliyeti ve maliyeti kimin karşıladığı, sorusunu akla getirir. Eserin maliyeti yüksek bir İhtimalle Karaman Beyliğinin hükümdarı tarafından karşılanmış olmalıdır.

 

 16. Yüzyılda saray nakkaşlarına minyatürlü bir eser yapmaları için ortalama 20. Bin akçe ödenmiş olması  [8] Topkapı sarayı H. 841 de kayıtlı bulunan Minyatürlü nüshanın kaç akçaya mal olmuş olabileceği konusuna açıklık getirebilir.  Bu eserin maliyetini Yusuf’u Meddah karşılamış ise bu oldukça manidardır.

VARKA VE GÜLŞAH’TAKİ MİNYATÜRLER

13. yy da Konya’da yapılan minyatürler Anadolu Selçuklu sanatına aittir. Uygurlardan itibaren gelişen üslubun Anadolu’daki devamı olan el yazmanın minyatürleri dönemin en önemli minyatür belgelerindendir.  Bu minyatürler sadece Varka, Gülşah ve hikâyenin olaylarını tasvir etmekle kalmamış, bu minyatürlerde kedi, köpek, kuş, tavşan, tavuk, horoz, at,  atmaca, tilki ve çekirge gibi hayvanların da betimlemeleri yer almıştır.  [9] Çeşitli doğa, manzaraları saray, oda, taht, kır manzaraları, saray bahçesi,  ağaç, çok çeşitli çiçek,  çeşitli bitkiler,  çeşitli şekillerdeki kuşlar ve kedilerin figürleri vardır. Varka ve Gülşah’ın altı minyatüründe kedi tasviri [10] varken özellikle kuş figürleri üzerinde özenle durulduğu, çok çeşitli kuş figürünün bulunduğu dikkati çeker.

 

Minyatürlerdeki insan figürlerinin Uygur minyatürlerindeki çekik gözlü, ince taranmış ve uzun saçlı, yuvarlak yüzlü, insanların baş kısımlarının daire şeklindeki bir hale vurgulanması, hatta elbiselerin ve vücut hatlarının çiizm teknikleri tamamen Uygur minyatürlerinin üslubunu taşımaktadır.  Fakat bitkilerin soyut özellikler taşıması,  bazı çiçek ve kuş motiflerinin hayali ve soyut süslemelerle bezenmesi, İran minyatürlerinin de tesirini gösterir. Minyatürlerdeki bitki, çiçek, ağaç ve kuş gibi figürler doğadaki özelliklerinden ziyade minyatürcünün hayal dünyası ile süslenen fiğürler halinde şekillenmişlerdir. Bu figürlerdeki gerçekçi çizgilere hayali duruşlar,  soyut biçimlendirmeler,  doğal özelliklerinde olmayan süslemeler ilave edilmiştir.

 

 
KAYNAKÇA
 
[1] Şahamettin Kuzucular, Varka ve Gülşah Hikâyeleri ve Özetleri,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/
[2] Şahamettin Kuzucular, Varka ve Gülşah Hikâyeleri ve Özetleri,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/
[3] Yıldız, Ayşe (2009). Mustafa Çelebi Varka ve Gülşah.3 c. Harvard: Harvard University Press. https:/
yayinlar.yesevi.edu.tr/files/article/636.pdf
[4] Yusuf-ı Meddah 'ın Hayatı Hakkında Mülahazalar ve Eserleri, https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/
[7] Murat Selamet, Anadolu Selçuklu Dönemi Türk Minyatür Sanatı, elcuklu-donemi-turk-minyatur-sanati
[8]  Şahamettin Kuzucular, Seyyid Lokman Aşuri Hayatı ve Eserleri,https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/
[9]  Daneshvari, Abbas, Animal Symbolism in Warqa wa Gulshah, Oxford Studies in Islamic Art II, Oxford, 1986
10*Nalan Yılmaz, Varka ve Gülşah Minyatürlerinde Kedi Tasvirleri, https://lebriz.com/pages/lsd.aspx?lang=TR&sectionID
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da