İtme cefâ bana şehâ cevr ü cefâ görme sezâ
N'ola vefâ etsen eyâ lutf u edâ hûrî likâ
Cevr ü sitem virdi elem bana bu dem ey gül-i fem
Eyledi gam kaddimi ham kem diyemem ol sânemâ
Ey pür edeb n'oldu sebeb bilsem aceb bedende heb
Her rûz u şeb çeşm-i gadep renc ü itab turfa belâ
Var mı güzel sana bedel sînemi gel tîğ ile del
Vaslına el irse sehel n'ola mahâl kân-ı sehâ
Dağ-ı derûn dilde füzûn bağrımı hûn eyledi çün
Aşk u cünûn oldu nümûn sabr u sükûn vire Hüdâ
Gamzen aman âfet-i cân dökmede kan şah-ı cihân
Ehl-i imân külli hemân eyledi cân sana fedâ
Şâm ü seher dilde keder dağ biter uz-i ciğer
Eyleme dar âhım irer birgün ider sana şehâ
Ey büt-i Çin âliye kin itme hemin vasla yakîn
Eyle şirin şah-ı güzin ÖMER'i hazin itme canâ5
Dr. Doğan KAYA, SATRANÇ VE VEZN-İ AHAR ÜZERİNE DÜŞÜNCELER, https://dogankaya.com/fotograf/satranc_ve_vezn-i_aher_uzerine_dusunceler.pdf
Sadeddin Nüzhet ERGUN, Âşık Ömer-Hayatı ve Şiirleri, İst., 1936, s. 424.