Yapım ve Çekim Eklerimizin Tüm Özellikleri
Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılırlar. Ekler, Türkçedeki en önemli dil yapılarından birisidir. Türkçe kelime köklerinden sonra gelen ek yapısı ile kelimeler türeten veya kelimelere şahıs zaman, çoğulluk, hal, durum, iyelik, olumsuzluk, çoğul, soru vb kavram ve görevler yükleyen bir dildir. Türkçede Farsça da olduğu gibi öne ekler, Arapça da olduğu gibi kelime köklerindeki sesler arasına gelen iç ekler yoktur. Sondan eklemeli bir dil olan Türkçede sözcük köklerine getirilen ekler, cümlede sözcükler arasında geçici anlam ilişkileri kurmak veya yeni sözcükler türetmek amacıyla kullanılırlar.
Türkçedeki eklerin sessizleri ve ünlüleri kelime kökündeki ünlü ve sessizlere göre ya da kendisinden önce gelen diğer bir ekin sesli veya sessize göre uyumlara girer. ( bkz. sesli ve sessiz uyumları) Eklerimizin pek çoğu sesli ve sessizlerini değiştirmeye muktedirdir. mı- miş, muş, müş, dır dır -tır tir, de da, te ta gibi
Dilimizdeki ekler en fazla üç heceliktir, im - tı- rak, buna mukabil dilimizdeki eklerin pek çoğu, bir iki, sesten veya bir iki heceden oluşur.
EKLERİMİZİN GENEL ÖZELLİKLERİ
1- Eklerin tek başına anlamı yoktur. Kelimelerin görevli parçalarıdır. Meselâ babam, odunluk, tatlı kelimelerindeki –m,-luk, -lı eklerinin tek başına anlamı yoktur.
2- Ekler tek başlarına kullanılamazlar, köklere eklenerek köklerden ya yeni bir kelime türetirler veya köke anlamca görevler kazandırırlar.
3- Kökler kelimede kendisine uyulan, ekler ise köke uyan unsurlardır. Bu sebeple ekler sesli ve sessiz uyumlarına girebilmek için değişik şekillere girebilirler: dır dir, dur, dür, tır, tir, tur, tür gibi
-m (masa-m), -an, -en (koşan, gelen),-ıp, -ip, -up, -üp (alıp, verip, koşup, görüp),-dı, -di, -du,-dü,-ti,-tı,-tu,-tü (yazdı, geldi, durdu, gördü, attı, gitti, sustu, düştü),
4-Ekler tek ses halinde olabildiği gibi iki heceli de olabilirler. Üç heceli eklerimiz azdır: sarı-mtırak gibi.
5- Türkçede ekler ya eskiden beri ek olarak vardır ya da iki ek veya kelimenin ekleşmesinden meydana gelmişlerdir. Meselâ gelmeli kelimesindeki –meli eki –me ve –li eklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.
6-Ekler eklendikleri unsurun üzerine bitişik yazılır. Sadece soru eki Mİ ayrı yazılır. Yapım eklerinin üzerine çekim eki gelebilir. Ama çekim eklerinden sonra yapım ekleri - bir iki istisna hariç - eklenemez.
Eklendiği sözcüğün cümle içerisindeki görevini değiştiren eklere ÇEKİM EKLERİ denir. Çekim eki alan sözcüklere Basit Yapılı Sözcüklerdir
Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen ses, hece veya hecelere ek denir. Kelimeler yalın halleri ile bir maksat, duygu, fikir, haber, bilgi ifade etmez. Cümlelerdeki aktarılmak istenen kavramlar kelimelerin ek almamış halleri ile ifade edilemez.
Yalın ve çekim ekleri almamış kelime yığınlarından anlaşılır ifadeler kurmak için çekim eklerine ihtiyaç vardır. Çeşitli çekim ekleriyle kelimelere hal, durum,yön, iyelik, şahıs soru, olumsuzluk gibi kavramlar yükleyerek anlamlı cümleler çıkarabiliriz.
ı) Şahıs Ekleri: im, in, .ık-ik, nız,niz, ler-lar
Kökün veya kelimenin anlamında değişiklik yapan eklerdir. Bunlar eklendikleri kökten yeni bir kelime meydana getirirler. Meselâ Türk kelimesinden –çe ekiyle Türkçe kelimesi yapılmıştır. Türk bir milletin adı, Türkçe o milletin dilinin adıdır. Dört çeşit yapım eki vardır:
ÇEKİM EKLERİ:
Çekim ekleri, kelimelerin değişik yerlerde ve görevlerde kullanılmasını sağlayan eklerdir. Kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, kelimelerin cümlede görev almasını, hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirtir. Kısaca çekim ekleri kelimelerin cümle içerisinde kullanılmasını sağlar. Kök veya gövde hâlindeki kelimeler ancak çekim eklerini alarak diğer kelimelere bağlanır, zaman ve şahıs anlamı kazanır.
Çekim ekleri eklendiği kelimenin anlamını değiştirmez. Kelimelerden kelime türetmeye yarayan ekler değildir. Eklendiği kelimeye görev ilaveleri kazandırırken kelimenin anlamca değişmesine yol açmaz.
* elmalar, çocuklar, öğrenciler.
-İ Belirtme/Yükleme Hâl Eki: Fiildeki işten, hareketten, eylemden etkilenen varlığı belirtir. Yani bu eki alan isimler cümlede belirtili nesne görevinde bulunur.
ev-i gördüm, kapı-y-ı açtım, okul-u boyadılar, gül-ü koparmayın...
İsmi fiile bağlar.
Çocukları buradan kim alacak?
Babası çocuğu çağırdı.
-e hali: Yönelme
İsmin belirttiği kavrama yöneliş, dönme söz konusudur. Okul-a git, ev-e dön...
Yönelme, yaklaşma, ulaşma bildirir. Bu eki alan kelimeler cümlede dolaylı tümleç ve yüklem olabilir: Ali okula gitti. Sinirlendiğim yapılan soysuzluğa
Fiyat ve araç anlamı katar: Kalemi on liraya sattı. (karşılığında) Bu inşaat kaç paraya mal olur?
Deyim kurar: Aklına geleni işler. İşleri yoluna koymak
İkilemeler kurarak durum bildirir: okula nefes nefese girdi. kafa kafaya vermişler...
-de Bulunma Hâli :
İsimleri fillere bağlar. ev-de oturma, okul-da öğren, yurt-ta kaldı, devlet-te bulunuyor...
Cümlede dolaylı tümleç, zarf tümleci ve yüklem yapar:
İkilemeler kurar:
-den Ayrılma/Uzaklaşma Hâl Eki :
İsimleri fillere bağlar. İkilemeler kurar:
İkilemeler kurar:
c)İyelik ekleri
Eklendiği isimlerin kime ait olduğunu ifade eder.
Kitabımız', kitabı, kitabımız, kitabınız, kitapları iyelik eklerini ismin başına benim, onun, bizim, sizin, onların zamirlerini getirerek bulabiliriz.
Eklendiği kelimeyi tamlanan kelime ile irtibata geçiren eklerdir.
Genelde iyelik eki ile beraber düşünülür. Yani ilgi eki varsa, sonrasındaki kelimelerden birinde iyelik eki vardır.
(-im,-in,-i,-imiz,-iniz,-leri,-si)
Eklendiği kelimenin kime, neye ait olduğunu bildiren eklerdir.
İsimlere ve isim soylu kelimelere eklenerek çeşitli anlamlar katar. Türkçe'nin işlek eklerinden biridir. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak kullanılır. Tür olarak da isim, sıfat ve zarf türetir.
İsim soylu sözcükler yüklem yapma göreviyle kullanılan eklerdir.
iyi—y-im, iyi—sin, iyi—dir, iyi—y-iz, iyi—siniz, iyi—dirler
mı mi= geldi mi, aldıız mı
ı) Olumsuzluk eki:
-ma, -me: aldı ( olumlu) al- ma-dı ( olumsuz) geldi, gelmedi,
Not: Olumsuzluk ekinin geniş zamanı -mez, -maz şeklindedir. gelir- gelmez, sever- sevmez
“Vasıta, araç” anlamı katan eklerdir.*Farklı anlamlar da katabilir.
İlgi zamiri belirtili isim tamlamalarında tamlananın yerini tutabilir: benim kalemim= benimki
YAPIM EKLERİ
İsim ya da fiil kök veya gövdelerine gelerek onlardan başka isim ya da fiil türeten eklerdir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını ve bazen de türünü değiştirirler. Bu özellikleriyle isimden isim, isimden sıfat, isimden fiil ve fiilden isim türetirler. Her zaman çekim eklerinden önce gelirler. Yapım eki almış bir sözcüğe türemiş sözcük ya da gövde denir. Eğer sözcük yapım eki almışsa basit yapılıdır sözcük çekim eki olsa da basittir. Yapım ekleri kök morfemlerini (biçim birimi) destekleyen morfemler olduklarından, bu ekler ikinci derecede kök morfemleri olarak değerlendirilebilir.
a) İsimden isim yapan yapım ekleri (İİYE)
b) İsimden fiil yapan yapım ekleri (İFYE)
c) Fiilden isim yapan yapım ekleri (FİYE)
Fiil kök veya gövdelerine gelerek isim yapan eklere denir:
d) Fiilden fiil yapan ekler
Fiil kök ve gövdelerine getirilerek fiil gövdesi türeten eklerdir:
Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya s_kuzucular@hotmail.com