YAYIK YAPMA ZANAATI VE KÜLTÜRÜ

21.08.2016


 

YAYIK  YAPMA ZANAATI 

Yayık tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı veya dövüldüğü kap veya makinedir. Yoğurt veya kaymaktan yağ elde etmek için silindir şeklindeki ahşaptan yapılan mutfak kabıdır. Sütten tereyağı ve ayran elde etmek için kullanılan yayık iki tarafından ip bağlanıp tavana asılır ve içerisine konulan süt veya ayran çalkalanır ve üst kısmındaki ağız boşluğundan dökülerek alınır.

Anadolu da ve yayla evlerinde hayvansal ürünlerden tere yağ, ayran gibi ürünleri elde edebilmek için ahşaptan yapılan alt kısmı geniş üst kısmı dar ve 120–130 cm boyunda geniş tarafından tutulup, çalkalatılarak kullanılan bu ağaç yayıklar her köy evinde olmazsa olmaz olan temel araç ve gereçlerden biriydi.  Köy yerlerinde ayran ve tereyağı yapmak için çok yaygın olarak kullanıldığından çok çok üretilen çok çok müşterisi olan bir araç gereçti. Pazarı ve müşterisi çok olan bu aletin yapılması için geçmişte bu zanaatla uğraşan çok sayıda kişi vardı.

Geçmişte çok sayıda ağaç yayık imalatçısı ve ustası vardı. Yayığa talep çok olduğu için bu mesleği yapmaya talip olanlar da çoktu. Geçmiş yılların belli başlı zanaat dallarından biri olan yayıkçılık,  hayvancılığın gerilemesi ve ağaç yayıklara ilginin azalması,  artık talibi tükenmekte olan bu mesleği sürdürmek isteyecek çırakların bulunamayışı yüzünden yayık yapma mesleği ve oluşturduğu yayık yayma kültürü de yok olma noktasına geldi. Bu aynı zaman da yayık tereyağlarının ve yayık ayranların yapımının da tarihe karıştığı anlamına gelmektedir.

Zaman zaman süs olsun diye yapılan minyatür yayıklara rağmen elektrikli yayıkların da ortaya çıkmasıyla yayık yapma sanatı artık yok olmaktadır.  Tıpkı kilim tezgâhlarının fabrika halılarına karşı yenilgiye uğradığı, çıkrığın çatı aralarına atıldığı gibi ahşap yayık da tarihe karışmaktadır.

Yayıklar ağaçtan yapılıyor olmasına rağmen topraktan yapılma yayıklar da vardı. “ Toprağın pişirilmesiyle elde edilen Toprak yayıkların yapımı apayrı bir beceriye ve kendine has yapım tekniklerine sahiptir. Kullanılan toprağın kalitesi, pişirilmesi, biçimlendirilmesi o dönemlerde başlı başına bir uğraş gerektirmekteydi.” [1] Ağrı yöresinde görülen bu tip yayıklar Anadolu’nun diğer yörelerinde de yapılmış olmalıdır.

 “Geçmişte sütten tereyağı ve ayran elde etmek için sıkça kullanılan, tahtaların sızdırmayacak şekilde belli bir açıyla bir araya getirilmesiyle yapılan yayıklar, elektrikli yayıkların yangınlaşmasıyla adeta teknolojiye yenik düşerken, bir zanaat da yok olma noktasına geldi. Elektrikli yayıkların yangınlaşmasıyla adeta teknolojiye yenik düşerken, bir zanaat da yok olma noktasına geldi.” [2]

Tavana ipler ile asılan uzun yayıklara dökülen yoğurt ve su. Sürekli olarak belli bir ritimde çalkalanırdı. Ortasındaki 20-30 cm çapındaki yuvarlak deliğin üzeri bir tülbentle kaplıydı. Ara sıra bu tülbent açılır ve ayranın üzerine birikmiş yağ, süzgeç yardımı ile alınırdı.

YAYIK TEREYAĞI

 

Tereyağı bazı yörelerde yoğurttan, bazı yörelerde sütten yapılır. Anadolu’da tereyağı genelde kendi ihtiyacı için yayık ayrandan üretilen ekşi tereyağıdır. Uzun müddet dayanması (salamura) için bol  bol tuzlanır.

 

“İyi tereyağı inekten sağılan sütün kaynatılarak mayalanıp yoğurt haline geldikten sonra yayıkta vurularak ayranın yağdan ayrılmasıyla oluşur. Yayıktan alındıktan sonra 3-4 defa taze su ile ardından da tuz suyu olarak yapılan su ile tekrar yoğrulmak suretiyle tekâmül eder. Bu yağ 2  ile 4 ay kullanılmasa bile bozulmaz, özelliğini, lezzetini kaybetmez.”[3]

 

YAYIK AYRANI

Türkiye'nin yayık ile tereyağı yapılan (yayık dövülen) her yerinde bulunan ve bugün çok tüketilen ayrandan farklı olan bir çeşit fermente süt ürünü içecektir. Temel olarak, yayıkta dövülerek yağı çöktürülen yoğurttan arta kalan açık mavimsi (gökçe) renkli, yapışkanımsı kıvamlı, özel kokulu, protein/yağ oranı yüksek bir sıvıdır. Ekşidikçe lezzeti artar ama uzun süre beklerse bozulur. Yine de bu süre tuzlu ayrandan daha uzun olabilir. Açık olmasının sebebi, açığa çıkan tereyağının kolay toplanması için yayığa ara sıra soğuk su verilmesidir. Yani yayık ayranı az yağlı ve tuzsuzdur ve bilinen ayrandan farklıdır.

 

YAYIK KÜLTÜRÜ

Yayık kültürü Anadolu da çok yaygın bir birikim ortaya çıkarmış, türkülerin manilerin sosyal hayatın bir parçası olmuştu. Yayık kelimesi Anadolu’daki pek çok köyün yerleşim yerinin kasabanın yaylanın ve obanın adı olmuştur.

Yayık yayarak ayran ve tereyağı çıkarma işi uzun bir zaman diliminde gerçekleşiyor bir ya da birkaç kişi bir den bu işi yapabiliyordu. Bu zaman sürecini neşeli geçirmek için yayık yayarken mani ve türkü söyleme geleneği yaşatılmış oluyordu.

Yayık yayma Anadolu kültürünün çok önemli bir unsuru idi. Bu yüzden pek çok türkü mani bilmece ve tekerleme de yayık ile ilgili unsurlar görülmüştür. 

Yayık Han - Türk ve Altay mitolojisinde Irmak Tanrısı. Cayık (Tayık, Dayık) Han da denir.[4]

Özellikleri

Irmaklardan ve göllerden sorumludur. 17 ırmağın kavuştuğu yerde yaşar. Irmaklara, rüzgârlara ve sulara hükmeder. Kamçısı şimşektir. Büyük Tufandan sonra gökyüzüne çıkmıştır. Su Yılanı veya Su Ejderi kılığına bürünebilir. Yerlerden sular fışkırtır. İnsanları kötülüklerden korur. Dizgini gökkuşağı, kamçısı boz alevdir. Kendisine Yayık Kaldırma adı verilen saçı (cansız nesne kurban etme) törenleri yapılır. İlkbaharda davarların ve atların avuzları (ilk sütleri) ile bulgur karıştırılarak yapılan lapalar ırmaklara saçılır. Göğün üçüncü katında oturur. Şamanlara düşünsel yolculuklarında yardım eder. [5]Koruçı (Korucu / Koruyucu) olarak nitelenir.[6]

Kazak ve Kırgız hikaye ve söylentilerinde Tepegözü kör eden kahramanın adı da "Yayık" (Jayık) olarak geçer. Şaman âyin ve törenlerinde "Yayık Han"ın oldukça önemli bir yeri vardır. Onun görüntüsünü beyaz kumaştan yaparlar. Tölöslerin "Tayık" dedikleri ve yalnız ağır belâlar geldiğinde yakardıkları bu ruhu "Koruçı" olarak tanımladıkları da kaydedilmiştir. Altaylar, ırmaklar taştığı zaman, "Yayık sudan çıktı" derler, çünkü mekanı 17 deniz veya ırmağın kavşağında olan Yayık Han coşup, taşan suların ruhudur ve yeryüzündeki tüm sular ona aittir. [7]

                  TÜRKÜLERDE YAYIK

 

Yayık Yaydım Kolum Şişti    

 

Yayık Yaydım Kolum Şişti

Kolumdan Kol Bağım Düştü

Benim Gönlüm Sana Düstü

 

Sen Allar Gey Ben Gırmızı

Çıkalım Dağlar Başına

Sen Gül Topla Ben Kırmızı

 

Evleri Var Hane Hane

Ben Kül Oldum Yane Yane

Bulamadım Aşka Çare

 

Sen Allar Gey Ben Gırmızı

Çıkalım Dağlar Başına

Sen Gül Topla Ben Kırmızı

 

 

MANİLERDE YAYIK

 

Ayağında çarık yok

Ayran taştı yayık yok

Görenler sarhoş olur

Sen gören ayık yok.

 

Çifte yayık doymuyor

Kaynanasız olmuyor

Kaynananın dilini

İğnelesen durmuyor

 

Ayran yapar yayıklar.

Kızlar fındık ayıklar.

Harmanın kenarında

Titrer ince bıyıklar

 

Ayransızdır yayıklar,

Yüzemiyor kayıklar,

Tavuklar acıkınca,

Darı diye sayıklar.

 

Çifte yayık olur mu

Kaynanasız olur mu

Kaynananın dilini

Bağlasan da durur mu.

 

KAYNAKÇA

 

  • [1] https://www.diyadinnet.com/HABER-34679-y%C3%BCzy%C4%B1ll%C4%B1k-yay%C4%B1klar-sergileniyor, Son erişim, 2-12 2013
  • [2] İbrahim Özdemir'in haberi, BİR ZANAATIN SON GÜNLERİ, .haber7.com/haber/20120410/Yayik-sallama-gelenegi-
  • [3] Büşra Yaz ÖKTEN, Tereyağı , https://myakwa.wordpress.com/2011/04/04
  • [4] https://tr.wikipedia.org/wiki/Yay%C4%B1k
  • [5] Türk Folklorunda Ölüm, Özlem Ölmez, .kafkas.edu.tr/sosyb/tde/halk_bilimi/makaleler/mitoloji/mitoloji (2).pdf
  • [6] https://tr.wikipedia.org/wiki/Yay%C4%B1k
  • [7] Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 603)

  

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar