05.08.2022
Yiğidonun Bergüzârı
Ak kara kül döker, gövden, gölgene...
Buzda bile kaynar, efkâr yiğidom!
Cehennem köz iken yağız sinende...
Yorganın beyhude çığ, kar yiğidom!
Tecer'den ağır mı kederli başın?
Cüssen yay bükülmüş, Ay çatık kaşın,
Al bir şal, zeminde sağdığın yaşın,
Yaldız yıldız damlar... bakar yiğidom!
Kaç türkü gurbetin bağrında gezgin?
Boranı, bulutu titretir ezgin,
Mızrâbın yaktığı tel bile bezgin...
İs kalır canından tek kâr yiğidom!
Selçuklu'dan beri gülmedi yüzün.
Osmanlı'ya kıta gezdiren dizin,
Kurduğun bu devlet en hazîn sızın,
Aldığın tek ödül, inkâr yiğidom!
Millete kölesin, hünkâra maşa,
Kültüre sırma kürk, üstat nakışa,
Oyduğun desenler bozkıra, taşa...
Göklere medrese, çıkar yiğidom!
Ceddin, dağda sedâ, güllerde aldır.
Fikrinde demli söz, tavrın bu haldır.
Bakü' den Bosna'ya her taşı kaldır.
Kanından bergüzâr akar yiğidom!
Gövden, seyyâr kale Edirne, Kars'a,
Taş dibi, yar başı kabrine arsa...
Yetime bütçeden düşer mi parsa?
Kansız, hazineye sarkar yiğidom!
Harpte can lazımsa "Koş yiğit Mehmet!"
Bollukta külfetin asgari ücret!
Yiğide beş kulaç, dam büyük nimet.
Haine köşk dekar, dekar yiğidom!
Hırsızlar çakada, çeteler sefa...
Dalkavuk muteber, rafta boş kafa...
Takkeler altında İblis oynar da...
Liyâkat inançtan vakâr yiğidom!
Kükrerse erdemin o şahbâz sesi
İç yüzü fâş eder Cem'in aynası,
Riyâ takke atar, sahtekâr fesi...
Murdar makbûl kalmaz, kokar yiğidom!
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın