Yine zevrak-ı derunum kırılıp kenare düştü

20.03.2016

 

 

 

Yine Zevrak-ı Derunum Kırılıp Kenare Düştü(gazel)

 

Yine zevrak-ı derunum kırılıp kenare düştü 
Dayanır mı şişedir bu reh-i seng -sare düştü 

O zaman ki bezm-i canda bölüşüldü kale-i kam 
Bize hisse-i mahabbet dil-i pare pare düştü 

Gehi zir-i serde desti geh ayağı koltuğunda 
Düşe kalka haste-i gam der-i lutf-ı yare düştü 

Erişip behara bülbül yenilendi sohbet-i gül 
Yine nevbet-i tahamül dil-i bi karare düştü 

Meh-i burc-ı arızında gönül oldu hale mail 
Bana kendi taliimden bu siyeh sitare düştü 

Süzülüp o çeşm-i ahu dedi zevk-i vasla Ya Hu 
Bu değildi neyleyim bu yolum intizare düştü 

Reh-i Mevlevide Galib bu sıfatla kaldı hayran 
Kimi terk-i nam u şane kimi i'tibare düştü

 

Günümüz Türkçesi:
1-Yine gönlümün zevrakı(şişesi) parçalanarak kıyıya düştü O, sırçadan yapılmıştır, düştüğü yer ise taşlıktır. Bu durumda kırılmaması mümkün müdür?
2-Can meclisinde emel kumaşı bölüşüldüğü zaman, bize muhabbet payı olarak bu parça parça olmuş gönül düştü.
3-Üzüntü hastası, desti bazen başının altında, bazen ayağı koltuğunda olarak düşe kalka sevgilinin lütuf kapısına geldi.
4-Bülbül, bahara ulaştı, gül sohbeti yenilendi, tekrar başladı. Sabretme nöbeti ise yine bu kararsız gönüle düştü.
5-Gönül, sevgilinin yanağı burcundaki ayda bulunan ben’e meyletti. Bana kara talihimden bu kara yıldız düştü.
6-Sevgilinin o ceylan gözleri süzülüp kavuşma zevkine “Elveda” dedi. Benim beklediğim bu değildi. Yolum yine bekleyişe düştü.
7-Kimi ün ve şan bağından kurtulmak, kimi de itibar kazanmak yoluna girdi. Galib ise Mevlana yolunda Mevlevi adıyla hayran kaldı.

 

 

 
 

 

0

2

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar