23.01.2023
İhtivası rüzgârın ve intibaı gözden düşmüş yorgun bir akşamın kıyısındayım, sevgili:
Aşkın inhisarında tutuklu nefesim ve ölü nefsim
Aşk iken şah damarı eksilmez de hüzün ve özlem
Gizin irtibatı aşka meyleden bir yıldız misali
Sektiği yalnızlığın
Hicretine dönük varsa yoksa varlığın
Na’şı…
Öykündüğüm bir döngü ki mevsim
Aşka erdiğim
Nihayet bildiğim
Hidayetin durağı şahit tuttuğum yeri göğü ve mehtabı
Afakanlar b/astığı kadar hüzünlü yüreğime
Tek muhatabımdır bana beni getirecek
Şiirler diktiğim ayaklarına bağlı
Posta güvercininin siması ve edası
Dört gözle diktiğim yola, gönlümün
İzbelerinde dahi mevcut iken ışığı sevdanın
Işıyan bir iklim
Sancılı bir dengim var mı sahi?
Issızlığın lal hecelerinde
Çelimsizce seken benliğimin seyrüseferi
Şu olmazın oluru mutluluk denen masalı
Bir zamanlar ben yazmıştım demek kadar sahici
Tünediğim ulu ağaç ulu Mevla
Hüzün döktüğüm yalnızlığın yollarında
Bir ileri bir geri savrulduğum
Özlemin pervazında ihya edilesi yürekten yüreğe
Kurulan köprülerin gizinde yaşar şiir ve sevgi
Kanıksadığı kadar hayatın bin bir rengini halini
İkame ettiği kadardır gaipten gelen sevdası
Muhatabı gök kubbe
Yerden göğe yükselen gizin dumanı
Saklı tutulası bir heves gibi
En derinde saklı
Hayallerin asla dikiş tutturamadığı
Bir veryansın ise yaşamak
Bir hezeyan ise suskuya sığınmak
Bir hadise yaşamın merhalesinde saklı olur olmaz
Düşlerin serenadı
Elbet yakardığı kadar içtenlikle kul, Rabbine…
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın