KategorilerYabancı Roman Özetleri RomancılarYüzbaşının Kızı Hakkında Özeti ve A. Puskin

Yüzbaşının Kızı Hakkında Özeti ve A. Puskin

09.06.2013

 Bu Eser 13.06.2013 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir

ESER HAKKINDA

Yüzbaşının Kızı, (Rusça  (Kapitanskaya dochka))Bu roman Puşkin tarafından 1833-1836 yılları arasında yazılmıştır. Roman, Rusya’daki 18. Yy da Kazak ve köylü isyanı olan 1773 yılındaki Yemelyan Pugaçov Ayaklanması sırasında Rus bir subayla, bu subayın görev yaptığı kalenin komutanı yüzbaşının kızı ile arasındaki duygusal ilişkileri konu edinmiştir. Yüzbaşının Kızı, Puşkin'in en önemli eserlerinden, Puşkin’in en çok duyulmuş romanıdır.

1836 yılında ilk kez yayınlanan roman,  1833-1836 yılları arasında  Çarlık Rusya’sında Yemelyan Pugaçov Ayaklanması sırasında geçen bir aşk hikâyesine dayanır.  Bu roman Aleksandr Puşkin’in dünya klasikleri arasında yer almış olan en tanınmış eseridir.  Puskin’in son romanı olan bu eser, Rus ve dünya edebiyatının en önemli eserleri arasında da yer almıştır.   

Bu roman  Puşkin’in belgesel gerçekçilik konulu realist bir eseridir. “Yüzbaşının Kızı, Puşkin’in Rus nesrini yarattığı öykülerden biridir. Bu nesnel, berrak, yapmacıksız ve vurucu anlatı ancak Puşkin gibi gerçek bir şairin elinden çıkabilirdi.” ROBERT CONQUEST[1]

KİTABIN KONUSU:

Emelyan Pugaçev adli isyancı köylü önderi, Don ve Ural Kazaklarının basına geçerek, üzerine gönderilen 25 bin kişilik Çar ordusunu bozguna uğratır. Düzensiz bir halk ordusunun basında kırlardan kentlere doğru yürüyüşe geçer, birçok kenti kuşatır, Moskova kapılarına dayanır, çarlığı ta temelinden sarsacak bir güce erişmiştir.

Ünlü bir askerin oğlu olan Pyotr Andreyiç, iyi bir subay olsun diye böyle bir babanın kontrolünde yetişmiş ve 17 yaşına geldiğinde genç bir subay olarak Orenburg'a yollanmıştır. Orenburg yakınlarında Kazakların isyan haberleri gelmektedir. Pyotr Andreyiç, Orenburg'a giderken tipiye yakalanıp yolunu kaybeder ama tanıştığı gizemli bir köylü onu tipiden kurtarmıştır. Pyotr Andreyiç bu köylüye vefa borcunu ödemek için üstündeki kürkü hediye eder. Bu kürk ve bu davranışı onun hayatının dönüm noktası olacaktır.

Oerneburg'a ulaşan genç subay kale komutanı kızı Masha'ya aşık olur. Fakat bu görev yerinde tanıştığı teğmen Savabin 'de Masha'ya âşıktır. Bu aşk yüzden arkadaşı Savabin'le arası bozulacak kale de isyancıların eline geçecektir. Bu olaydan sonra, Masha ve Andreyiç'in aşkları ve hayatları karma karışık olacak, onları iyi ve kötü pek çok sürprizler ve olaylar bekleyecektir.

ZAMAN

Roman, 1833- 1836 yılları arasında yazılmıştır. Fakat romanda anlatılan olaylar  Çarlık Rusya’sının 1773 yılında yaşadığı köylü isyanları sırasında geçmektedir. Rusya tarihinde yaşanan ve 1773te Rusya’da Pugaçev’in önderliğinde patlak veren büyük köylü ayaklanması romandaki zamanı vermektedir. Romanda yaşanan olayların zamanı 1770 ila 1780 yılları arasındaki tarihsel süreçler içindedir.

MEKÂNLAR

Moskova, Petersburg, Orenburg , Orenburg yakınlarındaki bir kale ile Kazakların yaşadığı yerler romanda geçen mekânlardır. Olayların geniş bir sahada gerçekleşmesi romanın mekânlarını da genişletmektedir.

ANLATICI

Olayın anlatıcısı olayları yaşayan, hisseden, olayın başkahramanı da olan ben merkezli kişidir. Olayın anlatıcısı olayın ana kahramanı olan Pyotr Andreyiç’tir. Doğuştan asker olarak yetiştirilen babası da asker olan Pyotr Andreyiç, romandaki olayları bizzat yaşayan ve aktaran kişidir. Dolayısı ile romandaki olaylar, mekânlar, kişiler, tasvirler, analizler vb hep olayın kahramanının yorum, değerlendirme, kişisel bakışı açısı ve analizleri okura aktarılır. Bu durumda okur her şeye, her olaya kişiye ve tespite,   Pyotr Andreyiç ‘in bakış açısından ve penceresinden ulaşmaktadır. "...Derin düşüncelere iyice dalmış haldeydim. Hüzün yüklü düşünceler yumağıydı bunlar. Üstelik garnizonda geçireceğim hayatı şimdiden sevemiyor, nedensiz korkular duyuyordum. Emrinde çalışacağım Yüzbaşı Miranov'u gözümün önüne getirmeye çalışıyor, onun sert, öfkeli, görevine taparcasına bağlı, ihtiyar bir adam olduğunu tahmin ediyordum. En küçük bir yanlışı bile bağışlamayacak, gaddar bir subayla karşılaşmak benim için iyi olmayacaktı herhalde. Ben bunları düşünürken akşam bastırmış, karanlık yeryüzüne hâkim olmaya başlamıştı bile. Arabamız ise büyük bir hızla yolları arşınlıyordu.

Arabacıya:
-Kaleye daha çok var mı? diye sordum
.”

ROMANIN TÜRÜ

Puşkin, Rus edebiyatının romantik akımının önde gelen temsilcisidir; şiirlerinde ve romanlarında romantizmin etkileri görülür... Daha doğrusu romantizmden realizme geçiş döneminin yazar ve şairidir. Yüzbaşının Kızı adlı romanında da ( kendisi de asker olduğu için) kendi yaşamından izler çok belirgindir. Anlatıcının olaya müdahale etmesi, okuru kendi duygu, düşünce ve izlenimleri doğrultusunda yönlendirmesi; tabiat betimlemelerinin kişilerin karakterlerini ve psikolojik durumlarını yansıtmayacak şekilde kopuk verilmesi vb. gibi... Bu eserin de romantizm akımı etkisiyle yazılmış bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle eserdeki tesadüfler ( Yüzbaşının kızının konuştuğu kadının Çariçe çıkması ya da bir tavşan kürkü ceket hediye ettiği kişinin karşısına çıkarak kahramanın canını bağışlaması vb romantizm akımının özellikleridir.” ( Tülay Kurtuluş)

Eser’deki aşk, sadakat ve vefa duygularının da öne çıkması romantizmle bağdaştırabileceğimiz diğer hususlar olmaktadır. Bu duygular ve bu duygulara yönelik eylemler aşırıya kaçmasa da romantik sanatçılar için kıymet gören önemli temalarıdır. Buna rağmen roman aşırılığa kaçmayan tesadüfler,  kişileri tamamen iyiler ve kötüler olarak sınıflandırmaması, tarihi olayları belli bir gerçekçilikle ele alması, toplumsal olaylara yönelik realist yaklaşımlar da sergilemesi ile realist anlayıştan izler de taşımaktadır. Çarlık Rusya’sının belli bir dönemini gerçekçi çizgiler ve olaylar içinde  aktarması vesilesi ile de “ Dönem Romancılığı” niteliğini de elde etmiş olmaktadır.

KİŞİLER

Pyotr Andreyiç: Ünlü bir Asker olan babası tarafından asker olması için yetiştirilmiş genç bir subaydır. Kararlı, gururlu vefakâr inançları ve aşkı uğruna hayatını feda etmeyi göze alan iyi kalpli biridir. Hayatını kurtaran rakiplerinin her türlü melanetine rağmen, her türlü cendereden onu kurtaran şey de iyi, merhametli sevecen yapısı olmuştur.
Savelyiç: Babasının uşağı, Andreyiç’in muhafızı ve koruyucusudur. Görevine, emirlere ve üstlerine sadık bir askerdir. 

Yüzbaşı Mironov : Masha’nın babası Orenburgda görevli  yüzbaşıdır. Dirayetli vatansever biridir. Ülkesine ve üstelerine İhanet etmektense idam edilmeyi göze almıştır.

Marya Mironova: Yüzbaşının kızı, Adreyiç’in sevgilisidir. Sevgilisini kurtarmak ve ona bağlı kalabilmek için her şeyi göze almıştır.

Şvarbin: Romanın kötülük timsalidir. Çıkarları için her şeyi göze alabilen, vatanına ihanet edebilen, taraf değiştirebilen kıskanç ve kindar bir kişiliktir. Andreyiç ile Masha’nın aşklarını hazmedememektedir. Masha tarafından reddedilmiş bu yüzden Anderyiç’i yaralamış hatta onu idam ettirebilmek için hem hükümet  güçlerine hem de isyancılarla birlikte hareket  edebilmiştir.

Pugaçev: İsyancıların lideridir. Andreyiç’ten hediye olarak aldığı tavşan kürkten dolayı duyduğu vefa borcu nedeniyle Andreyiç ve sevgilisi Masha’yı affetmiş, kendisine karşı savaştığı halde Andreyiç’in hayatını defalarca bağışlamıştır.

 ROMAN'IN ÖZETİ

Pyotr Andreyich Grinyov, emekli olmuş Rusya’da askerlik mesleğinde ün salmış Rus asıllı bir askerin hayatta kalan tek çocuğudur. Babası onu bir asker gibi yetiştirmiştir. Bu genç askerlik yaşına geldikten sonra ise sosyete yaşantısının odağı olan Petersburg gibi bir şehre atanmayı beklemektedir.  Fakat Pyotr 17 yaşına geldiğinde bir subay olmuş ama babası onu Orenburg'a göndermiştir. Sosyete eğlencelerinde yaşantısını sürdüreceği günlerin hayaliyle yaşarken babası bir anda onun düşlerini alt üst etmiş olur.  Babası ise “ Büyük şehirde kızlarla uğraşıp bir sürü para harcayacağına babası gibi ün salmış bir asker olsun” diye düşünmektedir.  Orenburg, Kazak askerlerinin etkili olduğu ad savaşla anılan küçük bir şehirdir. Şehrin yakınlarında Kazakların isyanları çıkmaktadır.

Babasının uşağı Savelyiç ile birlikte yola çıkan Pyotr Andreyich, Orenburg’a giderken yolda bir tipiye yakalanır.  Pyotr yolunu kaybeder. Fakat gizemli iki adamla karşılaşır ve onlar sayesinde tipiden kurtularak bir hana sığınmayı başarırlar.

 Bu köylü Pyotr’a gitmesi gereken yoları da gösterir. Bu iyiliklerine karşılık olarak Pyotr, bu kılavuzuna tavsan kurku ceketini hediye eder.

Orenburg'e geldiğinde Yüzbaşı Mironov emri altına verilerek Belogorsky kalesinde görevlendirilmiştir. Pyotr Andreyiç, uşağı ve koruyucusu olan Savelyiç ile birlikte Orenburga girer girmez kendini zindana atılmış bir mahkûm gibi hissetmiştir. Askerlik ile ilgili hayallerinin suya düştüğünü hissetmektedir.

Görev aldığı kale, koyun etrafında bulunan yüksekçe bir tahta perdeden oluşan çit gibi küçük bir kaledir. Bu koy ve kale sanki Yüzbaşı’nın karisi Vasilisa'nin idaresi altındadır. Pyotr burada bir düelloda rakibini öldürdükten sonra sürgüne gönderilen subay Şvarbin ile arkadaş olur. Pyotr komutanı Miranov tarafından bir aksam yemeğine davet edilir. Yemekte yüzbaşının kızı Masha ile tanışır ve ona asık olur. Andreyiç’ in buradaki yaşantısı kale komutanı Yüzbaşı İvan Kuzmiç’ in kızına âşık olmasıyla renklenmeye başlamıştır.

Masha, daha önceden kendisine kur yapan Subay Şvarbin’i reddetmiştir. Masha ile  Andreyiç’in ilişkisini gözlemleyen arkadaşı Şvarbin ile Andreyiç’in arası bu şak yüzünden açılmaya başlar.. Şvarbin Masha'nın şerefini rencide edici sözler söylemeye başlayınca, Pyotr Anderyiç arkadaşı Şayarbin’i uyarır ama bu uyarılar sonuç vermeyince onu düelloya çağırır ve bu düello sonucu Pyotr yaralanır. Pyotr yüzbaşıdan kızı ile evlenmek için izin talep eder yüzbaşı seve seve Pyotr'a izin verir. Fakat Pyotr'ın babası bu evliliğe razı değildir. 

Kaledekiler, Pugaçev adlı bir haydudun iyice güçlendiğini ve kendini Çar ilan ettiğini ve büyük bir tehlike haline geldiğini duymaya başlamıştır.  Bunun üzerine Kale Komutanı birtakım önlemler alarak, kale içerisindeki Kazakları kontrol altında tutmaya çalışır. Kendini Çar ilan eden Yemelyan Pugachev isyanı hızla yayılmış, Yemelyan Pugachev ve askerleri kaleye kadar dayanmıştır.

 Pughayev’in orduları kaleyi kuşatırlar. Kalenin bulunduğu köyde yasayan Kazaklar da Pugachev tarafını tutmaktadırlar. Sonuçta haydut birlikleri kale duvarlarına dayanmış ve bütün mücadeleye rağmen yüzbaşı kalenin haydutların eline geçmesine engel olamamıştır.

 Pugachev kale komutanı Yüzbaşı Miranaov'un kendi tarafına geçip kendine bağlılık yemin etmesini ister. Yüzbaşı bunu kabul etmez; asılarak idam edilir ve karisi da öldürülür.

 Şvarbin ise taraf değiştirip Pugachev’in emrine girmiştir. Şvarbin, Pughayev’e  Pyotr'un idam edilmesini tavsiye eder. Genç subay idam edilmemesine bir anlam verememiştir. Şvabrin’  ise Kazaklar gibi kafasını kazıtarak haydutların safında yer almıştır. Pugachev daha da şaşırtan bir kararla Andreyiç’in hayatını bağışlar. Anderyiç serbest bırakılır. Andreyiç bu olaylara bir anlam vermez ama en sonunda Pugaçev’ in bir zamanlar kürkünü hediye ettiği fakir kılavuz olduğunu öğrenir.

Ertesi aksam Pyotr ve Pugachev birlikte ve yalnız konuşurlar. Pyotr Pugachev'i niye kendinin onun emri altında görev yapamayacağına inandırır. Pugachev, Pyotr'u Orenburg'a göndermeye karar verir. Masha ise hasta bir şekilde papazın evinde saklanmaktadır.

Pyotr Orenburg valisine Pugachev'in şehir üzerine yürüyüşe geçeceği haberini götürecektir. Genç subay sevgilisini orada bırakarak Orenburg’ a gitmiştir. Orenburg’ da generale derhal haydutların üzerine gidilmesi gerektiğini bildirmiş fakat general tarafından kabul edilmemiş, savunmada beklemenin daha akıllıca olacağı söylenmiştir.

Pugachev Belogorsky kalesi komutanlığına Şvarbin getirilir. Şvarbin Masha'yi zorla kendisine evlenmesini sağlar. Pugaçev ve birlikleri Orenburg kentini kuşatmışlardır. Çıkan çatışmalarda genç subay da bulunmuş fakat haydutlar üstün gelmiştir. Bu sırada genç subay sevgilisinden bir mektup alır. Mektupta Şvabrin’ in kendisini evliliğe zorladığını yardıma ihtiyacı olduğunu yazmıştır

 Pyotr bu evliliği önlemek için kaleye geri dönmek isterken Pugachev güçleri tarafından yakalanır. Pugaçev genç subayı çok iyi karşılar ve ona neden tekrar geldiğini sorar. Genç subay önce anlatmak istemese de sonradan sevgisini ve sevgilisinin gördüğü baskıyı Pugaçev’ e anlatır. Pugaçev genç subayla birlikte kaleye giderek teğmenin elinden genç subayın sevgilisini alarak genç subayla birlikte sevgilisini serbest bırakır.

İki sevgili Pyotr'un babasının malikânesine gitmek üzere yola çıkarlar. Fakat bu sefer Rus ordusu tarafından tutulurlar. Pyotr orduya bağlı kalmak istemektedir ve Masha'yi babasının malikânesine gönderir. Pugachev'le savaşa devam eder.

Pugaçev’ in birlikleri bir ara Moskova’ ya doğru ilerler. Fakat isyan bastırılır ve Pugaçev yakalanır.

Ruslar Pugachev isyanı tam bastırdıktan sonra,  Genç Subay, Andreyiç, Pugachev ile yakın ilişkileri olduğu nedeniyle Rus makamları tarafından tutuklanır. Yapılan askeri yargılama sırasında Şvarbin Pyotr aleyhinde şahitlik yaparak onu ülkeye ihanetle suçlar. . Kale baskınında bütün askerlerin öldürülmesi ve sadece onun serbest bırakılması aleyhinde büyük bir delildir

Masha'yi askeri mahkemeye sürüklemek istemeyen Pyotr bu ithama karsı şahit bulamaz ve sonunda idama mahkûm edilir.. Gerçeği sevgilisinin adının böyle bir konuya karışmaması uğruna saklar ve Çariçe tarafından suçlu bulunarak babasının hizmetlerinden dolayı ölüm cezası yerine ömür boyu Sibirya’ ya sürgün edilmekle cezalandırılır.

Masha niçin Pyotr'un kendini şahit olarak çağırıp müdafaa yapmadığını anlamıştır. Onun affını talep eden bir istidayı İmparatoriçe ’ye vermek için St Peterburg'a gitmeye karar verir. Masha Tsarskoe Selo'da gizemli ve soylu bir hanim ile karşılaşır ve ona bütün olan biteni ve İmparatoriçeyi istida vermek için şahsen görmek isteğini anlatır. Asil hanim önce Masha'yi anlamaz görünür ve Pyotr'un vatan haini olduğunu tekrarlar; ama Masha daha fazla ayrıntı sağlayarak bunun doğru olmadığında ısrar eder. Çok geçmeden Masha İmparatoriçeyi şahsen görmek icin bir davetiye alır. Onun huzuruna ciktigi zaman daha önce konuşmuş olduğu gizemli hanimin İmparatoriçe oldugunu anlar. İmparatoriçe Pyotr'un masumiyetine inandırılmıştır ve Pyotr'un serbest bırakılmasını emreder. Pyotr serbest kalınca Pugachev'in kafası kesilerek idam edilmesine şahit olur.

Genç subay ile yüzbaşının kızı evlenirler ve Simbirsk ilindeki topraklarında mutlu bir hayat sürerler

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin  Hayatı

Rus tarihinin en ünlü sairi, yazarı, yeni Rus edebiyatı ve edebiyat dilinin kurucusu. 6 Haziran 1799da Moskova’da doğdu. Çocukluk yılları Moskova’da ve babasının çiftliği olan Moskova civarındaki Zaharovo köyünde geçti. Mükemmel ev eğitimi gören Puşkin 1811de Çar Köyü Lisesinde okudu ve orada ilk defa sair olduğunun farkına vardı. 1817de liseyi bitirdikten sonra Dışişleri Bakanlığında bir göreve atandı. Bu yıllarda kaleme aldığı ilk toplumcu şiirler (Özgürlük, Çaadaeve, Arakçeev Için) basılmadığı halde, kopyaları elden ele dolaşmaya başladı. 1820de isyankâr şiirleri dolayısıyla önce Kafkasya’ya, sonra Moldova’ya sürüldü. Sürgündeki üç yıl içinde Kafkasya Esiri, Bahçesaray Fıskiyesi poemalarini, Mahpus, Kara Sal gibi şiirlerini, Yevgeniy Örneğin şiir- romanının ilk bölümlerini yazdi. Eylül 1826da Çar I. Nikolay, Puskini Moskova’ya çağırdı ve onun sansürcüsü olacağını ilan etti. Bu durum polis takibine yol açtı, Çar’ın okumadığı hiçbir yapıtını yayınlayamadı, Boris Godunov adli tragedyasının sahnelenmesi yasaklandı. 18 Suat 1831de sosyete güzeli Puşkin, bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur. Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan, Puşkin’i bir şair olarak umursamayan, aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur. Puşkin Natalya’ya evlenme teklif eder; Natalya ise, şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler. Puşkin, bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova’dan uzaklaşmak ister. Bu nedenle de, 1829’da, bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir. Sonradan yazdığı “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin’in, daha başka birçok eserinde de Erzurum’dan aldığı esinler yer bulur. Moskova’ ya dönen Puşkin, Natalya’ya evlenme teklifini yineler. Uzun çekişmelerden sonra Natalya’nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar. Natalya ise, bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir. Natalya’nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder. Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin’in. Tabii bir de gerici polisler... Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin, yazmaya devam eder. “Yevgeniy Onegin”, “ Don Juan” , “Veba Sırasında Ziyafet” gibi manzum trajedyalarını ve “Dubrovski”, “Maça Kızı” gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar. Gogol’la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar. Öyle ki, Gogol’a ünlü "Ölü Canlar" romanını yazma fikrini Puşkin verir. Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer. Puşkin, o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla, d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının Bayan Natalya Puşkin’e kur yaptığını öğrenir. 1837’de d'Anthès’i düelloya çağırır. Bu bir anlamda Puşkin’in ölüme meydan okuyuşudur. Çünkü d'Anthès’in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir. Ama Puşkin de askerde eğitim almıştır ve cesurdur. 27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir. Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir. Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès, Puşkin’i karnından yaralamayı başarır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin, Şubat ayının soğuk bir öğleden sonrası hayata gözlerini yumar. Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin’in son baskısını kapış kapış tüketen halk, şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis, bir gece yarısı, şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir.[2]

SEÇKİN ROMAN İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

Martın Eden ve Özeti Jack London

Vahşetin Çağrısı ve Özeti Jack London

Demiryolu Serserileri Romanı Ve Özeti Jack London

Demir Ökçe Romanı Hakkında ve Özeti Jack London

Yüzbaşının Kızı Hakkında ve Özeti A. Puskin'in Hayatı

 KAYNAKÇA


[1] https://www.iletisim.com.tr/kitap/yuzbasinin-kizi/9053#.XCsNwNIzbcs

[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Aleksandr_Sergeyevi%C3%A7_Pu%C5%9Fkin

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da