Varlığının küllerini ruhuma savururken rüzgâr
Çöl kadar tenhalaşan yüreğimde
Acının izlerini okşuyor yıllar
Dokunma sen yanıma
Bırak dursun
-Durmalı
Kalan kırıntılar da yok olmadan
Kirpiklerinin tenime çizdiği ayrıntılar
Hangi tene dokunsam!
Güncesi ölü düşlerimin resmi geçiti
Renklerin en koyusuna saklıyor geçen her iç im'i
Küskün teraslar kentinin yıkıntılarında
-Sevmeye çeyrek kala aşkı asır geçti-
Çok eski insanlar tanıdım
Kıyısız nehirlerimde...
Şimdi gözlerime kurulan tuzak
Ömrümüzün arda kalanı
İki bulut arası
Yokluğunun yüzüme bıraktığı
Güz renkli akşamlarımda
En çok zaman tanrılarını sevindirdi
Buğulanmış ayrılığının
Yol yol olmuş
İzlerine gizlediğim yalnızlıklarım
Hep sana doğru!
Soğuk gece
Birincil bakışıyla düş/en kış
Taşındı öyküsü tamamlanmamış
Sen içeride b/iz dışarıda
Kalın bir kitapın tozlu sayfalarından
İlkyaz yapraklarına
S/aklımda birikirken
K/ördüğüm anılarım
Özlemlerim alaycı artık vuslatlara
Bu yüzden kayan yıldızlara erişmiyor dileklerim
Sevdalara küsmelerim bu yüzden
Bu yüzden ardıma bakmadan çile/siz ruhuma tekmeler savuruşum
Gidişlerim bu yüzden
Kapı eşiğinden giremeyen sözler gibi
Eskimekte şimdi mazim
Uzak ufukların elleri yok bak/sana
Uzanıp tutamıyorum...
bu şiir değerli kalem sayın Bulut Kara ile N.Sermin Gür tarafından yazılmıştır
teşekkür ve saygılarım şair'e