ZARFLAR
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da kendi türünden olan kelimelerin anlamlarını türlü yönlerden (yer-yön, zaman, durum, miktar, soru) etkileyen; onları belirten, dereceleyen sözcük türüdür.
Tek başlarına kullanıldıklarında sıfat gibi isim haline dönüşür. Aslen de zaten isimden başka bir şey değildir. Zarf oldukları cümledeki görevlerinden belli olur. Cümlede ise genellikle zarf tümleci olarak görevler yüklenirler
Zarflar Çekimsiz kelimelerdir o yüzden de İsim çekim eki (hâl, iyelik, çoğul ekleri vb.) alamazlar. Fakat isim olarak kullanılabilenler isim görevindeyken bu ekleri alabilir.
Zarfların birçoğu sıfat ya da isim olarak da kullanılabildiği için sıfatlarla ve zarfların ve özellikleri iyi bilinerek sıfatlarla zarfların farkı anlaşılabilir. Sıfat isimden önce gelerek onu niteler veya belirtir. Ama zarf isimden önce gelemez.
Her zaman çok yorgunum (çok- zarf ve fiilden önce)
Babamlar akşama gelecekler ( akşama -zarf-fiilden önce)
Kadınlar sabaha dek sohbet etti. (fiilden önce)
Eşyalar bayağı fazla geldi. (zarftan önce, fiilden önce)
En doğru kararı vermişisin. (sıfattan önce)
Çok hararetli tartışmalar oldu. (sıfattan önce)
Bence onun sözleri daha oturaklıydı. (adlaşmış sıfattan önce)
Mevsimlerin en güzeli ilkbahardır. (adlaşmış sıfattan önce)
Sürgün ederek bir şey kazanamazsın. (fiilimsiden önce)
A. Görev ve Anlam Bakımından Zarflar
1. Durum Zarfları
Hâl ve tavır ifade eden zarflardır.
Eylemin nasıl yapıldığını ve ne durumda olduğunu; kimi zaman da zarfların durumunu gösterir. Bu zarflar da kendi içinde sınıflandırılabilir:
a. Niteleme Zarfları
Fiile "nasıl" sorusu sorularak bu zarflar bulunabilir. Niteleme sıfatlarının çoğu niteleme zarfı olarak kullanılabilir.
Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Fikirlerini faydalı bir şekilde açıkladı!
Adam gibi davranmalısın
—ce eşitlik eki ve -le vasıta hâl eki almış kelimeler durum zarfı olarak kullanılabilir:
" Sessizce, kendimce, genişçe, hafifçe, yavaşça, hızlıca..."
"hızla, kahkahayla..."
Hanız kız güzelce giyinmişti. (niteleme)
Hediyeyi yavaşça masaya koydu (niteleme)
Bağ-fiiller (zarf-fiil), deyimler, yansımalar, ikilemeler de niteleme zarfı olarak kullanılırlar:
"severek okşayarak büyüttüğü çocukları..."
"canı çıkarak işini yapmaya çalışıyordu.
Adam çekine çekine içeri girdi. (niteleme)
Kâğıtları paket paket gönderdi. (niteleme)
b. Kesinlik Zarfları
"elbet, elbette, asla, mutlaka, hiç mi hiç, ne olursa olsun, kuşkusuz, hiç kuşkusuz..."
Elbet bir gün buluşacağız.
İyiliklerinizin karşılığını mutlaka göreceksiniz.
c. Yineleme Zarfları
Adam İkide bir kadına birşeyler soruyordu
İşin özünü bir daha anlatayım
d. Olasılık Zarfları
"bakarsın hiç gitmem kölen olurum/ belki de seversin beni kimbilir."
Ola ki bir kez gelir
Arayacağına ihtimal vermiyorum
e. Yaklaşıklık Zarfları
"aşağı yukarı, şöyle böyle, hemen hemen"
Prolemi şöyle böyle anladım
İşim hemen hemen bitti. (yaklaşıklık)
f. Üleştirme Zarfları
Kuşlar üçer beşer havalandı.
Tayınları teker teker verdiler
g. Sınırlama Zarfları
Günde ancak iüç beş defa gelebilir.
Artık bu huyundan vazgeçmelisin.
2. Zaman Zarfları
Fiillerin anlamını zaman yönünden tamamlayan zarflardır.
Fiile (veya zarfı olduğu başka kelimelere) sorulan "ne zaman", "ne kadar süre" sorusuna cevap verir. Zaman zarfları, zarf olarak kullanılan çeşitli zaman isimleridir.
Çekime giremedikleri için İsim çekim ekleri aldıklarında zarf olmaktan çıkarlar.Başlıcaları şunlardır:
"dün, bugün, yarın, şimdi, gece, gündüz, güpegündüz, gündüz gözüne, cuma günü, haftaya, önceki gün, akşam, sabah, akşamleyin, sabahleyin, az önce, geç, iki gün, iki saat, on dakika, iki günde, iki saatte, uzun süre, uzun zaman, biz gelmeden, demin, henüz, hâlâ, daha, gene, yine, artık, sonra, evvelâ, daima, hep, henüz, hemen, geceleri, sabahları, önceden, ayda bir,
buraya gelmeden, anlatırken, yaşarken ..."
Ayda bir uğrar buralara.
Toplantı iki saat sürdü.
İnsanların vefasızlığını geç anladım.
Henüz buralara gelmedi
Denemekten hiç bir vaz geçemem.
Henüz işimiz bitmedi.
Artık buralara gelmeyeceğim.
Yarın buradan ayrılacağım.
3. Yön Zarfları
Yalın hâlde kullanılarak fiilin yönünü (failin yöneldiği yeri) belirten zarflardır:
"ileri, geri, beri, doğru, içeri, dışarı, aşağı, yukarı."
Bu zarflar eksiz kullanılır. Yönelme, bulunma, ayrılma hâl ekleri getirilirse dolaylı tümleç olur.
Annem içeriye girdi. (isim; dolaylı tümleç)
İlerisi çok güzel. (isim; özne)
İleri ülkeler daha demokratiktir. (sıfat)
Arkadakiler, biraz geri gidiniz
Hemen yukarı çıktık
Erkekler dışarı çıksın
4. Miktar Zarfları
Fiillerin, fiilimsilerin, sıfatların ya da başka zarfların anlamlarını ölçü yönünden tamamlayan, artıran, azaltan zarflardır. "en, daha, pek, çok, az, biraz, kadar, denli, gibi, fazla..."
Fiile veya sıfatlara sorulan "ne kadar?" sorusu ile bulunur. Kendilerinden önceki ya da sonraki kelimeyle birlikte söze eşitlik, üstünlük, en üstünlük, aşırılık, karşılaştırma anlamları katar.
Benim kadar çalışırsan başarılı olursun. (eşitlik)
O da dedesi büyük yazar olacak (eşitlik, benzerlik)
Evim gibi rahattı güzel odanız (eşitlik, benzerlik)
Bu kadar çok çalışmak zararlı değil midir? (eşitlik)
On dakika kadar yürüdüler. (eşitlik, yaklaşıklık)
Göbeği fazlaca şişmiş gibi duruyor. (biraz: eşitlik; fazlaca: aşırılık)
Bu elbise azıcık dar gelmedi mi sana. (eşitlik, aza yakın)
Songül daha telefon etmedi. (zaman zarfı, henüz anlamında)
Buralara bir daha gelebilir miyiz? Yineleme zarfı
Hepsini aldınız, daha ne istiyorsunuz? ("başka" anlamında)
"çokça, çok, pek çok, çok az, gayet, fazla, fazlaca, epey" kelimeleri aşırılık anlamı katar.
Bugünlerde çok az uyuyor.
.
5. Soru Zarfları
Eylemin anlamını soru yoluyla belirten zarflardır, daha doğrusu diğer zarfları ve cümledeki zarf tümlecini bulmaya yarayan soru kelimeleridir. "ne zaman, ne kadar, nasıl, niçin, ne diye, ne, nebiçim, nice, ne denli"
Akşam kaçta gelirsin?
O nasıl konuşuyor öyle
Sen nasıl böyle dersin
Onu daha ne bekleyeceğiz?
Talih niçin gülmedi?
Bu saate burada ne bekliyorsun?
6. Gösterme Zarfı
Bunu her dil bilgisi kitabı ayrı bir zarf olarak almaz. "işte" kelimesiyle yapılır.
Bana şimdi söylediler
Bak yine geldi bahar.
B. Zarflarda Pekiştirme
Genellikle pekiştirme sıfatlarıyla ve ikilemelerle yapılır. Pekiştirmeli isimler de vardır ve onlar da zarf olarak kullanılır.
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.
Suratı somurtmaktan kıpkırmızı duruyordu
Ağaçların dalında bembeyaz çiçekler var.
Yağmurda sırılsıklam balık tutuyorlardı.
C. Yapı Bakımından Zarflar
Yapı bakımından zarflar basit, türemiş, birleşik ve öbekleşmiş olmak üzere dörde ayrılır.
1. Basit Zarflar
Kök hâlinde olan, ek almamış zarflardır: "yarın, gece, geç, dün, pek, az, fazla, sık, iyi, çok, hiç, sabah, akşam, henüz..."
2. Türemiş Zarflar
Yapım ekiyle veya yapım eki gibi kullanılmış bazı çekim ekleriyle yapılmış zarflardır: "sabırlı, aylarca, önce, dostça, sınıfça, yiğitçesine, erken, sabahleyin, kışın, ilkin, ileri, soğuk, içeri, dışarı, aptalca, mosmor, sanıyorum, kaçta, koşarak, okumadan, gelince, şimdilerde..."
3. Birleşik Zarflar
Birden fazla kelimenin bir araya gelip kaynaşarak oluşturdukları zarflardır: "bugün, biraz, böyle, şöyle, birdenbire, niçin, ilk önce, nasıl..."
4. Öbekleşmiş Zarflar
Birden fazla kelimenin farklı yollarla (ikileme, edat grubu, zarf-fiil grubu) bir araya gelerek oluşturdukları zarflardır: "hemen hemen, gece gündüz, er geç, ikide bir, aşağı yukarı, hemen şimdi, kırk yılda bir, öğleden sonra, arada sırada, yana doğru, az çok, -den sonra, -e dek, bazı bazı, şöyle böyle, üç aşağı beş yukarı, doğru dürüst, okuma sırasında, geldiği zaman..."