06.11.2020
Divani Divan Nazım Şekli ( Âşık Şiiri Türü)
Halk şiirleri arasında "divani" adıyla bilinen divan, âşık edebiyatı nazım şekillerinden biridir. Divani aruz vezni ile şiirler söyleyen âşıkların aruzun fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün kalıbıyla gazel, murabba, muhammes, müseddes biçimleri ile söyledikleri şiirlerin genel adıdır. ( BKZ Divani Aşık Şiirinde DivaniTürü )
Ayaklı Divani Örneği:
Mübtelâ-yi aşk olaldan buldu lezzet cânımız fâilâtün / fâilâtün / fâilatün / fâilün
Var bizim canımız fâilâtün / fâilün
Pak olur bu bezmde güller gibi meydanımız
Her dem ü devranımız
Gelse nadan neş’e bulmaz bezmimiz varetsedir.
Aşk ile şayestedir.
Can içinde gizlidir her an bizim mihmanımız
Böyledir irfanımız
Ta ezel merdanalerdir ser verirler şahına
Şemsi Tebriz rahına
Ser verir sır vermeyiz çoktur olan kurbanımız
Can verir hubanımız
Var semamızda safâ câna gıda aşka cilâ
İsmi her anda vefâ
Anlaşılmaz zahidâ hem seyrimiz seyrânımız
İncedir erkânımız
Mağz-ı kurandır muhakkak der tarik –i Mevlevî
Ey Pesendi mesnvevi
Hüccet-i katı olupdur serteser peymânımız
Var bizim imanımız Pesendi
Gazel Formunda Divani Örneği
Dilberâ gülşane doğru gel dedim gelmem dedi
Bezm-i aşıkare doğru gel dedim gelmem dedi
Gel dedim gelmem dedi nedir muradı dilberin
Yürü bizden yane doğru gel dedim gelmem dedi
Gel ciğer parem dedim durdu kadeh nuş etmeye
Sâki-i devrane doğru gel dedim gelmem dedi
Hatırı uşşak-ı gözle şahım ihmal eyleme
Ol ulu meydane doğru gel dedim gelmem ded
Dertli can kurbanın olsun bir kadem baş yanına
Nâbedid eyvana doğru gel dedim gelmem dedi Aşık Dertli
HAZİNEDİR
Âlemi yoktan var eden Rahman bir hazinedir
Koca dünyaya zuhreden İnsan bir hazinedir
Gerçek insan gerçek olur gerçek yaşar dünyada
Eğer kendin anlar ise vicdan bir hazinedir
Göreceğin bütün dünya insanlara hoş gelir
Cahile her ne söylesen beyni almaz boş gelir
Gideceğin bir yol varsa mutlaka yokuş gelir
Ne eksen onu biçersin cihan bir hazinedir
Gel İlhami meyil verme kuru söz de yalana
Canım kurban olsun beyim doğru sözü bilene
Büyüklerin sözü cevher ondan ibret alana
Kendi noksa'i kübra dır her can bir hazinedir İlhami Demir
GEL
Sevdiceğim gam yükünü bölmedeğim durma gel
Elvada çağımız geldi ölmedeğim durma gel
Son nefesim kısaldıhça yolarım uzaklaşır
Gölgemi dünya yüzünden silmeğim durma gel.
Seher vahdı gül açılır bülbülün aftar zarı
Gara dikenin içinde gözetir ilkbaharı
Sabur imiş gözü yaşlı aşıhların kararı
Senin guru hayaline gülmedeğim durma gel.
İLHAMİ der gözüm yokdur fani dünya varına
Bugün gelen tedbirini görmededir yarına
Yazıh oldu genç ömrümüz boşuna zararına
Soğumuşum bu dünyadan yılmadayım gel. İlhami Demir
Not: Âşık bu parçayı Sehnazi Makamı ile söylemiştir.
Murabba Formunda Divani Örneği
Dilbera kıl merhamet şeyda gönül gamlanmasın
Gönlümüz kılma perişan didemiz nemlenmesin
Hiç ne mümkündür efendim gül cemalin seyreden
Bülbül-asa yanılıp payinde sersemlenmesin.
Sun '-i üstad-ı ezel veçhindedir ilme 'l-yakin
Mülk-i hüsnün şahı sensin şimdi bedr-i mehcebin
Sen Süleyman-ı zamansın ey cemal-i hur-i ayn
Vaslın ile şad olanlar nice Hatem 'lenmesin.
Bulmak istersen efendim iptidadan iştihar
Eli bağlı benden oldum sen edersin iftihar
Bağ-ı hüsnün gülşeninden, sür rakibi şehriyar
Beyn-i uşşaka gelüp bir dahi ademlenmesin. Aşık Gevheri
Aşık Ömer’den Muhammes Divani Örneği
Gerçi olmuştur mukarrer herkes kar ayrılık
Görmemiştir hiç dahi bir böyle düşvar ayrılık
Hey meded yaktı benim başıma odlar ayrılık
Olmasun hiç kimseler sana giriftar ayrılık
Kime derdim ağlayım der bende de var ayrılık.
Huy edindim kendime ah-ü nedamet etmeyi
Her kimi görsem ana halim hikayet etmeyi
Aleme raz-ı derunumdan rivayet etmeyi
Bilmez idim taliimden ben şikayet etmeyi
Gelmeseydi başıma tekrar betekrar ayrılık.
Kime feıyat ideyim ey çarh-i zalim bi-eman
Kani ya noldu bana yar olduğun devr-i zaman
Tir-i maksudum atılmaz kaddim dmuşken keman
Kimseler bilmez benim halim yaman oldu yaman
Hey ne müşkil derd imiş alemde dostlar ayrılık.
Sureta Mecnun 'a döndüm ağlarım zar-ü zelil
Bin bir adım hürmetiyçün kıl inayet ya Celil
Rahmet eylefazl-ü lutfun kuluna eyle delil
Bir garib iklime düştüm gezerim üryan melil
Vüs'at-i dünyayı kıldı başıma dar ayrılık.
Ey Ömer kar etti mış-i cam-ı firkat aynıma
Şadilik dönderdi yüz gelmez ferahlık yanıma
Ağlamaktan uyhu girmez çeşm-i hun-efşanıma
Destime taş aldırup aheng içun efganıma
Tabl-ı sinem döğdürür her lahza her bar ayrılık. Aşık Ömer
Azerbaycan Sahası Aşık Elesger’den Divani Örneği
Elestiden beli deyen sübhan'a baş endirir
Mehemmed'e tabe olan Gur'an 'a baş endirir
Özü birdi, adı min bir, vehdehüel la-şerik
Ehli mö min görebilmez, pinhana baş endirir.
Ölmeyince bu sevdadan çetin dönem usanam
Hegigetden ders almışam, terigetten sözı ganam
Şah-ı merdan sayesinde elm içinde ıımmanam
Deryaların gaydasıdı ummana baş endirir.
Biçare Aşıg Elesker, olma elme nabeled
Danışmanda doğru danış, sözün çıhmasın gelet
Çoh gazansan, az gazansan, beş arşın ağdı helet
Mal-dövlete baş eğdiren efsane baş endirir
(Beli:evet, min:bin; ganmak: anlamak; gayda: usul; ağ: beyaz; elm:ilim)
Katibi'den Murabba Divani
Bir onulmaz derde düştüm bu imiş hükmi kaza
Hiç kabul etmez ilacı zahmimiz emlenmesün
Meskenim güzelce yorun çünkü Hak'dandır kaza
Ehl-i hüccac ah edince göz nice nemlenmesün.
Darbıma dağlar dayanmaz kadir idim kuvvete
Bulmadı Lokman Bacı çare yoktur illete
Müjdeci başım götürmez kem haberim
Devlete Nazlıdır Sultan efendim işitip gamlanmasun.
Yetdi ardımdan ecel serheng'i yolum bağladı
Ah-ı hasret, vah-ı firkat yaktı siynem dağladı
Bilmedi ahvali hüccac-i müsulman ağladı,
Nar ile bağrı hacer mi göz nice nemlenmesün
Ser-nigun oldu işiten eşkıyalar ünümü
Beyt-i harem Ka 'betullah 'a çevirdim yönümü
Çağırın gelsün yanıma Kethüda Halil 'imi
Yerime tuğumu çeksün, adımız kemlenmesün.
Katibi der yenilendi yine bu derdim benim
Umarım kim Padişahım dağıtmaz ordum benim
Kethüda 'ma tuğumu ver beldesün yurdum benim
Gayrı defter(-i) vüzerada yerimüz mimlenmesün. Katibi
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın