AVANOS VE ÇÖMLEKÇİLİK
"Kör de bilir Avanos’un yolunu, çanak-çömlek kırığından bellidir” Deyişi Avanos'taki Hititlerden beri süregelen çanak ve çömlekçiliğin önemini ve değerini ortaya koyan düşündürücü bir sözdür. Avanos'u tanımlayan bu deyişten hareketle Avanos’taki çömlekçiliğin önemine ve özelliklerine bir göz atmak istiyoruz.
Aksaray-Gülşehir-Kayseri kervan yolu üzerinde yer alan Avanos, Kapadokya ve Kızılırmak’ın beslediği toprağı, Hititlerden Friglere, Roma’dan Bizans ve Selçuklulara, onlarca kültürden gelen birikimle ağarmıştır.
Nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan Avanos, Kızılırmak nehrinin her iki yakasında kurulmuş, Kapadokya bölgesinin en iyi turizm merkezlerinden biridir. Avanos, toprağına hayat verip toprağını sanat eserine dönüştürmeyi bilen, toprağını sanat eseri haline getirmeyi başaran bir ilçemizdir.
Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititlerden beri süregelmektedir. Anadolu’nun en büyük kral mezarlarından biri sayılan "Çeç tümülüsü," Avanos’taki yerleşimin ve çömlek yapımcılığının Hititlere kadar uzandığını; ispat eden önemli bir kanıttır. Avanos, binlerce yıldır Kızılırmak'ın kırmızı toprağı ve milinden seramik ve çömlek yapan gözde bir çömlekçidir.
Antik dönemdeki adı "Venessa' olan Avanos'ta çömlekçilik sanatı Hititlerden bu güne dek gözde bir sanat dalıdır. Avanos'un Hititler zamanındaki adı kimi tarihçilere göre "Zu-Winasa, kimilerine göre ise "Nenassa"dır. Yunan ve Roma dönemlerinde "Venessa", Bizans döneminde ise "Vanote" diye adlandırılan Avanos'un, bu günkü adını Selçuklu komutanı Evranos Bey'in adından aldığı söylenceler arasındadır. (2) Bu görüşe bakılırsa Vanote adı Osmanlı döneminde Evranos Bey'in adından hareketle Avanos haline dönüşmüştür. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemli yerleşim yerlerinden biri olan Avanos’ta 13.yüzyıl Selçuklu döneminde Saruhan Kervansarayı ve Alâeddin Cami inşa edilmiştir.
Avanos’un Tarihi MÖ 2000’li yıllara dayanan Avanos, Zelve’nin de yakınında Ürgüp ve Göreme ile Kapadokya yöresinin çekim merkezlerindendir. Orta ve Kuzey Anadolu bölgelerinin önemli bir kesimini sulayıp Karadeniz’e dökülen Kızılırmak, rengini Avanos’tan alıp sularına kattığı tüflü, killi topraklardan alır. Kızılırmak'ın Avanos'a ulaştırdığı milli toprak ve killi çamur kuşaktan kuşağa aktarılan formlarla biçimlenip çanak çömleğe dönüşür.
Avanos ve çevresi, Roma zulmünden kaçıp bölgeye yerleşen Hıristiyanların kurduğu yer altı şehirleri ve kaçmayı kolaylaştıran gizli geçitleri ile yumuşak kayalarına ve peri bacalarına insanların gizlenebilmesini sağlayarak Hıristiyanlığın en önemli yayılma ve yaşama alanı olarak çok önem kazanmıştır. Uçhisar, Göreme, Çavuşin, Zelve, Avanos ve yakınlarındaki Ihlara, Derinkuyu, Kaymaklı, Ürgüp ve yakınlarındaki diğer yerleşim yerleri kayalara oyulan mekânlar içindeki yaşamın ne zaman başladığını kesin olarak bilmesek de, özellikle 9. ve 13. yüzyılda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olduğunu kesinkes ortaya koyar.
Avanos’un merkezine girildiğinde sıra sıra çömlekçi atölyeleri artık görülmeye başlar. Avanosluların ‘işlik’ ya da ‘çanak hane’ adını verdiği bu atölyeler, Hititlerden beri süregelen çömlekçilik geleneğini bugün de yaşatıyor.
Aşağıda sıraladığımız alıntılar Anadolu’da ve Avanos’ta çömlekçiliğin nasıl başladığına ve nasıl yapıldığına dair sorduğumuz sorulara yeterli cevaplar taşır.
"Anadolu’da ilk yapılan çömlekler 'Neolitik' döneme yani yaklaşık M.Ö. 7000'li yıllara dayanmaktadır. İlk yapılan çömlekler sargı-dolama usulü ile elde şekillendiriliyor ve pişirim ise genellikle açık ateşte yapılıyordu. M.Ö. 3000 yılında da çömlekçi çarkı bulunmasıyla çark üzerinde şekillendirmeler de başlamış oldu. Yine aynı dönemde toprağın pişirilmesi için ilkel fırınlar da kullanılmaya başlanmıştır." ( 1)
"Çamur, kolaylıkla elde edilen hammaddelerin en eski, kullanışlı olanıdır. Yumuşakken kırılmadan biçimlendirilebilir. Çömleklerin elle yapımında uygulanan temel yöntemler çimdik, fitil, levha, modeldir. Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp form kazandırılmaktadır. Fırınlarda pişirilerek, sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanak, çömlek, testi, vazo, küp vb. yapma sanatı olarak tanımlanabilir." (1)
"Avanos, Kapadokya bölgesinde çömlekçiliğin yapıldığı tek merkezdir.” Çömlekçiliğin burada ne zaman başladığı kesin olarak bilinmese de kimi kaynaklara göre geçmişi Hititlere kadar uzanmaktadır. Hititlere ait kalıntılardan çıkan çok sayıda çömlek ve seramik parçaları Hititlerin seramik ve çömlek yapımında ulaştıkları düzeyi göstermektedir. “MÖ 3. bin yılda çömlekçi çarkı bulununca, çömlekler artık çarkta biçimlenir; pişirimde de ilkel fırınlar devreye girer. Kapsamlı kazı çalışmaları yapılmadığı için yeterli bilgi olmasa da, Hacıbektaş ve Gelveri (Güzelyurt) ilçelerinde Kalkolitik kültüre ait çanak-çömleklere rastlandığını; 20. yüzyıl başlarında Gelveri’de de çömlek yapıldığını biliyoruz. Avanos’a özgü Aksaray Çömleği’nin de Gelverili ustaların tarzıyla üretildiği biliniyor." (2)
Avanos'un dağlarından ve Kızılırmak'ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenip yoğrularak çömlek yapımına uygun çamur haline geliyor. Bu çamurlar çamur teknelerinden bekletilerek tam kıvama geliyorlar. Kıvamını bulan çamur teknelerden çıkartılıp silindirle eziliyor. Çamurların içindeki taş ve zararlı maddeler çamurlardan arınıyor. Çömlek olabilmek için işlenmiş haldeki çamur adına çıkrık denilen tezgâh üste konuluyor. " Çamur teknelerinde suyla karıştırılarak bekletilen kırmızı toprak, bir süre sonra kıvamını buluyor. Çamur, ait olduğu yatağın türüne göre silisli, gevşek, yumuşak veya yağlı, sert ya da killi gibi farklı özelliklerde olabiliyor. Çamurun cinsi, kabın türünü de belirler. Ayakla çevrilen çark dönmeye başladığında, üzerindeki çamur kütlesi çömlek ustasının el hüneriyle birkaç dakika içinde incelip yükselmeye başlar ve son şeklini alır. Çarkta çekilen formlar, ‘yanalak’ denen havadar bir tezgâh üzerinde kurumaya bırakılır. O arada boyanan ve cilalanan kaplar yeterince kuruduktan sonra yaklaşık 600-700 derecelik bir sıcaklıkta pişirilir."(2) İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir. (3)
Avanoslu çömlekçiler, atölyelerini kayalar içine oyulmuş koca koca çömleklere benzeyen mekânların içlerine kuruyorlar. Kayalara oyulan atölyelerin içi çömlek tezgâhlarıyla ve üretilmiş olan ürünler ile dolmuş. Çıkrıkların başında bir yandan çömlek yapıyor, bir yandan da mağaralara sergilenmiş ürünleri gelen ve gidenlere satmaya uğraşıyorlar. Güneşin girmediği, zemini, tavanı ve duvarları toprak olan bu atölyelerde kurulmuş bir kaç tezgâh ile binlerce çeşit, sırlı sırsız, desenli desensiz, çinili çinisiz, süslü süssüz, irili ufaklı çömlek üretiliyorlar.
Avanos’taki çömlekçilik çoğunlukla geleneksel yöntemlere dayanır. Avanos’a gidip gelenlerin de izleme şansı bulduğu bu yapım metoduna artık günümüz teknolojileri de katkılar sunmaktadır. Avonos’taki çömlek yapımı turistlerin ve ziyaretçilerin de izlemesini sağlayacak şekilde turistik mekânların içinde de sürdürülür. Avanos’taki çömlek ustaları çağdaş gelişmelerden de yararlanılmaktadır. Çark üzerinde çömlek yapan ustaların yapım işleri şu şekildedir. “ Çevreden alıp işledikleri çamurları “çamur yalağına koyarak silindirden geçirilir ve yabancı maddelerden arıtılır. Daha sonra çırak alır ustanın önünde topaç yaparak çamuru çarkın üzerine yerleştirir. ve usta çamuru işleyerek arzu ettiği biçim ebat ve kullanıma uygun bir çömlek yapar. Bu çömleklerin belli bir bekleme ve olgulaşma süreci vardır. İşlenen çamurun hava Şartlarına göre bekleme süresi ortalama 20 gündür. Bu süreç bitikten sonra işlenmiş çömlekler fırına istif olunur. 3 gün 3 gece odunla yanar. Ayar deliklerinden bakılarak, pişip pişmediği kontrol edilir. Piştikten sonra kapıları açılır, 2 gün soğumaya bırakılır ve ocak boşaltılır. Bu esnada ıskartalar sağlamlarından ayrılır. Çömleklerin konulduğu fırınlar oldukça büyük ebatlı fırınlar olmaktadır. Normalde bir fırından 1500-2000 parça malzeme çıkar."(1)
Avanoslu ustalar çömleklerini ziyaretçilerin en çok uğradıkları mağaralar içinde içeriden veya dışarıdan gelen turistlerin izleyebilecekleri bir şekilde imal ederler. Ziyaretçiler çömleğin imal edildiğini görebilir hatta ustaların yanına sokularak kendileri de çömlek imal edebilmektedir. Dönen çarkın üzerine konulan macun şeklindeki çamura el ve parmaklara şekil verilmesi zevkli ve aktif bir sunum sağlar. Çıkrığın üstünde dönen çamur topuna verilen şekillendirilmelere bizzat şahit olursunuz hatta. Ustaların yardımı ile kendiniz de çamur topuna dokunarak elleriniz ve parmaklarınız ile bir çömlek imal edebilirsiniz. Çömlek ustası bir ayağı ile çıkrığın dönen milini kontrol ederken elleri ve parmakları ile çamura şekil vermekte, bu çamur topunun içini oymakta çamuru bombeli, yuvarlak uzun, kısa, büyük küçük vb kâse, vazo, tas, kupa, tencere, sürahi vb şekline getirmektedir. Parmağın elin, tırnağın sayesinde bu çamur topu dönen çarkın üstünde çok değişik hallere bürünüp çıkmaktadır. Çarkın üstüne koyduğu bir avuç çamuru evirip çeviren milin üzerinde ellileriyle, parmaklarıyla, tırnaklarıyla hallerden hale sokan usta bu çamuru ne yapmak istiyorsa o hale getirip tas, güveç kapı, sürahi, vazo ya da bir küp olup çıkıveren mamulü tezgâhın üzerinden alıp, kurutmaya fırınlamaya vb ayırmaktadır. Ustanın yanına oturup çamura şekil vermeyi siz de denebilir siz de bu şekilde bir çömlek yapıp çıkabilirsiniz..
"Avanos atölyelerinde, boyları 20 cm’den 1.5 metreye kadar değişen, çömlek, küp, testi ve güveç gibi işlevsel mutfak gereçleri bir yana, son yıllarda Hitit ve Frig gibi Anadolu’nun en eski formlarını tekrarlayan hediyelik eşyalar da üretiliyor. Büyük kentlerde, hatta Avrupa’da hediyelik eşya mağazalarında yer bulan Avanos işi testiler, antik formda çanak ve çömlek ürünleri bölgenin en önemli gelir kaynağı. İlçede bulunan büyük ölçekli birkaç yer ise bahçe çömleği üretip Avrupa’ya ihraç ediyor. Ayrıca dışarıdan gelen bazı sanatçıların yardımı ve katkılarıyla işlerinde yetkinleşip seramik duvar panoları ve artistik çalışmalar yapan atölyeler de var."
Avanos’ta üretilen çanak çömleğin türünün sayısını bilmiyoruz. Ama irili ufaklı yüzlerce binlerce çeşit ürünler üretiyorlar. Bu ürünler çeşit çeşit renk ve desenler içinde. Mağaraların köşeleri ellerinde kalem tutan çömlek panolar, vazolar üstüne desenleri çiziktiren gençler ile de doludur. Bu gençler, bu vazolar, seramikler, sürahiler veya panolar üstüne Selçuklulardan, Osmanlılardan, belki de Hititlerden bile kalan desenleri çiziyorlar.
Avanos’taki mağaralar çanak çömlek ile dolu. Çok eskiden beri gelen motifler ve desenlerle günümüzde düşünülen şekillerle yan yanalar. Peri bacaları gibi çanak çömlek ile dolu Avanos’tan ayrılırken geçmiş ile bu günleri bir arada buluşturan bir kaç çanak çömlek alın. Bu çömleklerin dilinden dinlemeyi bilirseniz, geçmişten gelen bu günün öyküsünü duyarsınız. Avanos'a gitmeden de Avanos'u anarsınız.
KAYNAKÇA
https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/comlekcilik-yapimi-ve-teknikleri/111117
ww.estanbul.com/avanos-ve-comlekcilik-20617.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avanos
Resim alıntı: https://www.avanospottery.com/index.php?page=producs&kid=4