Bahti Sultan I. Ahmet’in Şiirlerinden Örnekler
Bahti Sultan I. Ahmet Hayatı Hizmetleri Şairliği
İlâhî
Dil hânesi pür-nûr olur
Envâr-ı zikrullah ile
İklîm-i ten ma'mûr olur
Mi'mâr-ı zikrullah ile
Her müşkil iş âsân olur
Derd-i dile dermân olur
Cânun içinde cân olur
Esrâr-ı zikrullah ile
Gamgîn gönüller şâd olur
Dembesteler âzâd olur
Gümgeşteler irşâd olur
Âsâr-ı zikrullah ile
Zikreyle Hakk'ı her nefes
Allah bes bâkî heves
Bes gayrıdan ümmîdi kes
Tekrâr-ı zikrullah ile
Gör ehl-i hâlün fırkasın
Çâk etdi ceyb-i hırkasın
Devreyle zikrün halkasın
Pergâr-ı zikrullah ile
Terk et cihân ârâyişin
Nefsün gider âlâyişin
Bu cân ü dil âsâyişin
Efkâr-ı zikrullah ile
Bahtî sana ikrâr eder
Tevhîdini tekrâr eder
İhlâsını iş'âr eder
Eş'âr-ı zikrullah ile
GAZEL
İlâhî senden özge mesnedim yok
Rızâdan özge yâ Râb hâcetim yok
Zaîfim bî-kesim her demde yâ Rab
Ki senden özge Rabb-i müşfikim yok
Kapındır ehl-i derdin devâsı
Kapından gayrı yerde hâcetim yok
Müşerref et visâlinle İlâhî
Visâlin gibi lezzet dünyâda yok
Visâl-i Hakk'a kim ki erdi Bahtî
Anın bu fâni mülke cünbüşü yok
GAZEL
On bir aydır gideli biz de çekerdik hicrân
Merhabâ etdi bizimle yine şehr-i ramazan
Gelmesi ola mübârek kademinden umarız
Toylaya ni'met ile halk-ı cihânı Yezdân
Şehr-i İslâm'ı kudûmiyle çü etdi teşrîf
Hoş tutarlarsa n'ola hürmet ile pîr ü cüvân
Ehl-i dil etse n'ola ismini dilde tesbîh
Ki şühûr içre anı kıldı mu'azzez Sübhân
Her minâre demidir ola kandîl ile zeyn
Bahtiyâ kim verir ol vaz'-ı hüsün âleme şân
Münacaatından
İki cânib gibi serdâr-ı âlişâna kuvvet ver,
Kulaguz olmak için bunlara cünd-i adalet ver,
Gazâya azmeden Gâzilere her yerde fursat ver,
İlâhî! Müjde-i feth ü zaferle kalbe rahat ver,
Habîbin hürmetine asker-i İslama nusret ver,
Ezelden, hadden efzûn lütfunu yâ Rab, göregeldim.
Beni serverlere serdâr-ı âlîşân eden sensin,
Bu âciz bedeni, serdefter-i merdân eden sensin,
Duâ-yı hayrını makbûl edüp ihsân eden sensin,
Yoğ iken var edüp bu Ahmed’i sultân eden sensin,
Habîbin hürmetine asker-i İslâm’a nusret ver,
Ezelden, hadden efzûn lütfunu yâ Rab, göregeldim.
Gazel
Vârımı ben Hakk’a verdim, gayri vârım kalmadı,
Cümlesinden el çekip pes dû cihânım kalmadı.
Çünkü hubbullah erişti, çekti beni kendine,
Açtı gönlüm gözünü, gayri gümânım kalmadı.
Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eyledi,
Sâfiyim, buldum safâyı, dü cihânım kalmadı.
Ahmedî der, “Yâ ilâhî! Sana şükrüm çok-durur”,
Hamdulillah aşk-ı Hak’tan, gayri vârım kalmadı
---
Murabbaı
Bana zâhirde ettin bunca ihsân
Müyesser eyledin mülk-i Süleymân
Olupdur aşkın ile pür, dil ü cân
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Bana lutfun ile eyle tecellî
Bu tâc u taht ile gelmez tesellî
Hudâyâ eyleyüp ihsân-ı küllî
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Ricâl ü mâle yoktur i'timâdım
Değildir tâc u tahta istinâdım
Rızâ-yı pâkin olmuştur murâdım
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Ben ednâ bir abd-i asîyim ilâhâ
Kapında bir gedâyım pâdişâhâ
Be-hakk-ı Sûre-i Yâsîn ü Tâhâ
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Bu fânî âlemin yoktur mecâli
Hayâl u zıll gibidir mülk ü mâlı
Verip rûz-ı cezâda kadr-i âlî
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Be-hakk-ı rûy-ı fahr-i âlem
Habîb-i Ekrem ü rahmân-ı a'zam
Be-sırr-ı terk-i İbrâhîm Edhem
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Kapında Ahmedi makbûl kul et
Günâhın afv edip özrün kabûl et
Yolunda âkıbet ehl-i vusûl et
Beni kıl âlem-i ma'nâda sultân
Gazel
Ey ‘alemdâr-ı Resûl ey yâr-ı fahrü'l-mürselîn
Zât-ı pâkin Rûm'a rahmet kıldı Rabbü'l-‘âlemîn
Hâk-i Rûm'a tohm-ı İslâm'ı sen ekdin evvelâ
Meyvedâr olsa n'ola zâhir-i eşcâr-ı dîn
Feyz alırsın nükhet-i enfâs-ı Ahmed'den müdâm
Bu türâb-ı türbene reşk etse lâyık müşg-i Çîn
Tâ ezelden Âl-i Osmân'ın çün oldun yâveri
Bana dahi yâver ol ey fahr-i ashâb-ı güzîn
Eyle himmet Bahtî'ye dergâhına geldi senin
Eyle himmet ser-be-ser feth eyleye a'dâ ilin (Kayaalp 1999: 207)