GAZEL
Ben umardım ki seni yâr-ı vefâ-dâr olasın
Ne bileydim ki seni böyle cefâ-kâr olasın
Hele sen kaaide-î cevrde eksik komadın
Dostluk hakkı ise ancağ ola var olasın
Reh-i âşkında neler çektüğüm ey dost benim
Bilesin bir gün ola aşka giriftâr olasın
Sözüme uymadın ey asılası dil dilerim
Ser-i zülfüne anın âhiri ber-dâr olasın
Sen ki cân gül-şeninin bi gül-i nev-restesisin
Ne revâdır bu ki her hâr ü hasa yâr olasın
Beni âzâde iken aşka giriftâr itdin
Göreyim sen de benim gibi giriftâr olasın
Bed-duâ etmezem ammâ ki Huda’dan dilerim
Bir senin gibi cefâ-kâra hevâ-dâr olasın
Şimdi bir hâldeyüz kim ilenen düşmanına
Der ki Mihrî gibi sen dahi siyeh-kâr olasın
Günümüz türkçesiyle
1.Ben senin vefalı bir sevgili olduğunu umuyordum. Senin böyle eziyet eden birisi olduğunu nasıl bilebilirdim?
2.Ey dostum! Senin aşkının uğrunda benim neler çektiğimi bir gün sen de aşka tutulduğun zaman anlarsın.
3.Sözümü dinlemedin, ey asılası gönül! Dilerim onun saçma sonunda asılmış olursun.
4.Sen ki gül bahçesini andıran gönlün yeni açılmış taze bir gülüsün; her dikene ve çerçöpe (değersiz insanlara) yâr olman hiç uygun düşer mi?
5.Hür bir kimse iken beni aşka esir ettin. Senin de benim gibi aşka tutulduğunu görmek isterim.
6.Ben aslında beddua etmem. Ama senin de kendin gibi eziyet çektiren bir sevgiliye tutulup âşık olmanı isterim!
7.Şimdi öyle bir durumdayız ki, düşmanına beddua edenler: “Sen de Mihri gibi bahtı kara olasın.” Diyorlar
Mihri Hatun Hayatı Şairliği Türk Sappho'su