Biz ki mey-hâne-i vahdetde yatur ser-hôşuz
Bir dem ayık degülüz gör ki yine pür-hûşuz
Dökinür ne meyimüz ne kanaruz içmek ile
Na’re ber-çarh-ı resânîde-i nûş-â-nûşuz
3. Zerreyüz zerre velî dehre tolu pertevümüz
Katreyüz katreyüz ammâ ki yem-i pür-cûşuz
Mahzen-i ma’rifetüz mihr-i sükût altında
Nutk-ı Hak diŋlemede lîk ser-â-pâ gûşuz
5. Sâfî esrâr-ı hakîkatle hemân memlûyuz
Zâhidâ boş degülüz anuŋ içün hâmûşuz
Mey-i vahdetle tolu bir hum-ı pür-hûşuz biz
Açmazuz hâmlara sırrumuza ser-pûşuz
7. Husrev ü Cem de ider reşk bizüm bezmümüze
Sûretâ gerçi ki bir rind-i mürakka’-pûşuz
Oldı ‘işretgehimüz meykede-i cân içre
Sanmaŋuz kim mey-i engûr ile biz medhûşuz
9. Düşeli hâk-i der-i hazret-i pîre NEHCÎ
Şükr kim devlet-i pâyendeye hem-âgûşuz
Üzeyir ASLAN, BESNİLİ NEHCÎ DEDE (1616-1680?) ve DİVANI, T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 3372, ANKARA 2012