Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız. (Tanıtım Bülteninden)
Böğürtlen Kışı, 18 Şubat 1978 doğumlu Sarah Jio ’nun ülkemizde en çok sevilen romanlarından biridir. Sarah Jio birçok eseri New York Times çok satanlar listesinde yer almış olan ABD li bir yazar ve gazetecidir. Sarah Jio’nun bazı eserleri Türkiye de dâhil 27 dile çevrilmiştir.
Özellikle zengin oğlan fakir kız gibi ülkemizde sevilen bir konuyu işlemiş olması, romantizme yakın bir tutumu sebebi ile ülkemizde de okur bulmakta zorlanmamış bir romandır. Her ne kadar dile gelmese de roman genç kesit için yazılmış popülist bir roman özelliği taşır.
Daha küçük yaşta yazarlığa merak saran ve kısa hikâyeler yazan Sarah Jio, özellikle romantik aşk romanları ile tanınmıştır. Yazar Mart Menekşeleri isimli romanı ile çıkış yapmış, bu eseri Amerika’da en çok satanlar listesinde yer almıştır. Sarah Jıo’nun Böğürtlen Kışı adlı romanı da ilginç ve sürükleyici oluşu sayesinde birçok farklı ülkelerde de çok satan romanlar arasındadır.
Halen ABD deki çeşitli dergilerde makaleler yazmakta olan yazar evli, 3 erkek çocuk annesi Sarah Jio Amerika Birleşik Devletleri'nin Seattle şehrinde yaşamaktadır. [1]
ROMANIN ÖZETİ
CLAİRE-ALDRİDGE-SEATTLE 2 MAYIS
C laire Aldridge, büyük ve köklü bir gazetede çalışan bir muhabirdir. Aynı zamanda Claire gazetenin sahibi Kensington’ların oğlu olan Ethan ile evlidir.
Gazeteci Claire, tam anne olmak üzere iken başından geçen talihsiz bir kaza sonucu çocuğunu kaybetmiş, bu olay eşiyle aralarına soğukluk girmesine ve onları farklı arayışlara yönelmesine neden olmuştur.
Frank Kensington, Claire’nin gazetedeki patronudur. Patronu Frank Kensington, o gün Claire’yi aramış, tam 80 yıl önce aynı gün böyle bir fırtına koptuğunu ve seksen yıldan sonra ilk kez bu mayıs ayında böyle bir kar fırtınasının yeniden çıktığını ve bununla ilgili bir makale yazmasını istemiştir. Claire bu doğaüstü olayı yıllardır çalışmış olduğu gazete için haber konusu yapacaktır. Bu fırtınanın adına bilim adamları Böğürtlen Kışı adını vermiştir.
Claire bunun üzerine bu doğaüstü olayı makale haline getirmek için arkadaşı Abby ile araştırmaya başlar. Claire ne yazabileceğini düşünmektedir; kendini iyi hissetmediği için ne yazacağını bir türlü bulamamaktadır. Gazete yazısı için konu arayan Claire y Mayıs 1933 yılıyla ilgili dosyaları ve gazeteleri karıştırırken bir habere dikkatini çeker. Böğürtlen Kışının seksen yıl önceki çıktığı 1933 yılı 2 Mayıs günü üç yaşında ki Daniel Ray’ın 2 Mayıs sabahı Seattle’deki evinden kaybolduğunu yazmaktadır. Çocuk en son olarak evinde görülmüştür. Bu olayın kahramanı olan küçük Danıel’in kaçırıldığından şüphelenilmektedir. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir.
Claire olayı araştırmaya başlayınca romanın bir bölümü1933 lü yıllara gider ve Daniel ile annesi Vera 'nın başına gelenler anlatılmaya başlanır.
Vera Ray 1933 o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel’ı son defa öperek o gece tekrar işe gider. Her ne kadar oğlunu yalnız bıraktığı için İçi rahat değilse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Üç yaşındaki oğlunu yalnız bıraktığı için çok üzgündür ama buna da mecbur kalmaktadır. Çünkü ev kirasını dahi ödeyememektedir. Vera oğlu Daniel’in güvende olduğunu düşünerek ve akşam işten döndüğünde onu tekrar kucaklayacağını hayal ederek o gün de işine gider.
1933 yılı 2 Mayıs günü işine giden Vera akşama kadar işinde çalışmış Daniel’e kavuşmak için evine dönmüştür. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara ile çılgına dönmüş olur. Oğlu Danıel evde yoktur. Daniel’ın yatağında sadece Danıel değil, Danel’in oyuncak ayısı bile yoktur. Böğürtlen Kışı ile ilgili yazı konusunu bulan Claire 80 yıl önce yaşanmış olan Daniel Ray’in kaybolma hikâyesini araştırmaya başlar.
Vera Evi aramış ama hiç bir yerde Danıel’i görmemiştir. Hızla dışarıya fırlar ve yoldan gelip geçenlere oğlunu görüp görmediklerini sormaya başlar. Sokakta sağa sola koşarken oğlunun ayıcığını karların içinde bulur. Ama Daniel yoktur.
Bu olaydan Seksen sene sonra 2 Mayıs 2013 yılında Seattle ilk kez bu mayıs ayında karlar altında kalmıştır. Claire, çocuk kaçırılma olaylarına vakıf bu konularda tecrübeli bir gazetecidir. Claire hemen Emniyete giderek bu olaya ait dosyayı bulur. Bu dosyanın içinde çocuğun kaybolduğu ve en son evinde görüldüğü yazıyordu. Claire, dosyadan bu evin adresini de bulmuştur. İlginç bir şekilde verilen bu adres, onun her zaman gittiği cafe ye aittir. Bu adres, arkadaşı Dominic’in kafesinin yeridir.
Ve bu olay muhtemelen Cafe ’ nin tavan arasında yaşanmış olmalıdır. Dominic’ten üst katı gezmek için izin alır ve orada Caroline’nin kızı Eva’nın çizdiği bir resmi bulur. Arkasında Eva’nın adı ve soyadı yazılıdır. Claire hastaneden gelen bir pakette ismi yazan kişiyle Eva’nın soyadının aynı olduğunu fark eder. Çünkü bu resmi yapan kişinin soyadı hastanede tanıdığı bir kadının soya dı ile aynıdır. Hemen o kadının yanına gider.
O kadınla konuşur. Kadın ise bu ismi tanıdığını resmi yapan kişinin onun büyük yengesi Eva olduğunu söyler ve Eva’nın numarasını Claire’ye verir. Claire hemen kadını arar ve diğer gün buluşmak üzere Eva ile anlaşır.
Buluşma günü çocuğun babasını sordu o kadın ise onu tanımadığını ama zengin bir adam olduğunu duyduğunu söylemiştir. Kadın Claire’ye bir fotoğraf çıkartıp göstermiş, “ bunlar anne babasının fotoğrafıdır “ demiştir.
Vera’nın öyküsü ve ölümü ise şu şekilde gelişmiştir.
Oyuncak ayıcığı alarak polise oğlunun kaçırıldığını bildiren Vera’ya polis yardım etmez. Vera günlerce kendine gelemez ve oğlunu aramaya devam eder. İşe gidemediği için, işten de kovulmuştur. Vera bu arayışları esnasında Lon ile karşılaşır. Lon, adındaki bu zengin adam Vera’yı çok beğenmiştir. Vera’ya akşam yemeği teklifinde bulunan Lon, oğlunun kimler tarafından kaçırıldığını öğrenme sözü ile Vera’yı ikna eder. Sabah Vera, Lon’un kendisine yardımcı olacağını ümit ederek ona durumu hatırlatır. Lon ise sözünde durmaz. Bunun üzerine Vera, Lon’dan habersiz otelden kaçar ve bir kamyona binerek Charles’in evine gider. Onun evlendiğini öğrenen Vera, Charles’tan da yardım istemekten vazgeçerek oradan uzaklaşır.
Vera ile Caharles’in hikâyesi ise şöyledir. Vera Ray ve arkadaşı Caroline, aynı evde yaşayan iki arkadaş iken bir gün Olympic Otel’deki bir davete katılmışlar. Yoksul bir kadın olan Vera hile ile girdikleri bu davet zenginlerin katıldığı bir davettir. Vera Bu davette otel sahibinin oğlu Charles ile tanışmıştır. Zengin görüntüsü verdiği halde yoksul bir kadın olduğu için Charles’a yaklaşmak istemeyen Vera’nın peşini Charles bir türlü bırakmaz. Charles ‘e gerçeği söylediği halde Vera’nın yoksul olması Charles’i rahatsız etmemiştir. Charles ile birlikte olmaya başlayan Vera hamile kalır; fakat hamile olduğunu Charles’ın ne diyeceğini bilemediği için bir türlü söyleyemez. Charles, Vera’ya evlenme teklifi eder ve Vera’yı ailesi ile tanıştırmaya götürür. Vera, fakir olduğu için Charles’ın ailesi Vera’yı istemez. Charles’in kız kardeşi Josephine, Vera ile konuşur ve onun hamile olduğunu öğrenir. Charles ile evlenirse babasının tüm mirasından mahrum kalacağını söyler. Vera kendisi yüzünden Charles’i zor durumda bırakmak istemeyerek ve Charles’tan ayrılmıştır.
Bu olaylar esnasında Vera’nın ev arkadaşı olan Caroline evlenmiş ve Eva adında bir kızı olmuştur. Charles’ten hamile kalan ve Cahrles’ten ayrılan Vera’nın da bir oğlu olmuştur. Vera bu çocuğa Daniel adını vermiştir. Kaybolan Küçük Danıel ise Vera ile Charles’in çocuklarıdır.
Claire bu kadına Daniel’in kayboluşu hakkında bir şey bilip bilmediğini de sorar. Kadın konu hakkında bir şey bilmediğini fakat Vera’nın çok kötü olduğunu üzüntüden her yerinin titrediğini hatırladığını anlatmış, Küçük Daniel’in de babasını hiç bir zaman görmediğini de anlatmıştır.
Vera son ana kadar oğlunun hep hayatta ve iyi olduğunu düşünmüş ve umudunu yitirmemiştir. Claire bu kadına Vera’nın nerede olduğunu da sorar. Kadın ise Vera’nın öldüğünü söyler. Nasıl öldüğünü sorduğunda ise Vera’nın bir gölde ölü bulunduğunu ve olayın intihar diye duyurulduğunu anlatmıştır.
Fakat bu kadın olayın intihar olduğuna inanmamıştır. Hatta Vera’nın bir komşusu tarafından öldürüldüğüne dair sürekli olarak şüphe duyduklarını da ilave etmiştir.
Claire, bu konuşmadan sonra Emniyete giderek Vera’ nın ölümünden şüpheli olan adamın dosyasına ulaşır. Vera’nın intiharı üzerinde araştırmaya başlar. Claire kaybolan küçük Danıel ve Vera’nın öykünü öğrenmeye başlamıştır.
Claire, Vera hakkında araştırmalara başlar ve Vera’nın olayıyla Avukat Edward Sharpe’nin ilgilendiğini öğrenir. Edward Sharpe her şeyin kaydını tutan bir avukattır. Claire onun kızına ulaşır. Avukatın dosyalarına bakmak için ondan izin alır. Vera ile ilgili dosyaları bulur ve orada Vera’yı öldürmekle suçlanan Ivanoff’un ifadesini bulur.
Claire olayları çözmeye başlamıştır. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera’yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir… Claire olayları araştırdıkça olayların kendi ailesi ile ilgili olduğunu fark etmeye başlar. Çünkü Daniel in Babası kendi kocasının ailesinden biridir. Bu belgelerden Vera’yı Charles’ın kardeşi Josephine’nin öldürdüğünü öğrenir. Ayrıca Charles’ın ve ailesinin de Kensington olduğunu öğrenmiştir.
Tutanaklardaki ifadelere göre: Vera’nın öldüğü gece adam onu otelden süslü ve yırtık giysilerle ağlayarak çıktığını görmüş ve peşinden gitmiştir. Vera bir eve girmiş, sonrada bir kadınla göle doğru gitmiştir. Daha sonra ise Veranın çığlık sesini duyduğunu o kadının ise gölün oradan koşarak geri eve girdiğini görmüştür. Göle gittiğinde ise yarı batmış bir halde Vera nın cesedini gördüğü yazılmaktadır.
O evden tartışma sesi ve bir çocuğun ağlama seslerinin geldiği de bu raporların içinde geçen ayrıntılardan biridir. Daha sonra o evden bir adamın koşarak göle doğru gittiğini sonra da dizlerinin üstüne çökerek ağladığı raporlarda geçmektedir.
Claire eşini arayıp yemeğe çıkmak istemiş ve kocasına yemekte bu konuyu anlatmıştı. Öyküyü dinleyen kocası, adamın büyük büyük babası olduğunu söylemiş ve Büyük babasını arayıp ailesi hakkında bilgi alır.
Gerçekler ortaya çıkmaktadır. Büyük ihtimalle Daniel ya o; ya da onun kardeşidir. Vera’nın kaybolan oğlu Daniel’i, halası yani Charles’in gerçeği öğrenmiş olan kız kardeşi kaçırmış ve kendi oğlum diyerek büyütmüştür. Danıel ise babasını hiç bir zaman öğrenemeden büyümüştür.
Claire yazısını bitirmiş, kayınbabası ve patronu olan Frank hikâyeyi çok beğenmiştir. Ama Claire’nin kocası ailesinin itibarı için bu hikâyenin yayınlanmasına engel olmuştur.
Hikâyenin yayınlamasına izin vermediğini öğrenince Claire, kocasının yanına giderek bunun nedenini sormuştur. Kocası ise yayınlanmasını istemeyen ben değilim büyük babam buna engel oldu diye cevap verir. Claire, Charles’ın kim olduğunu ve hikâyesinin yayınlanmasına neden izin vermediğini öğrenmek için kocası Ethan’nın büyük babası Warren ile görüşmeye gider. Büyükbaba “ evet ben istemedim çünkü hikâyenin sonu yanlış bitiyor. Daniel kuzenim değil “ diyerek cevap verir. Claire ise “peki Danıel kim “ diye sorunca büyük baba ‘Daniel benim “demiştir.
Hazırlayan: GÜLİSTAN ELÇİÇEK
KAYNAKÇA