15.11.2016
ÇAMLICA' DAKİ ENİŞTEMİZ ROMANININ ÖZETİ
Çamlıca’daki Eniştemiz, roman, hatıra, biyografi ve hikâye yazarı Abdülhak Şinasi Hisar ‘ın 57 yaşında iken kaleme aldığı bir romanıdır.
Eserin ilk baskısı 1944 yılında yapılmıştır. Eser Abdülhak Şinasi Hisar ‘ın , Fahim Bey ve Biz (1941; 1942 , Çamlıca’daki Eniştemiz (1944) adlarındaki üç romanından biridir.
Roman yazarın Çamlıca’daki kendi çocukluk dönemine ait izlenimlerine ve anılarına dayanmaktadır. Eserde yazarın halası ile eniştesinin Çamlıca’daki köşkünü ve bu köşkte geçen olayları dile getirmiş olmasından dolayı bir tür anı romanı özelliği taşımaktadır. Yazar bu eserinde ve diğer eserlerinde de anılarında kalan eski İstanbul'u çocukluk yıllarının geçtiği Boğaziçi, Büyükada ve Çamlıca'yı geçmişteki anılarına ve özlemlerine dayanarak anlatır. Bu nedenle yazarın bu eseri bir çeşit anı- romanı olmaktadır.
Gerçek hayatında da Çamlıca’da bir köşkte büyüyen yazar, Osmanlının yıkılışından sonraki hayatında Çamlıca’da geçen çocukluk yıllarına duyduğu özlemlerin sevkiyle bu eseri kaleme almıştır.
Önceleri geçmişi ve Osmanlı dönemlerini eleştiren yazar, Fransa'ya gittikten sonra, geçmiş zamanı övmeye, mazideki günlerini yâd eden eserler vermeye başlamıştı
Romancılığa 54 yaşında iken başlayan yazar. Birçok anı eseri verdikten sonra üç adet de roman yazdı. Anı türündeki eserlerinde de olduğu gibi romanlarında da çocukluk günlerine dayalı anılarını roman halinde dile getirdi. Maziye dair derin bir özlem duygusuna sahip olan yazar bu günlerini dile getiren eserlerinde İstanbul ve çevresindeki güzellikleri, insanları, olayları, köşkleri yalıları ve insanlarını başarı ile dile getirerek eserlerinde geçmiş şuurunu canlandırmaya çalıştı.
Anılarını roman şeklinde dile getiren yazarın eserindeki mekânlar, kişiler ve olaylar yazarın
Biyografisinde yaşanmış unsurlardır.
Eserin mekânları yazarın gerçek hayatta da yaşadığı İstanbul, Boğaziçi, Üsküdar ve Çamlıca'daki köşkler ile yalılar; o köşklerde yaşanan hatıralar ve insanlardır. Yazarın anılarını anlatan bu roman 1. Dünya Savaşı'nın ilk yılları içindeki enişteyi ve yazarın şahit olduğu olayları, anıları, gözlemlerini ve kendisinin de yaşadığı mekânları anlatır.
Cumhuriyet devrinde yazılan bu eser, Osmanlının son yıllarındaki yaşantılara, köşklerde geçen hayatlara duyulan özlemleri dile getirmektedir. Abdülhak Şinasi Hisar, Sami Uysal ile yaptığı bir söyleşide, "Bütün yazdıklarım hâtıradır. Hatıralarımı yazarken roman aklıma gelmiyor” diyerek eserlerinin hayali olmadığını bizzat yaşanmış şeyler olduğunu ilan olmaktadır.
Şu halde romanda yer almış olan Deli Enişte ve etrafındaki insanların hepsi yaşamış kişilerdir.
Romanın zamanı I. Dünya Savaşı yıllarıdır. Deli Amca lakaplı zengin bir adam olan Hacı Vamık Bey, zevke ve hanımlara düşkün olan biridir. Zengin olduğu kadar anormal davranışları da olan Hacı Vamık Bey, gösterişli bir hayat yaşamaktadır.
Ön planda Hacı Vamık Bey’in hüsranla sonuçlanacak yaşantısını anlatan roman, yazarın belleğinde köşk ve konak kültürünün detaylarını aktaran bir anı eseri haline de gelmektedir. Roman o dönemin, kültürel ve toplumsal yapısını, köşk ve yalı hayatını, o yıllardaki İstanbul’u tasvir etmesi bakımından çok değerli olmaktadır. Eser, yazarın çocukluk yıllarındaki köşk yaşantısı, Çamlıca, Boğaziçi, Üsküdar ve köşklerde yaşanan adetler, gelenekler, görenekler ve çok sayıda insanlara ait şahit olunan muazzam seviyede detaylara yer vermesi ile adeta belgesel bir roman haline de dönüşmüş olur. Roman, yazarın belleğinde kalan çok sayıda diğer detayları da içermesi bakımından kıymet taşır.
Eser, ahenkli dili, şiirsel, akıcı cümleleriyle üst düzeyde edebi ve estetik bir anlatıma sahiptir.
“Fahim Bey ve Biz dışındaki bütün yazdıkları onun, artık özlemini çektiği bu dünyayı anlatmasına birer bahanedir. Belki Abdülhak Şinasi Hisar'ın suçu yalnızca bu kadarcıktır : O dünyanın özlemini çekmek... bu kadar. Çamlıca'daki Enişte'si bahanedir. Kitap ne romandır ne de hikâye. Öyle bir kitaptır. Abdülhak Şinasi Hisar'ın dili bile acı acı özlemini çektiği o dünyaya bağlıdır" (Turgut Uyar)
ESERİN ÖZETİ
Hacı Vamık Bey, defterdarlık, mutasarrıflık ve valilik görevlerinde bulunmuş bir Osmanlı bürokratıdır. Karısı, kızı ve köşkün hizmetkârlarıyla birlikte Çamlıcada köşkte yaşamaktadır.
Deli enişte, aceleci, dağınık, kıskanç, narsist, gereksiz eşyalar biriktiren, mübalağacı, şüpheci, hayal içinde, aşırı heyecanlı, çocuk ruhlu, hurafelere dayalı bir dinî inancı olan ve ayrıca, poker oynarken kalkıp namaz kılmak gibi garip huyları olan bir adamdır. Çok güzel yemekler yapar; hayata bağlı, keyifli, ama dengesiz, karısıyla iyi geçinemeyen, çocuk ruhlu biridir. Tam bir şarklı olan Deli Enişte Arabistan taraflarındaki memurluklarından rüşvet ve halka zulüm gibi suçlamalar sonrasında görevinden azledilir. Ama babası Hacı Râkım Efendinin Yıldız nezdindeki imtiyazı sayesinde tekrar görev alır.
Saray ve çevresine dair sürekli korkular yaşar. Babasının sağlığında bir mirasyedidir. II. Meşrutiyetin ilanıyla Basra Valiliği’ndeki memuriyetinden azledilir. Dengesizliklerine ve aşk kaçamaklarına dayanamayan karısı kendisini terk eder. Köşkte hizmetkârlarla yalnız yaşamaya başlayan Deli Enişte için artık farklı ve zor bir hayat başlar. Son yıllarında cinselliğe düşkünlüğü artan deli enişte, değişik vesilelerle köşke kadınlar, kızlar getirir. Yıllar geçtikçe Deli Enişte yalnızlaşır ve köşkü satıp İstanbulda oturmak ister. Koca köşkte tek başına kalan Deli Enişte hastalanır ve ölür.[1]
Abdülhak Şinasi Hisar Hayatı Edebi Kişiliği
Abdülhak Şinasi Hisar Fahim Bey ve Biz Hakkında Konu Özet İnceleme
Çamlıcadaki Eniştemiz Özeti ve Hakkında Abdülhak Şinasi Hisar
Çamlıca'daki Eniştemiz Abdülhak Şinasi Hisar
KAYNAKÇA
[1] Özgür İLDEŞ, ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSARIN TAHKİYELİ ESERLERİNDE TÜ MESELESİ, https://www.turkishstudies.net/Makaleler/1903940776
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın