10.01.2022
Delalet
Osmanlıca Yazılışı: Delalet : دلالت
Delalet Arapça kökenli bir kelimedir. Sözlüklerdeki anlamları: “Delil olmak. Yol göstermek. Kılavuzluk etmek. Doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek. İşaret. Delil olma, gösterme. İşaret etmek, göstermek. Bir lafzın (sözün) bir mânâyı (anlamı) ifâde etmesi, göstermesi.” [1] Şekillerindedir.
Delâlet, kelimesinin Türkçe karşılığı: kılavuz olmak , iz, işaret anlamlarına gelir.
Delalet: Zihnin bir şey hakkındaki bilgiden başka bir şeyin bilgisine ulaşması anlamına gelen mantık ve fıkıh terimi olarak kullanılmış Edebiyatta da “ Bir şeydir ki onu anlamaktan başka bir şey anlamak gerektir” Sözü ile ifade edilen bir terim olarak da kabul edilmiştir. .
Edebiyat terimi olarak delalet: söz ile anlam arasındaki münasebeti ifade eder. Edebi bir tabir olarak sözcüğün zihinde uyandırdığı şekil veya sözcüğün zihinde canlandırdığı kavram veya tasarım olarak ifade etmek gerekir.
Eski edebiyatçılar delalet kavramını “ Vaz’iyye” ve “Akliyye “ “Delâlet lafzî “ve “gayri lafzî “ olmak üzere ikiye ayırmışlardır. [2] Meselâ “kitap” sözü iki kapak arasındaki yazılı metne, şemsiyenin yağmura delâleti lafzî, dumanın ateşe, ayak izinin insan ayağına delâleti ise gayri lafzî delâlettir.
Bu tip akıl bağlamlarını insanın aklı, tecrübe, bilgi, görgü, insanlar arası ortak iletişim ve kullanım birliği gibi birikimler kurmaktadır. Bu nedenle lafzî veya gayri lafzî bütün delâletler başlıca dört kısma ayrılır.
Sözle Alakalı olmayan Delaletler: ( Gayr-i lafzî delalet )
Delalet-i vaz’iyye: Bu tabir söz ile anlamı arasında sözle ilgili olmayan ama çağrışıma dayalı bir delalet vardır. Tahir’ül Mevlevi Delalet’i vaz’iyyeyi “ lafzın manayı mevzuna tamimiyle delaletidir. “[3] yani sözün manayı tamamen ifade etmesi olarak açıklar. Örneğin Aslan kelimesi zihinde yırtıcı bir hayvanın şekline ara açıklar.
Şemsiye yağmuru, ayak izi, insan ayağını, baş sallamak evet işaretini çağrıştırması[4] bu tip delaletlerdir.
Delalet-i Akliye: Parçanın bütünü, eserin müellif, başkentin ülkeyi, dumanın ateşi, kâinatın Allah’a, trafik işaretlerinin yapılacak eylemlere delalet etmesi gibi
Delalet-i tabiye: Hareketlerin ifade ettiği anlam olarak düşünmek gerekir, Yüz kızarması utanmaya, yüzün sararmasının korkmaya, ellerin, dizlerin titremesi heyecana işaret etmesi gibi
Sözle Alakalı Delaletler
Delalet-i mutabıkıye : ( Uygunluk ) Sözün anlattığı anlamın bütünü karşılamasıdır. En denince bütün odalar, Ülke deyince şehirler ve ülke halkı sınıf deyince öğrenciler
Delalet-i Tazammuniye: Sözün ifade ettiği anlamı kısmen karşılamasıdır: Çeşme kelimesinin musluğu, bir adama aslan dendiğinde aslanının sadece cüreti ve saldırganlığı yönü benzetilmiş aslanın yırtıcı bir hayvan oluşu benzetilmemiştir.
Delalet-i İltizamiye: Sözün kendi anlamının dışında başka anlamda kullanılmasıdır. Eli açık adam dendiğinde elini açmış adam değil, cömert adam anlaşılır. Başıkabak çocuklar dendiğinde çocukların başıkabak değil traşlı anlamı çıkar.
KAYNAKÇA
[1] https://www.luggat.com/delalet/1/1
[2] Tahir’ül Mevlevi , Edebiyat Lğat, Enderun, Ankara 193, Delalet maddesi
[3] Tahir’ül Mevlevi , Edebiyat Lğat, Enderun, Ankara 193, Delalet maddesi
[4] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda Terimler , Elips Yayınları, Ocak 2006, s.77
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın