05.09.2019
Deli Kurt adlı roman Hüseyin Nihal Atsız tarafından yazılmış olan ve ilk baskısı 1958 yılında yapılmış olan tarihi roman türündeki bir romanıdır.
Türkçü ve Turancı görüşlere sahip bir yazar olan Hüseyin Nihal Atsız bu romanında Fetret devrini esas almış, romanını Türkçü ve Turancı görüşlerle yazmıştır. Romandaki Esen Börü ve Gökçen kız motifleri özellikle dikkati çekmekte, Esen Börü ve kızı Gökçen Kız bakışları ile insanları öldürebilen, erkekleri kendilerine aşık edebilen, yaraları iyileştiren, ellerindeki yada taşı ile yağmurlar yağdırabilen efsanevi kadınlar olarak anlatılmışlardır
Deli Kurt adlı roman 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’ndan sonra Yıldırım'ın oğulları arasında çıkan taht savaşları ve sonrasındaki olayları ele alan tarihi bir romandır. Romanın kahramanı olan Murat ve Lakabı Deli Kurt, Yıldırım’ın oğullarından İsa Bey’in kimse tarafından bilinmeyen bir oğlu olarak gösterilmiştir. Roman bir yandan Fetret Devri savaşlarından sonra Çelebi Mehmet’in Anadolu’daki Türk birliğini yeniden tesis etmesini anlatırken, diğer yandan da büyülü gözlere sahip efsanevi bir kız olarak tanıtılan Gökçen Kız ile Deli Kurt’un aşkını da anlatmaktadır.
KİŞİLER
Çakır Bey: Deli Kurt’un hocası ve komutanı
Murad ( lakabı Deli Kurt): Şehzade İsa Çelebi’nin oğlu, babasının şehzade olduğunu bilmeden büyür ve Gökçen Kız’a aşık olur.
Gökçen: annesi Uygur Türkü Esen Börü gibi olağan üstü güçlere sahip olan gözleri ışık saçan kutsal nitelikleri olan bir kız
Satı Kadın: Deli Kurt’u büyüten Türkmen kadını
Evren: Deli Kurt ile büyüyen ve savaşlara katılan Satı Kadın’în öz oğlu
Şehzade İsa Bey: Yıldırım Beyazıt’ın oğlu
Bala Hatun : Deli Kurt’un annesi
ÖZETİ
Osmanlılar, Ankara Savaşı’nda yenilmiş Yıldırım Beyazıt’ın esir düşmesi ile şehzadelerin taht kavgası başlamıştır. Bu kavgaya karışmak zorunda kalan Şehzade İsa Bey eşi Bala Hatun’dan doğacak çocuğu için endişe içindedir. Çünkü eğer bu çocuk erkek olursa o da savaşın içine girecek kendisi kaybederse diğer kardeşleri oğlunu da öldürecektir. Bu nedenle gözü pek ve güvenilir adamı Çakır’a hanımı Bala Hatunu kimsenin bulamayacağı bir yere götürmesini emreder
Çakır, Bala Hatun’u alarak sütannesi Satı Kadın’ın obasına götürür. Satı Kadın, kocasını ve bir oğlunu harpte yitirmiş, küçük oğlu Evren ile yaşamakta olan cesur bir kadındır. Çakır olanları Satı Kadın’a anlatıp Bala Hatunu da ona bırakarak oradan ayrılır. Bala Hatun doğum yapar ve doğan oğluna Murat adını verirler.
İsa Bey de yenilmiş ve idam edilmiş, Çelebi Mehmet padişah olmuştur. Çakır da artık Çelebi Mehmet’in bir sipahisidir. Çakır, Satı Kadın’ın yanına gittiğinde İsa Çelebi’nin oğlu Murat’a obadakilerin Deli Kurt adını verdiklerini görür.. Deli Kurt artık büyümüş, anası Bala Hatun da ölmüştür. Çakır gibi sipahi olmak istemektedir. Deli Kurt anasının ismini Ayşe, babasının ismini Osman olarak bilmektedir
Murat ve Evren büyüyünce Çakır iki askerlik bir tımarına bu iki emaneti yanına cebeli olarak almıştır. İlk savaşları Torlak Kemal’e karşı olmuş Deli Kurt Murat Torlak Kemali sağ olarak yakalayıp getiri. Bunun üzerine Deli Kurt da sipahi olmuş, ona Çakır’ın yanında bir tımar verilmiştir. .
Bir gün, Çakır, Evren ve Deli Kurt, obaya gidip Satı Kadın’ı ziyaret ederler. Deli Kurt bu ziyarette Satı Kadın’ın anlattığı Gökçen Kız masalından çok etkilenir. Gökçen’in gözlerine bakan ya çıldırır ya ölürmüş. Gündüzleri peçe ile dolaşır, elindeki "yada" taşı ile yağmur yağdırır, yaptığı ilaçlar ile yaraları iyileştirirmiş.
Bir gün Çakır Bey, Deli Kurt’u İstanbul’da Hasan Çelebi’nin yanına götürmüş ve onu Murad’ın babasının arkadaşı olarak tanıtmıştır. Hasan Çelebi ona pek çok akçe vererek “ “Bunlar sana babandan kaldı” diyerek teslim eder. Böylece İsa Bey’ in ölmeden önce ailesine verilmesi için vasiyet bıraktığı akçeler Deli Kurt’a teslim edilmiş olur.
Çakır ile Deli Kurt bir gün Gökçen Kız masalında anlatılan Gökçen Pınarının başında yemek yerlerken Gökçen Kız’ı görürler. Gökçen Kız pınara su almaya gelmiştir. Deli Kurt onu görür görmez vurulmuştur.
Deli Kurt bunun üzerine Gökçen Kız’ı görmek için Yassı Tepe’ye gider ve onu kaval çalarken görür. Deli Kurt onun gözlerini görmek ister ama Gökçen Kız gözlerini sadece evleneceği adam göstereceğini söyler. “Evleneceğim erkek ise benden daha hızlı at süren, güreşte beni yenen" bir adam olmalıdır der.
Deli Kurt ile Çakır Karamanlılara karşı yapılan bir savaşa da katılır. Bu savaşta yaralanmış ve Karamanlı askerleri onu yanlarında götürmüş, yarasını tedavi etmişlerdir. Deli Kurt’un hayatını kurtardığı Balaban adlı Varsak genci de Deli Kurt’un hayatını kurtarır. Gökçen Kız’da Varsak Türkmenidir ve Balaban’ın amcası Gökçen Kız’ın babasıdır. Gökçen Kız’ın anası Esen Börü'nün de gözleri kızı Gökçen’in ki gibi ışık saçmaktadır.
Delki Kurt, Gökçen kızın anası Esen Börü’ ile konuşur. Esen Börü, ona Gökçen’in gönlü sendedir deyince çok sevinir. Üstelik Esen Börü, Deli Kurt’a çok soylu bir ailden de geldiğini söylemiş Deli Kurt’un kafasını da çok karıştırmıştır.
Deli Kurt bu sevinçle Gökçen Kız’ın yanına kadar gitmiş Gökçen Kız ona gözlerini de göstermiştir. Fakat Deli Kurt ile Çakır, Sırplar ile yapılacak bir savaşa katılmak zorundadırlar. Gökçen Kız o nedenle Deli Kurt’a bir kaval verir ve çok güç hale düştüğünde ve beni özlediğinde bu kavalı çal diye tembih eder.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın
Sevim Kınalı
5 years ago
Ozan Emin
5 years ago