Dertli Dolap Dulâb Nedir

19.10.2015

 

 

  Dulâb Dolap Dertli Dolap  

Dolap veya dulâb Osmanlıca yazılışı : دولاب

Dolap sözcüğünün sözlüklerdeki anlamları :  “Kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya mahsus döner makine. Her çeşit döner çark, çıkrık. İçine eşya vesaire konulan raflı veya rafsız göz. Eskiden selâmlık ile harem arasında veren ile alan birbirlerini görmeyeceği şekilde eşya alıp vermeye mahsus döner dolap. “ şekillerindedir.

Şiirimizde dolap   birçok benzetme- teşbih, mecaz ve gerçek anlamı ile karşımıza çıkmaktadır. Eski devirlerde  su dolabı,  kuyudan su çıkarmaya yarayan çark,  dönme dolap,  bayram dolabı, elbise dolabı, içine bir şeyler konulan ev  eşyası,  mücevher  dolabı, bostan dolabı,  bedesten dolabı, gibi dolapların varlığı dolapla ilgili çeşitli tasavvurların oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Kuyudan su çeken çark, su ile dönen dolap manalarından hareketle  dolap  sözcüğü birçok deyimin oluşmasına da zemin  hazırlamıştır.  Dolap çevirmek, dolabını döndürmek, dolaba çevirmek, dönme dolaba bindirmek, dolap beygiri gibi dönüp durmak,  dolap beygiri gibi döndürmek, deyimleri bunlardan bazılarıdır. Gerçek anlamaları ile kullanılırsa da, dolap sözcüğü çoğu kez mecaz anlamları ile karşımıza çıkar.  Dolap, gerçek ve mecaz anlamları ile  hem halk hem de divan şiirinde sık sık geçer.

Benim adım dertli dolap 
Suyum akar yalap yalap        Yunus Emre

Eski devirlerde  kuyudan su çekmeye yarayan çarka dolap denilirdi. Aynı zamanda su gücüyle dönen dolapların  olduğunu hepimiz bilmekteyiz, içine eşya konulan dolapların varlığı da malumdur. Eski devirlerde bedestenlerdeki ahilerin bir dolabı olur, Ahi Baba’nın veya Hacegan’ın gözetimindeki  dolaplarda, para, mücevher ve altınlar saklanırdı.[1] Yine eskiden  atlıkarınca  benzeri dönen aletlere de dolap deniyordu.  Eski devirlerin hayatında böyle ve çeşitli şekillerde önemli bir yer tutan dolaplar  hali ile şiirimizde de bir hayli yer tutmuştur.

Bestedir bir birine  çenber-i dulab- cûd vücud
Mürtebit bir birine  ab ile hâk, ateş ü bâd           Nabi [2]

Bağban oldu yine hace-i sahip dolap
Nakdi kârında bulup neş vü nemayı her bar.     Sami

Hace, nakd, bar, kâr, bedesten haceganına  işaret etmektedir.  Dolap  sahibi - Hacegan  - çok kâr getirdiğini görünce yeniden bahçıvan oldu.

Döner başum akar her dem bu çeşmüm gözesinden yaş

Göŋül gülzâr-ı kûyuŋ içre bir dōlâb olup iŋler                         Bursalı Rahmi    

Çoktur çanak yalayıcı neylesin yemek deyü
Döndükçe döndü bak aralıkta dolabımız          Sururi

Iydagâhım göreyim inlesin  ol dulabı
Bana seyr ettire  ol sim beri döne döne        Baki

Eski devrin    astroloji  inancı suyun döndürdüğü veya kuyudan su çıkaran çarkın dönmesine benzer bir dönüş içinde olduğu şeklindedir. Bu bakımdan  eskiler feleğe çarh,  demişler  çarhı da çarka dönen bir dolaba benzetmişlerdir. ( bkz  Felek Eflak Çarh Tasavvuru Şiirimizde Felekler )

Bu devran ne dehşetli dulab imiş
Kıyamet dahi kopsa etmez karar!          Abdülhak Hamit Tarhan’

Çarh ile söyleşemem âyînesi sâf değil       Nefi

Çerh-i feleği aksine gerdan iderim ben      Nefi

Nabiya sakî-içerh eyledi kâm-i dili telh.
Bir zaman gerçi ki lebberleb-i peymane idik      Nabi

 

KAYNAKÇA

 

[1] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bedesten-kulturu-ve-tum-yonlerden-bedestenler/80128

[2] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB Yayınları,  İst. 1996- 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da