Dolunay’a

17.04.2016

 

Dolunay’a

Güneş battı karanlık örtü yaydı
Gökteki yıldızlar alay alaydı
Oturduğum evin penceresinden
Seyrettiğim o mahzun dolunaydı
Kaygılıydı yüzü solmuş, sararmış
Gamlı yeryüzüne nurunu salmış
Yavaş yürüyordu korkmuş can gibi
Şaşırmış, yolunu bulutlar sarmış
 
Hain bir el söndürecek mi seni
Karartacak mı o parlak şûleni
Artık bu devirde senin işin yok
Anıp kaygılanma olup biteni

Bir zamanlar güneş gibi parlaktın
Nerde altın çağın ve tacın tahtın
Sana tâbî olan binlerce yıldız
Ardınca yürüyen perişan halkın

O devirde hiç engel yoktu yolda
Kulaç atıp gezerdin sağda solda
Elindeydi hilal olmak, dolunmak
Artık iktidarın kalmamış elde

Kaygılı ay, gökteki dert ortağım
Nerde kaldı benim o altın çağım
Gençliğim, dinçliğim, huzurum nerde
Nerede talih kuşum, tahtım, otağım

Sonsuz yaylalara bak kana kana
Yeşil otlar dönmüş ipek yorgana
Pınarların baldan tatlı suyu var
Bu dağlardır beni doğuran ana

Ben onun koynunda gamsız yaşardım
Yabanî tay gibi oynar koşardım
Ne düşman kaygısı, ne geçim derdi
Atlayıp atıma dağlar aşardım
Eyvah zalim felek beni aldattı
Bahtımın parlayan güneşi battı
Göz nuru anamı aldı elimden
Öksüz koydu, gece gündüz ağlattı


Şimdi zindandayım, bu dar delikte
Ölmeden mezara girdim gençlikte
Şefkatli ay beni de al yanına
Ağlaşalım, dertleşelim birlikte

Ant içelim mihnet bize yol olsun
Çıkalım aç susuz kısmet bol olsun
Sığınalım rahmeti bol Allah’a
Kanlı göz yaşımız aksın sel olsun

Dileğimiz kabûl olmaz mı dersin
Bu yolda çilemiz dolmaz mı dersin
Dün bizi avutan talih kuşumuz
Tekrar başımıza konmaz mı dersin

https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/magcan-cumabayev-hayati-ve-siirleri-kazak-sairi-20/75271

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar