ENE’L HAK NE DEMEKTİR ŞİİRLERDE ENE’L HAK
Osmanlıca yazılışı : الحق أنه
Osmanlıca yazılışı ene : أنه
Osmanlıca yazılışı Hak : الحق
Arapça ene “ أنه " ben anlamına gelen bir sözcüktür. El Hak “ الحق “ ise ben Allah’ım, ben Hakk’ım manasındadır.
Ene’l Hak, الحق أنه sözcük anlamları ile “Ben Hakk'ım", "Hak'tan gayrı değilim." demektir. Ene’l Hak, الحق أنه tabiri Hallâc-ı Mansûr’un (ö. 309/922) ulûhiyyet ve hulûl iddiaları taşıyan sözü olarak tarihe , tasavvufa ve edebiyata geçmiş, Hallâc-ı Mansûr’un da feci bir şekilde kazığa oturtulmasına yakılarak idam edilmesine de sebep olmuştur.
İslam tarihinde bazılarının şarlatan, bazılarının deli, meczup, bazılarının da keramet sahibi bir velî olarak bahsettiği Hallâc-ı Mansûr’un ( BKZ Hallâc-ı Mansûr İlahîlik Mehdîlik)bu meşhur sözünün kaynağı tasavvuftaki Vahdet i Vücut inancıdır. ( bkz Tasavvufun Maksadı, Düşüncesi ve Vahdet i Vücut)
“Ben Hakk'ım" manasına gelen Ene’l Hak sözcüğünü söyleten tasavvuf ve Vahdet i Vücut inancı şu şekildedir."Varlık birdir. O da Hakk'ın vücudundan ibarettir. O'ndan başka hakiki vücud sahibi bir varlık, "O'ndan başka "kaim bi nefsihi" bir vücud mevcud değildir. Diğer varlıkların vücudu, O'nun vücuduna nisbetle yok hükmündedir. Çünkü onların vücudları O'nun varlığına bağlıdır." [1]
Hallac-ı Mansur, Hak’kın kişilerin bedeninde vücut bulabildiği (Hulûl Nedir Tanrı Bedenlere Girer İnancı ) , insan-ı kamil’in Tanrı ile birleşip-bütünleştiği, kişinin varlığının Tanrı ile bütünleşebildiği[2] bu düşünceler ile bu sözcüğü söylemiştir. İlk kez Hallac-ı Mansur tarafından söylenen bu sözcük Tevhid akidesine aykırı bulunmuş, “ulûhiyyet (ilâhlık) iddiası olarak algılanmış “ Hallac-ı Mansur’un kazığa çakılarak ve yakılarak idam edilmesinin de başlıca sebeplerinden birisi olmuştur. [3][4]
Ene’l Hak sözcüğü şiir ve edebiyat dünyamızda Hallac, Mansur ve Hallac-ı Mansur sözcükleri ile tenasüplü, tevriyeli kullanılır.
Penbe-i berf ile pür kıldı cihânı ser-be-ser
Kürte-i beyzâ giyüp Hallâc-ı devrân oldı kış Ravzi
Haqqdan başqa kim söyləyər «ənəl-həqq».
Aləm zərrələri Mənsur tək olar, Şeyh Mahmud Şebusteri- Gülşen-i Raz
Mest olanlar kelâmı kendinden gelmez velî
Pes enelhak nice söyler kişi Mansûr olmadan (Şemseddin Sivâsî’den).
Cân ile gûş eyle eşyâda enelhak ma’nisin
Dîde-i ibretle bak her zerre bir Mansûr’dur (Zekâî Mustafa Efendi’den).
Yine makbûl olurdu nezd-i Hak’ta
“Enelbâtıl” demiş olsaydı Mansûr
Ayırmaz birbirinden ehl-i tevhîd
Enelhak da enelbâtıl da bir nûr (Üsküdarlı Tal’at Bey’den).
KAYNAKÇA
[1] Prof. Dr. Hasan Kamil YILMA,TASAVVUFTA VARLIK (VAHDET-İ VÜCUD), tanburtaksimi.blogcu.com/tasavvufta-varlik-vahdet-i-vucud) )
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/vahdet-i-vucud-nedir-tanimlar-ve-izahlar/75274
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hallac-i-mansur-ilahilik-mehdilik/80068
[4] SÜLEYMAN ULUDAĞ, HALLÂC-ı MANSÛR, https://islamansiklopedisi.org.tr/hallac-i-mansur