Harem Ağası
Enemek Ceb Etmek Hadım Etmek İgdiş EtmekTavaşi
Erkeklik organının çıkarmak veya burmak Antik çağlardan, Asur, Babil, Mısır, Roma, Emevi Abbasi Osmanlı ve Osmanlının çağdaşı olan Çeşitli Avrupa krallıklarında uygulanmıştır.
Enemek ve iğdiş etmek sözcüğü Türkçe kökenlidir. Sözcük insanların veya evcil hayvanların erkek olanlarının erkeklik bezlerini burarak veya çıkararak erkekliğini gidermek, anlamına gelir. Bu eylemin eski dildeki karşılıkları Arapça ve Farsçadan dilimize geçmiş olan hadım etmek ve ceb etmektir. İngilizcedeki karşılığı “Geld” Sözcüğüdür. Hadım etmek Arapça kökenlidir. Tavaşi ise hadım edilmiş anlamına gelir. Hadım etmek kelimesinin Türkçe karşılığı ise iğdiş etmektir Dolayısı ile hadım etmek, iğdiş etmek, ceb ve hadım etmek eş anlamlı sözcükler olmaktadır. Bu eylemler erkekleri kısırlaştırmak ve karşı cinse ilgi duymalarını yok etmek için yapılmıştır. Hadım edilmiş erkeğe Arapçada tavaşi denir. Hadım edilen kişiler köle olarak satılmış, saraylarda ve haremlerde kadınlara ve cariyelere hizmet etmek için kullanılmışlardır. Bu bakımdan iğdiş edilmiş erkeklere “hizmet etmek” anlamındaki hıdme veya hâdim denmiştir. Hadim sözcüğünün Arapçadaki anlamı “hizmetkâr” şeklindedir. Sözcüğün çoğulu ise hüddam yani köleler, hizmetçilerdir.[1]( bkz Huddâm Nedir Hüddam İlmi Cinleri Köle Etme )
Enemek veya iğdiş etmek eylemleri erkek cinsinden bir hayvanın veya insanın erkeklik bezlerini çıkararak veya erkeklik organını görev yapamayacak duruma getirmektir.
Eski devirlerde iğdiş etme olayının insanlar için de uygulandığı ve bu eylemin üç şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır Ya penis ve testisler tamamen kesilir, ya sadece yumurtalıklar alınır yahut da yumurtalıklar ezilirdi. Yani hadım etme işlemi, ezme, vurma, kesme ve içe itme gibi yöntemlerle yapılıyordu
Penisi kesme işlemi Tarihçi Murat Bardakçı’ya göre şöyle yapılıyordu: Göbek altı ve baldırlar, kanamayı önlemek için sarılır, enfeksiyon kapmasın diye acı biber karıştırılmış su ile yıkanırdı. Orak şeklindeki küçük bir bıçakla testisler ve penis, dibinden kesilirdi. Penis kökündeki kanala gümüş bir iğne yahut metal bir çubuk sokulur ve idrar durdurulurdu. Sarılan yaralar üç gün sonra açılıp gümüş iğne veya metal çubuk çıkarılırdı. Hadım edilen kişi idrarını yapabilirse kurtulmuş demekti. Eğer yapamazsa idrar kanalları iltihap kapmış ve şişmiş demekti. İdrar yapamayan kişiyi acılı bir ölüm bekliyordu.
Bu tarife göre erkeklik bezleri husyeler alındıktan sonra “ erkeklik organının kesildiğini ve buraya bevl için bir kurşun çubuk takıldığı “ [2]ortaya çıkmaktadır. Erkeklik organı kesilen ve erbezleri alınan kişi üç dört gün sonra ölmezse ve bevl edebilirse, kurtulmuş, hayatta kalmış ve artık hadım köle olarak satılabilecek hale gelmiş demekti. “Avrupa’da beyaz köleler önce İspanya’ya gönderilir ve burada Yahudiler tarafından iğdiş edildikten sonra Doğu’ya satılırdı.”[3]
Müslümanların hadım edilmesi yasak olduğu için hadım etmek uygulaması Osmanlıda yapılmamış ama başka yerlerde örneğin mısır’da hadım edilmiş çocuklar satın alınarak saray hizmetlerinde kullanılmıştır. Hadımlar zenci veya beyaz tenli olabiliyordu Bunlara Ak hadım veya Kara Hadım deniyordu. Osmanlının ilk yıllarında kullanılan hadımlar Macar, Alman ve Slav esirlerden hadım ediliyor ve bunlara Ak Hadım deniliyordu. “Kara hadımlar genellikle Sudandan getirilip Mısır'da hadımlaştırılıyor, daha sonra İstanbul'a ve memleketin diğer yerlerine gönderiliyordu”[4]Ak Hadımların dayanıksız olması, bazılarının hadım edilirken ölmesi üzerine daha dayanıklı olan Kara Hadımlara meyledilmişti. O nedenle yükselme döneminde hadımlar veya hadım edilecekler Mısır, Sudan ve Habeşistan’dan getirilmeye başlanmıştı.
Osmanlı sarayında da hadım yapan uygulamacılar bulunurdu. İslam’da yasak olduğu için hadım edenler veya iğdiş edilecek olanlar gayri Müslimlerden seçilirdi.
Bazı kaynaklarda günümüzdeki dübel gibi bir özelliği olan at kılları penisin ucundan yumurtalıklara gidecek kadar sokuluyor tekrar çekilince penis paramparça edilmiş ve yumurtalıklar işlevlerini yitirmiş oluyordu. Hadım olmuş kişinin vücudunda kıllanma duruyor, sesleri inceliyor, erkeklik ve cinsel ilişki istekleri yok olmuş oluyordu. Hadım edilecek olan kişiler genellikle ergenlik öncesi çocuklardan seçiliyordu. Ergenliğe girmiş kişiler hadım edilirse onlarda bazen cinsel dürtüler yaşayabiliyordu. Sadece testisleri alınmış olanların cinsel organları bile sertleşebiliyordu.
Osmanlı saraylarında bazı hadım ağalar oldukça önem kazanmış vezirlik payesine kadar yüksele bilmişlerdi. Hadım Ali Paşa ve Hadım Süleyman Paşa saray ağalıklarından vezirliğe kadar yükselmiş olan tavaşilerdi.
Hadımlar karakter olarak kadın ve çocuklara benzer olabildikleri özellikle kuşlarla oynamaktan zevk aldıkları yemeyi içmeye çok sevdikleri gözlenmiştir. “ Neşe ve öfkelerini çok çabuk açığa vuran hadımlar dedikoduya meraklı olup normal insanları aşağılar, ancak zengin ve güçlü insanları takdir ederler. Ev işlerinden hoşlanmakla beraber ağır işlere gelemezler. Uzun süre at sırtında kalabilir, iyi ok atabilirlerdi. “
Hadım edilme işlemi günümüzde tecavüz suçlularına uygulanan bir ceza olarak ABD ve Çek Cumhuriyeti gibi bazı ülkelerde devam etmektedir.
Divan şiirinde hadım etmek, hedm eylemek, ceb etmek, tavaşi kelimeleri ve tamlamaları ile karşımıza çıkar. Bu kelimeler pek çok zaman tevriyeli, kinayeli ve imalı kullanılır.
Hayali aldanma düşmenin tevazularına
Seyl bile duvarın ayağın öperek hedm eyler ( Hayali Bey ).
Beni dûr itdi zîrâ der-geh-i devlet-penâhundan
Nice hicv itmeyüm bir böyle gaddâr ü çeb-endâzı Nefi
Kaynakça
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/huddam-nedir-huddam-ilmi-cinleri-kole-etme/91945
[2] AYDIN TANERİ, https://islamansiklopedisi.org.tr/hadim--harem
[3] AYDIN TANERİ, https://islamansiklopedisi.org.tr/hadim--harem
[4] Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1971, III, 422 vd.