Erika Ewald’in Aşkı Hakkında ve Özeti Stefan Zweıg

15.07.2019

 
 
 
Yazıda “Erika Ewald’in Aşkı,  Stefan Zweıg “  novellası hakkında bilgiler, özeti,  konusu, ana fikri,   kahramanları,  olay örgüsü,   yazarı, “romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları,  Erika Ewald’in Aşkı ,  Stefan Zweıg   hayatı,  adlı eserden alıntılar yer alır. Erika Ewald’in AşkıStefan Zweıg Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
ROMANIN YAZIMI BASIMI KONUSU TÜRÜ VB HAKKINDA
 
“Erika Ewald’in Aşkı”adlı  öykü Stefan Zweig’in özgün adı Confusion olan ve yedi adet öyküden oluşan yedi öyküden biridir. Öykü ilk kez 1904 yılında yayınlanmış, sonraki yıllarda ya müstakil bir novella olarak veya diğer öykülerinin de bulunduğu kitaplar içeresinde yer almıştır.   
 
“Erika Ewald’in Aşkı”   genellikle yedi öyküden oluşan Confusion, adlı eseriçinde yer almıştır.  Yazarın bu öyküsü Türkçeye, “Karmaşık Duygular”, “Duygu Karmaşası “ şeklinde tercüme edilmiş, yazarın yedi öyküsü  içinde bir öykü olarak Le Monde'un Yüzyılın 100 Kitabı  Listesine alınacak kadar önemli görülmüştür.
 
Kitap, sürekli ölüm korkusu ve intihar düşüncesi ile yaşayan Stefan Zweig’in diğer eserlerinde de gözüken ölüm, mutsuzluk, çarpıcı aşk ve melankoli konularında yazılmıştır.
 
Erika Ewald’in Aşkı romandan ziyade uzun hikâye yazmayı seven yazarın diğer novella ve romanlarında da gözüken, çarpıcı vaka düzenlerine ve duygu sapmaları sonucu ilginç neticelere ulaşan öykülerinden biridir.
 
Zweig'in bu öyküsünü Sigmund Freud ile olan dostluk yıllarında yazmış, bu nedenle bu eserinde cinsellik ve romantizm kapalı bir şekilde tasvir edilmiş, kahramanın iç hesaplaşmaları da Freud’un bakış açıları ile ele alınmıştır.
 
Zweig, Sigmund Freud'un etkisi altında yazdığı kısa öykülerinde; cinsel motifleri ve erotizmi kapalı bir şekilde tasvir ederek kendi romantik ve psikolojik karakterlerini yaratmıştır. Öykülerinde insanın zayıflıklarını ve bunun sonucunda da kaçırılan fırsatları psikolojik çözümlemelerle anlatır ve Erica Ewald karakteri de bunlardan biridir.”[1]
 
KONU :
 
Stefan Zweig  “Erika Ewald’in Aşkı” adlı eserinde tutku dolu bir platonik aşk öyküsünü, genç bir kızın müzik hocasına duyduğu platonik aşkın nasıl yükseldiği ve yıkıldığını dile getirmektedir.
 
 
ÖZETİ
 
Erika Ewald’in Aşkı
 
“Erika Ewald’in Aşkı” adlı novelladaki olay örgüsü son derecede basittir. Bir genç kendisine ders veren müzik hocasına tutkundur.  Fakat âşık olduğu adam yalnızca kendini sevebilecek nobran bir kimliğe sahip duyarsız bir adamdır. Fakat Erika Ewald’in aşkı bu platonik kısır döngü içeresinde çaresiz bir duygu karmaşasına dönmüştür.
Yalnızca yanında yürüdüğü adam değil, rüzgârın hafif esintisi, bu esintiyle sallanan başaklar, gökyüzünü kaplayan kuşlar. Hepsi bir mutluluk sebebiydi.”
Erika Ewald, en masum duygularla bu genç adama bağlıdır. Kendi hayallerinde bu aşkın asla yok olmayacağını ve o adamdan asla vazgeçemeyeceğini düşünmekte, ileriye dönük hayaller kurmaktadır. Fakat Erika’nın bu masum aşkı genç adamın beklenmedik bir arzusuyla paramparça olmuştur.
 
Yaşadığı büyük tutku bir yandan onurunu kıracak eylemler yapmasına neden olmakta karşılık görmemesi nedeni ile de genç kızın onurunu kırıp parçalayan bir hale dönüşmektedir.
 
Yaptığı her bir girişimde sukutu hayale uğrayan Erika, kırılan onuru ve aşırı tutkusu nedeni ile ağlama nöbetlerine kapılmaktadır. “Ve Erika Ewald ağlamaya başladı” Oysa mesele bu değildir. “Bu dipsiz bir korku ve acıyla bir hıçkırmaydı, bir sarhoşun çakırkeyif hüznü değildi. Aslında kızın ağlamasında ilkel bir şiddet vardı. Yıllarca kafeste kapalı kalmış ve bir anda yabanıl bir güçle parmaklıkları kırmış vahşi bir hayvan gibiydi. Bu onun belli belirsiz bilmekte olduğu ve şimdi sarsıntılı bir sağanakla çözülen son derecede kutsal ve derin acısıydı.”
 
Erika’nın sevdiği adamın kalbini kazanma ve onun duygularını istediği yöne çevrime mücadelesi başarısız olmuştur. Bu başarısızlık ve kaçırdığı fırsatlar olarak gördüğü tahlilleri üstelik de yaşadığı ihanet Erika’yı bir iç savaşa sürüklemiştir.  Erika’nın aşk, şehvet, duygu, acı, mutluluk, hüzün ve bekleyişlerle dolu iç dünyası git gide daha da bir iç çöküntüsüne doğru onu sürüklemektedir.
 
 Tutkusu, kimliği ve onuru arasında kalan Erika onurunu kurtarmak, inciyen gururunu tamir etmek için tutku dolu acısını hazmetmek ve dışarıya yansıtmamak kararını almıştır.  Erika’nın iç dünyasında aşk, pişmanlık, korku, aldatılma, yalnızlık, heyecan ve her şeye rağmen umut devam etmektedir. Fakat içteki savaşını dışa yansıtmamaya çalışmaktadır. Lakin Erika’nın iç dünyasındaki savaş onun dış yüzünü etkilemeye devam ettirmektedir.
Acının bir gideğeni olduğu gibi insana dönüşleri de olur... o dönüşler yaş kurutur, çiçek toplatır, yine insan sevdirir. Acıdan kaçma, anlamaya çalış. Hazmedeceksin!”
 
Üstelik yaşadığı ihanet onda bambaşka duygulara da neden olur. Bu ihanet ile birleşen kırılan onuru onu birdenbire bambaşka biri yapmıştır. Öfkesine yenik düşen Erika onu en çok yaralayacak olan bir duyguya kapılır. Büyük bir öfke seline kapılan Erika intikam alacaktır.
 
[1] Stefan Zweig, Erika Ewald’in Aşkı, PUSLU YAYINCILIK, 2018-11-20
 
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar