Eroinle Dans Canan Tan
KONUSU
Eroinle Dans, günümüzde popüler romanları ile tanınan Canan Tan tarafından yazılan ve ilk baskısı 2000’de yapılan bir dram ve macera romanıdır. Roman, yayınladığı tarihten günümüze birçok kez baskı görmüştür.
Yazar Hakkında
Asıl mesleği Eczacılık olan Canan Tan,. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunudur. Buna rağmen daha ziyade romanları ile tanınmış, değişik edebiyat türlerindeki yarışmalarda birçok derece ve ödül almıştır. Yeni Asır Gazetesi'nde de köşe yazarlığı yapmış olan yazar 1951 yılında doğmuştur Evli ve çocukları olan yazar Ankara’da yaşamaktadır.
Piraye adlı romanı ile de popüler olan Canan Tan, özellikle genç kuşağa hitap eden romanları ile tanınmış güncel konularda yazmaya önem vermiştir.
Konusu
Roman Eylül adlı üniversiteli bir genç kız ile çevrelerindeki arkadaşlarının eroinle tanışmaktan sonraki dünyalarını ve hayatlarında meydana gelen acımasız yok oluşlarını dile getirmektedir. Roman Eylül ve Dünya adlı iki üniversite öğrencisinin gözünden eroin bağımlılığının nasıl başladığı ve insanların hayatının bu illet ile nasıl tanıştığı konusunu işlemektedir.
Eroinle Dans, hem güçlü bir arkadaşlığı, hem de böylesine güçlü bir arkadaşlığın sonuçlarını anlatıyor.
Romanın arka kapağından : “Çok şaşıracaksın ama... Sana olan tutsaklığım buraya kadar Eroin! Vedalaşmamızın zamani geldi. Her şey ne güzel başlamıştı oysa... Yepyeni ufuklar açmıştın önüme. Bulutların üzerine çıkarıp özgür birikmiştin beni. Bambaşka bir özgürlüktü bu;”
Roman yazara olan saygı nedeni ile final bölümüne kadar kısaca özetlenecektir.
ROMANIN ÖZETİ
Ailenin tek çocuğu olan Eylül iyi yetişmiş, , en iyi okullarda okutulmuş bir genç kızdır. Eylül, Boğaziçi Üniversitesini hedeflemektedir ve girdiği sınav sonunda bu bölümü kazanmıştır. Eylül ile Babası İstanbul’a üniversiteye kaydını yaptırmak için İstanbul’a giderler. Kaydını yaptırdıktan sonra tekrar İzmir’e dönerler.
Eylül, Üniversitenin dil sınavı için Selenle beraber tekrar İstanbul a gider. Selen ile Amerikan Kolejinden arkadaştır. Selenle birlikte dil sınavına girmiş ve yeniden İzmir’e gelmişlerdir.
Okulların açılmasına ise bir hafta kalmıştır. Eylül ve annesi İstanbul’a giderek Eylül’e yurt ayarlarlar.. Eylül’ün kalacağı yurdu bulduktan sonra annesi döner ve Eylül Yurtta yaşamaya başlar. Eylül oda arkadaşı olan Dünya ile gitgide samimi olur ve Dünyanın hayat hikâyesini dinler. Dünya, eğlenceli kıpır kıpır bir genç kızdır. Dünya’nın erkek arkadaşı vardır adı Emre.Dünya’nın doğru düzgün bir ailesinin bile olmadığını annesi ile babasının boşandığını ve ikisinin de birer evlilik geçirdiğini Dünyanın ise babaannesi ile yaşadığını öğrenir. Eylül, okuluna alışmıştır. Eylül, tatilini ailesiyle geçirip ailesinin yanına gelmiştir. Tatil bitince okuluna döner. Bu arada Eylül ile Dünya’nın arasındaki dostluk günden güne artmaktadır. Dünya, çılgınlar gibi yaşayan dersleri umursamayan, sürekli olarak sevgilisi Emre ile gezen genç bir kızdır. Eylül ise arkadaşı Dünya’yı kırmak istememekte ve davet ettiği yerlere gitmeye başlamaktadır.
Yılbaşında arkadaşlarıyla beraber İstanbul’un gece yüzünü tanımaya çıkmışlardır. Dünya erkek arkadaşı Emre ile Eylül ü tanıştırır. Daha sonra İtalya’ya geziye gitmişlerdir. . İtalya’dan döndüklerinde Dünya arkadaşı Eylül’ü nişanlarına davet eder. Ama bu nişanda aileler yoktur. Kız tarafını Eylül, erkek tarafını ise Tolga temsil etmektedir. Tolga ise Emre’nin en yakın arkadaşıdır. Yüzükler takılır ve Emre ile Dünya nişanlanır.
Pazar sabahı Tolga, Dünyayı aramış ve akşam için tiyatroya dört tane bilet aldığını söylemiştir. Tiyatrodan sonra Dünya ile Emre’nin her zaman gittikleri mekâna gitmişlerdir. Bu mekân karanlık, ıssız bir mekândır. Yerler içerler hep beraber otururlar ve daha sonra Tolga cebinden küçük bir kutu çıkarmış bu kutunun kapağını açtığında içinden beyaz bir toz çıkmıştır. Kutudaki beyaz tozu derin derin içine çeker. Ardından Dünya ve Emre’ye uzatır en son ise kutuyu Eylüle uzatır. Eylül kutunun içindekinin ne olduğunu sorduğunda ise ona kokain olduğunu söyler. Eylül başta almak istemez ama daha sonra arkadaşlarının baskısı ile Eylül dayanamayıp oda kokaini alır ve içine çeker.
Diğer hafta sonuna geldiğinde ise tekrar kokaini alır ama beklediği gibi olmaz. Art arda gelen boş boş öğürtüler başlar. Bütün geceyi uyanık geçirir ve sabah ise yatağından kalkamaz. Bu kez Dünya farklı bir programı ile gelir yanına Tolga evinde parti verecektir. Eylül ise partiye gitmeye karar verir. Bu arada Dünya’nın yüzüne takılıp kalır gözleri. Ne kadar zayıflamış bu kız yüzü kaşık kadar kalmış diye düşünür. Gözlerinin altıda halka halka ve süreklide kaşınmaktadır. Kendisine sorduğunda ise alerji olduğunu söylemiştir.
Partide genç bir erkek cebinden çıkardığı küçük paketi sehpanın üzerine bırakır . Paketin içindeki tozu sehpanın üzerine döküp özenle karıştırır. Dünya, Eylül’ün kulağına alçak bir sesle esrar bu gecenin ikramı diye fısıldar. Tolga esrarı alması için Eylüle uzatır .Eylülde alır ve içine çeker. Eylül ertesi gün İzmir e gidecektir. Otobüse biner ve İzmire gider. Sabahleyin Eylü, Dünyanın telefonu ile uyanır. Dünya , Emre ile ayrıldıklarını ve çok kötü olduğunu söyler. Eylül, Dünyayı İzmire çağırır.
Ertesin gün annesiyle beraber Dünyayı karşılamaya gider. Eve geldiklerinde ise kahvaltı yaparlar ama Dünya’nın yediği tek şey reçeldir. Daha sonra Dünya, gün boyunca odasından çok az çıkar. Dünya’nın kaşıntısı daha çok artmıştır. Akşam yemeğinden sonra babası Eylül’e, Dünya’nın ciddi sağlık sorunlarının olduğunu söyler. Ertesi gün ise Dünya’ya İzmir’i gezdirir. Dünya tekrar İstanbul’a döner..
Dünya döndükten sonra Eylül’ün babası Dünya’nın eroin bağımlısı olduğunu söyler. Eylül, babasının söylediklerine inanmak istemez ama sonradan babasına hak verir. Ertesin gün ise Eylül’e arkadaşı Ece telefon eder. Ece İstanbul’dan ev tutmuş ve Eylül ile birlikte kalmayı teklif etmektedir. Eylül ise bu teklifi kabul eder. Eylül, Eceyle beraber eve yerleşirler.
Okulla ev arasında geçen öğrencilik yaşamının hareketliliği Eylül’ü olumsuz etkilemiştir. Emre’yle Dünya kendilerine söz vermiş ve eroini bırakmışlar, evlenmeye karar vermişlerdir. Hafta sonu partisi bu hafta Sibel’dedir. Dünya gideceği için Eylülde partiye gitmek zorunda kalmıştır ve partiye giderler. Bir süre oturduktan sonra kapı çalar. Kapının çalınmasıyla, Sibel’le Tolga aynı anda yerlerinden kalkar ve üç kişi olarak salona dönerler. Yanlarında Tarık vardır. .Dünya, Eylül’ün kulağına Tarık’ın grubun en eskilerinden olduğunu ve İsviçre’den yeni geldiğini fısıldar. Gecenin ileri vakitlerine doğru çerezler çıkmaya başlar. Gruptakiler çerez diyerek eroini kastetmektedir. Tarık elindeki esrarlı sigaradan Eylül’e de uzatır.
Eylül de ani bir kararla sigaraya uzanır ve üç soluk çeker. Gecenin bitiminde Eylül, Tarık’ın tokalaşır. Tarık gelecek hafta kendi evinde olan partiye Eylül’ü davet eder. Eylül, hafta boyunca ortalıklarda serseri mayın gibi dolanır. Hafta sonu gelir ve parti başlar. Tarık Eylül’e karşı ilgi gösterir. Daha sonra çerezler yani eroinler gelir. Eylül’de gelen eroini içine çeker. Eroinle ikinci buluşması bir sonraki haftanın cumartesi gününe rastlar.
Hafta ortasında Eylül okula gitmek için hazırlanırken o sırada Dünya yanına gelir. Yurttan kovulduğunu eşyalarının da onda kalması gerektiğini söyler. Eylül’de kabul eder. Eylül’ün eroinle olan sınırlı beraberliği aynı tempoda gider. Hafta sonu arkadaşlığı kıvamında Tarıkla aralarındaki ilişki sevgili olma yoluna doğru ilerlemektedir. Eylül ise Tarık’ın bir evlilik yaptığını öğrenir. Yaşadığı tatsız olaydan dolayı hafta sonu partilerine gitmemeye karar verir. Tarık ın İsviçre’ye dönme zamanı gelir. İki haftalık aradan sonra hem merhaba demek hem de vedalaşmak için buluşurlar. Daha sonra Eylül İzmir’e döner.
İzmir’den doğruca yazlık evleri olan Çeşme’ye giderler. Tatilin bitimine doğru bir akşam telefon çalar. Eylülü arayan Anıl’dır. Arkadaşlarıyla beraber Çeşme’ye tatile gelmişlerdir. .Eylül ise ertesi gün Anılları almaya pansiyona gider ve iki günü hep beraber geçirirler. Fakat Anıl Eylül’ün eroin kullandığını öğrendiği için tatilini yarıda keser ve evine döner.
Tatil bittikten sonra Eylül geri İstanbul’a döner. Birkaç gün geçtikten sonra İsviçre’den bir telefon gelir arayan ise Tarık’tır. Çok kötü olduğunu ve konuşmak istediğini söyler. Gudrun altın vuruşta kurtuluşunu bulmuştur. Aşırı doz ve bile bile ölüm.
Emre işleri için İngiltere’ye gider. Hüzünlü vedalaşmanın ardından iki hafta geçer. Dünya, Emre’yle beraber kaldıkları evde kalır. Sonra Dünya’dan Eylül’e bir telefon gelir ve Dünya Eylül’ün yanına gelmesini ister. Eylül kabul eder ve gider. Dünya’nın büyük sürprizi ile karşı karşıya gelir. Dünya’nın hamile olduğunu öğrenir. Dünya’nın ısrarı ile o gece orada kalır.
Sabah Dünya’nın telefon konuşmasıyla uyanır. Annesine bağırıp çağırdığını duyar. Telefonu kapadıktan sonra kahvaltıya otururlar. Kapının çalınmasıyla kahvaltı yarım kalır. Gelen Şahika Hanım’dır ve Dünya’nın annesidir. Dünya’nın çocuğu aldırmasında ısrar eder ve Dünya dayanamayıp kabul eder. Bebeğini aldırır. Birkaç gün geçtikten sonra Dünya’nın babası yani Tuncer Bey’den Dünya’ya bir telefon gelir. Baba kız buluşur ve hasret giderirler.
Dünya Gudrun’un ölümünden bu yana Tarık’tan hiçbir haber alamamıştır. Sonra Tarık’tan bir telefon gelir. Cumartesi akşamı Eylül ve Dünya’yı evine yemeğe davet eder. Yemekten sonra Dünya eroinini alır ve bir odaya çekilir. Tarık ve Eylül baş başa kaldıklarında Eylül, Tarık’tan eroin ister ve beraber eroini tadarlar. Ertesi hafta cumartesi günü Tarık tekrar Dünya ile Eylül’ü çağırır. Eylül bu sefer ilk kez farklı olarak eroini damardan alır. Üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra Dünya eroini fazla kaçırır ve ölümden döner………………
Roman, Eylül’ün Dünya’yı kurutmaya çalışan gayretleri aksi istikamette ise Dünya Emre’nin ailesinin onu istememesi ile iyice eroine sarılmaya devam etmesi ile devam eder. Emre’nin Dünya’yı tamamen terk etmesi ile de artık kaçınılmaz son da yaklaşmaktadır.
Yüreğim Seni Çok Sevdi Canan Tan
İZ ROMANI HAKKINDA ÖZETİ KONUSU CANAN TAN
Piraye Romanı Özeti Konusu ve Canan Tan Hakkında
