29.09.2015
Ferişteoğlu Abdülmecid ( D. ? – Ö. 1460 )Hurufi dilci ve sözlük yazarı.
Hurufi liğe dair tercüme ve telif eserleriyle tanınan Firişteoğlu eserlerinde Abdülmecid b. Ferişte İzzüddîn et-Tirevî , Abdülmecîd b. Abdüllatîf b. Ferişte ,Muhyiddîn Ferişte İzzüddîn, Ferişteoğlu Abdülmecid, Ferişteoğlu, isimlerini kullanmıştır.[1] Hurufiliğin ilk ve temel kaynaklarını okuyan ve ler Hurufiler açısından oldukça önemli bir isim olan Ferişteoğlu “Hurufiliğin önemli bir kısmını Türklere öğreten “ bir kişidir.
Döneminin ve yörenin önde gelen Hurufi dervişlerinden olan Ferişteoğlu’nun İzmir’in Tire ilçesinde doğduğu bilinmekle beraber hayatı hakkındaki diğer bilgiler oldukça karmaşık ve çelişkilerle doludur. ( Bkz Hurufi Hurufilik Nedir ve İnanç Sistemleri) Doğum tarihi bilinmemekte, ölümü ise 1460(9) yılı olduğu tahmin edilmektedir.
Devrin kaynakları onun hakkında bilgiler verirlerken bazen yanılmışlar, bazen de yanlış bilgi vermişlerdir. “Hoca İshak Efendi Hurûfîler ve Bektaşîlere dair kaleme aldığı Kâşifü’l-esrâr ve Dâfiu’l-eşrâr adlı eserinde Firişteoğlu Abdülmecid’in Bayezid adlı birine intisab ettiğini, bu zatın Fazlullah’ın halifelerinden Şemseddin’e mensup olduğunu ve Abdülmecid’in 864 (1459-60) yılında öldüğünü kaydeder ancak bu bilgiyi nereden aldığını belirtmemektedir. ( bkz Seyyid İmameddin Nesimi Hayatı Şairliği Hurufiliği)
Ömrünü Tire’de geçiren Ferişteoğlu’nun ölüm tarihi ise 864/1459-60 yıllarındadır.60 Bazı kaynaklarda 1469 tarihinde öldüğü kayıtlıdır”[2]
Hurufilik “varlığını esrarını, İslâmî kanunları sayılar ve harfler vasıtasıyla açıklamaya çalışan bir inanç sistemidir. ..Hurufîliğin, harfler ve sayıları kullanan diğer Batınî akımları kapsamadığı, tam aksine, ilgili unsurları da bünyesinde barındıran “tasavvuf” kavramının içinde yer aldığını kabul ve teyit etmek gerekir “ [3]
Hurufîlik, Türk edebiyatında da derin tesirler bırakmış Seyyit İmameddin Nesimi , Ferişteoğlu, Hayreti hatta Hayali Bey ve Usulî gibi şairlerimizin düşünce dünyalarında derin izler bırakmıştır.
Ferişteoğlu, özellikle Hurufilik konusunda yazdığı eserler ve sözlükleriyle Hurufilik tarihi için en az Fazlullah ve Seyyit Nesimi kadar önemli bir kişiliktir. Bilindiği gibi Hurufilik inancı Fazlullah tarafından İran'da kurulmuş İmameddin Seyyit Nesimi ve diğerleri tarafından yayılmıştır.
Ferişteoğlu, Hurufiliğin en temel eserlerini Türkçeye çevirerek, Anadolu ‘da Hurufiliği yaymaya çalışan bir kişi olmuştur. Ferişteoğlu’nun on sekizinci yüzyılda Kanine, Ergirikesri (Gjirokaster) ve İşkodra gibi Balkan şehirlerinde eserlerinin kopya edildiği ortaya çıktığına göre Ferişteoğlu'nun çevirilerinin Balkanlar'a kadar uzanan bir etki yarattığını [4] Arşî, Misalî, Hakîkî, Muhîtî, Hayali Bey, Hayreti gibi Hurufilik inançlarını taşıyan şairlerin yetişmesinde tesirli olduğunu ortaya koymaktadır.
ESERLERİ
Kânûn-ı İlâhî: Bu eseri Ferilşteoğlu Lüğati olarak da tanınır. Alfabetik sıraya göre düzenlenmiş Arapçadan Türkçe ’ye manzum bir Kur'ân sözlüğüdür. Eser, 1450) Eylül ayında mensur olarak yazılmıştır.Bu eser Cemal Muhtar tarafından neşredilmiştir. [5]
lugat-ı kanuni ilahi, yirmi sekiz bölümden meydana gelir. Eserde mushaf (kuran)’da geçen 2300 arapça kelimenin Türkçe karşılıklarını vermiş manzum sözlüktür. Eserin mukaddime bölümü mensurdur ve Ferişteıoğlu Mukaddime Kısmında Kuranda geçen Kelimelerin önceden Arapçadan Farsçaya çevrilmiş eserler olduklarını bu çevirilerin Farsça bilmeyen Türklere yararlı olmadığını onun için böyle bir eser yazmak zorunda kaldığını, devrin çocuklarının kuran dilini daha çabuk öğrensinler diye bu eserini yazdığını [6] ifade etmiştir.
Eserde kelimenin içinde geçtiği ayetler de gösterilmiştir. Arap alfabesinde yirmi sekiz harf olmasından dolayı eser de yirmi sekiz bölüme ayırılmış olması da da Hurufilik itikadı açısından önemlidir. Eser yazıldığı devirden günümüze kadar Arapça öğrenmek isteyenlerin başlıca kaynak eserlerinden biri olmuştur. [7] Eserin sadece Türkiye kütüphanelerinde yirmi beş yazma nüshası tespit edilebilmiştir.[8]
Işkname : , Fazlullah Cavidan name’sinin kısaltılmış şekli olan tercümesidir. Işkname, Fazlullah’ın Cavidan name’sinin nesir olarak yapılan iki tercümesinden ilkidir. Diğeri ise Derviş Murtaza’nın Dürr-i Yetim adlı eseridir.
Işk-nâme tam bir Cavidân tercümesi değildir. Eser, bir giriş ve otuz iki bölümden oluşmaktadır. “Eser ibtida ibtida ibtida ... Sözleriyle başlamakta ve yaklaşık on varaklık bölümde Kur’an’ın çeşitli surelerinden alınmış ayetler bulunmaktadır. Bu nedenle de esere Kur’an’ın tefsiri gözüyle bakılmıştır. “
Işk-nâme adlı biri giriş olmak üzere otuz üç bölümden oluşturmuştur. Otuz üç Hz. İsa’nın zuhur, Fazlullah’ın te’vile başlama yaşıdır. [9]
Işkname hakkında Sedit Yüksel bir inceleme yapmış, AÜ DTCF, 1965 İsmail Arıkoğlu Işk-nâme hakkında doktora tezi hazırlamıştır.
Hidayetname: Fazlullah-ı Hurûfî’nin Muhabbet-nâme’sinin Türkçe tercümesidir. Eserin ön sözü Farsça olup 833 Rebiu’l-evvel’inde (1434) yazılmıştır. Eser “Kâbe ve Hacerü’l-esved’in sırları ve müşahedesi, Âdem ve Havva’nın ne olduğu, İblis, ilme’l-yakîn ve ayne’l-yakîn’in müşahedesi anlatılır. Mütercim, yukarıda sıralanan unsurların sırlarına talip olanlar için söz konusu eseri Farsça’dan Türkçe ‘ye çevirdiğini belirtir.”
Fatih Usluer, Saâdet-nâme hakkında bir çalışma yapmış, Özer Şenödeyici Hurufilerin ölüm ve ölüm sonrasına ait fikirlerini ihtiva eden Hidâyet-nâme ve Âhiret-nâme' hakkında bir çalışma yapmış, bu çalışmalar Fatih Usluer, Özer Şenödeyici ve İsmail Arıkoğlu “Hurufilik Bilgisi Ferişteoğlu Abdülmecid Külliyatı” adlı eserde bir araya getirilmiştir. Bu eserde Fatih Usluer ile Halil Karabulut'un hazırladıkları Saâdet-nâme'nin tenkitli metni de yer almaktadır. [10]
Habname: Nevm-nâme’nin Türkçe tercümesidir. Eserin ne zaman tercüme edildiğine dair yazma nüshalarda herhangi bir kayıt yoktur. Fazlullah’ın rüyaları ve tevillerinden oluşmaktadır
“Kitâb-ı Hutbe-i Devâzdeh İmam: Ferişteoğlu’nun Hurufilikle ilgili olmayan bir eseridir.
Bahrü'l-Hikem’dir Ferişteoğlu Mehmed b. Abdüllatif ‘in yazdığı, ahlaki bir özellik taşıyan ve II. Murat adına kaleme alınan” eseridir. Eser, Eski Anadolu Türkçesi ile yazılmış, doğrudan tercüme yönteminin de tercih edilmesi ile Türkçenin alışık olmadığı cümlelerin ortaya çıkmasına da yol açmıştır.
KAYNAKÇA
[1] İsmail ARIKOĞLU, FERİŞTEOĞLU’NUN CAVİDÂN-NÂME TERCÜMESİ: ‘IŞK-NÂME (İNCELEME-METİN), DOKTORA TEZİ- VAN-2006
[2] İsmail ARIKOĞLU, FERİŞTEOĞLU’NUN CAVİDÂN-NÂME TERCÜMESİ: ‘IŞK-NÂME (İNCELEME-METİN), DOKTORA TEZİ- VAN-2006
[3] ÖNER ŞENÖDEYİCİ, Hurûfîliği Ön Yargıdan Arındırmak Bağlamında Ferişteoğlu’nun Hidayetnâmesi’nin Tetkiki ve Neşri, Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 3, İstanbul 2009, 87-146.
[4] Fatih Usluer , Doç. Dr. Özer Şenödeyici , Yrd. Doç. Dr. İsmail ArıkoğluHurufilik Bilgisi Ferişteoğlu Abdülmecid Külliyatıhttps://www.kitapyurdu.com/kitap/hurufilik-bilgisi-amp-feris
[5] Cemal Muhtar, İki Kur'an Sözlüğü / Lugat-ı Ferişteoğlu ve Lugat-ı Kanun-ı İlahiM. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları / İlmi Eserler Dizisi
[6] M. Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, MEB , Ank. 1970, shf 138
[7] M. Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, MEB , Ank. 1970, shf 138
[8] İsmail ARIKOĞLU, FERİŞTEOĞLU’NUN CAVİDÂN-NÂME TERCÜMESİ: ‘IŞK-NÂME (İNCELEME-METİN), DOKTORA TEZİ- VAN-2006
[9] İsmail ARIKOĞLU, FERİŞTEOĞLU’NUN CAVİDÂN-NÂME TERCÜMESİ: ‘IŞK-NÂME (İNCELEME-METİN), DOKTORA TEZİ- VAN-2006
[10] Arş. Gör. Ahmet AKDAĞ, HURUFİLİK BİLGİSİ FERİŞTEOĞLU ABDÜLMECİD KÜLLİYATI, https://bengutasduvargazetesi.blogspot.com.tr/
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın