Haldun Taner’in Günün Adamı Oyunu Konusu ve Özeti

15.11.2019

 
 
 Günün Adamı
 
 
 
Günün Adamı adlı oyun Haldun Taner’in yazmış olduğu ilk oyun olarak karşımıza çıkmaktadır.  Oyun ilk kez 1952 yılında sahnelenmek istenmiş ama oyun hükümet tarafından zararlı bulunarak oyunun sahnelenmesi engellenmiştir. Fakat oyun 1957 yılında kitap olarak basılmış, 1962’de Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda sahnelenebilmiştir.
 
 Haldun Taner kitabın önsözünde bu durumu şu şekilde izah etmektedir. “Bu piyesi bir bakıma bir tenis topuna benzetmek kabildir. Bıraksalar öbür toplar kadar, hatta belki onlardan az sıçrayacak bir tenis topu. Ne var ki, bunu hızla yere çarptıklarından fazla ses çıkardı, tavana kadar sıçradı.”
 
 Oyun Menderes Hükümetinin iktidarda olduğu yıllarda yazılmış,  siyaset ve siyasetin kirli yüzü oyunda irdelenmiştir. Oyunda işlenen konu bu gün de güncelliğini yitirmemiş bir konudur.  Günün Adamı adlı oyun 17 kişilik oyuncu kadrosu olan 4 perdelik bir oyundur. .
 
KONUSU
Oyun vaka düzeni olarak siyasi bir partiden teklif alan bir Profesör’ün bu teklifi, kabul edip etmeme konusundaki tereddütleri, ailesinin ve çevresindekilerin konu ile ilgili düşünce ne niyetlerini ortaya koymaktadır.
 
 
OYUNUN ÖZETİ
 
I..PERDE
 
Oyubun esas adamı olan Profesör bir partiden teklif alır. Profesör ve ailesi teklife cevap hazırlığındadır. Profesörün karasız iken Profesörün ailesinin her ferdi olaya kendi açısından bakmakta ve hayaller kurmaktadır.  Profesör kararsızdır ama çevresi çok isteklidir. Profesör ikinci planda kalan, sıradan bir adam olarak kalmak istememektedir ama siyasetin ikinci yüzünden de korkmaktadır. Yakın arkadaşı Doçent de onun gibi kararsızdır. Fakat Profesörün ailesi para, siyasi güç vb için hayallere dalmıştır ve isteklidir. Profesör çevresindeki bu baskılara dayanamayacak ve teklifi kabul edecek gibidir.
 
           II PERDE
 
.Profesör o siyasi partiye girmiş hatta bakan olmuştur. Ailesi durumdan çok memnundu ve ailedeki herkes bu durumdan faydalanmış gözükmektedir. Eski Profesör ve yeni bakanın etrafı iyice dolmuştur.  Çevresinde bir sürü insan vardır.  Gazetelerde onun ile ilgili haberler çıkmakta, etrafında bürokratlar ve gazeteciler vb eksik olmamaktadır. Ama siyasetin kuralları da kendini göstermeye başlamış,  ödünler vermeden işini yapmak istese de çarkın dişilileri mizacına uymayan  kararları vermesi için onu zorlamaya başlamıştır.
 
Bakan olmaktan hoşnuttur ve işini iyi yapmaya gayret etmektedir.  İşini yaparken de kimseye ödün vermemek istemektedir. Fakat siyasetin kuralları onu da çok zorlamakta alıp onu diğer siyasetçiler gibi bir haline getirmeye çalışmaktadır. Bu durum profesörü rahatsız etmeye başlamıştır.
 
            III. PERDE    
Kâtibesinin de Profesöre hayranlık duyduğuna dair emareler de vardır.  Kâtibe arada sırada konuyu aşka vb getirmekte profesör de ona ilk aşklarını vb anlatmaktadır.  Katipe, kendi hayatına dair sırlar vermekte profesör de özel hayatına dair kendi sırlarını ona anlatmaktadır. Verdiği bu sırlar onun nasıl bir insan olduğunu da ortaya koymakta profesörün zafflarını da ortaya çıkarmaktadır.
 
              IV PERDE
 
Profesörün karısı ve oğluyla ilişkileri kopmuş, kayınpederi ve kayınbiraderinin yaptığı işler ortaya dökülüp saçılmıştır. Üstelik kendi partisindeki siyasi rakipleri artık onun fişini çekmiş onu partiden de istifaya zorlamaktadır. Profesör ise delirme raddesindedir. Etrafında da hiç kimse kalmamıştır ve ve oyunun başına dönülür.
Meğer tüm bu olup bitenler bir hayaldir ve Profesör siyasi partinin teklifine cevap verirse başına gelecekleri hayal etmiştir. Ve kararını daha yeni verecektir. Bunun üzerine profesör kendini ve ailesini korumak adına yapılan teklifi kabul etmemiş ama ailesinden hiçbir kimse buna memnun olmamış onun bu kararı arkadaşı doçent dışında kimseyi de hoşnut etmemiştir.  
 
Kaynak:Haldun Taner Bütün Oyunları-4/Bilgi Yayınevi
 
 
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar