17.04.2019
ROMANIN YAZIMI BASIMI YAZARI KONUSU İÇERİĞİ HAKKINDA
Her gece Bodrum, Selim İleri’nin ilk yayınlanma tarihi 1976 yılı olan bir romanıdır. Roman ilk kez Bilgi Yayınevi tarafından basılmış; bir yıl sonra da 1977 “Türk Dil Kurumu Roman Armağanını almıştır.
Aldığı bu ödül ile dikkatleri üzerine çekmiş, TDK ödülü Selim İleri’nin de romancı olarak tanınmasında etkili olmuştur. Roman Selim İleri’nin Bodrum konulu yazmış olduğu dört romanından biridir. Selkim İleri bu romanının adını ilk önce “Her Gece” olarak düşünmüş ama Attila İlhan’ın önerisi ile bu romanını “Her Gece Bodrum” ismi ile bastırmıştır. Roman Selim İleri’nin en çok okunan, en çok sevilen ve Selim İleri’nin romancı olarak ünlenmesini sağlayan romanıdır.
Galatasaray Lisesi mezunu olan ve daha ziyade orta sınıfın üstü bir hayata aşına olan Selim İleri “ işçi sınıfının meseleleri ne eğilmek yerine, küçük burjuvaların hayatına eğilmekle ve küçük burjuva övücüsü ve özentisi olarak görülmüştür. “ Daha da açığı sol çevrelerin hoşuna gitmeyen yazılar yazmakla solcu çevrelerin tepkisini çekerek solcu çevrelerden dışlanmış bir yazardır. Bu romanındaki Cem karakteri de arkadaşları tarafından dışlanmış bir karakter olmaktadır.
Yazarın “ Bodrum dörtlemesi” adı ile anılan dört romanın ilki olan bu romandan sonra yazar konusu Bodrum’da geçen üç roman daha yazmış fakat diğer romanları bu romanının yarattığı etki kadar etkili olamamıştır.
Roman, metropollerde yaşayan ve tatile gelen kentli gençlerin bu tatil yerlerinde aradıklarını bulmayışlarını, uyumsuzluklarını; karakterlerinde başlayan değişim ve dönüşümlerini; tatil aşklarını ve dönemin siyasi sıkıntılarını ortaya koymaktadır. Roman kalabalık içinde sevgi ve dostluk bulamayan insanların iç sıkıntılarını ve bunalımlarını aktarmak amacıyla yazılmış, entelektüellerin dünyasını eleştirmekteki başarısı ile üzerinde durulmuş ve tartışılmış bir eserdir.
Selim İleri Hayatı ve Eserleri
Selim İleri' nin Kırık Deniz Kabukları Adlı Kitabıyla İlgili Bir Deneme
KONUSU:
Bodrum’a tatil için gelen bir grup gencin yaşadıkları umut kırıklıkları ve orada iken, aradıkları şeyleri bulamayıp, düşünce yapılarında ve hayata bakış açılarında meydana gelen değişiklikleri ele almaktadır.
ŞAHIS KADROSU:
Cem: 27 yaşında, kendini çirkin bulan romanın ana kahramanı ve anlatıcısıdır. Cem, sonradan aralarına girdiği Murat ile Tarık’ın arkadaşlığı arasında bocalar.
Murat: Cem ile tatile gelmiş ama kendine ayak uyduramadığı için Cem’i yalnız bırakan, kırıcı bir kişiliktir.
Emine: Kerem’e ilgi duymuş ancak karşılık bulamayan 30 yaşında bir kızdır. Kerem, önce ilgi gösterip umut vaat etmiş, sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmaya başlamıştır.
Kaptan Haydar:
Betigül: Kaptan Haydar’ın onun sosyetik sevgilisi,
Kerem: Haydar’ın yardımcısı, eğitimli
Katherine: Ahmet’in mektup arkadaşlığı yoluyla tanıdığı İngiliz sevgilisi
Tarık, Ahmet ve Emine
ÖZET:
Cem, aralarına sonradan dâhil olduğu Murat ve Tarık adındaki iki yakın arkadaşı ile Bodrum’a tatile gelir. Murat ve Tarık, sonradan aralarına aldıkları Cem’e karşı soğuk bir tavır sergilemektedir. Cem de Murat ve Tarık’ın bu tavırlarına tam olarak anlam vermemekte o nedenle tatile birlikte geldikleri bu arkadaşları ile tam bir uyum sağlamakta zorlanmaktadır.
Bu nedenle kendini dışlanmış hissetmeye başlayan Cem, olaylara ve diğer insanlara bakarak kendini sorgulamaya, hayata olan bakış açısı hakkında iç muhasebeler yapmaya başlamıştır.
Murat ve Tarık, Bodrum’a geldikten sonra Cem’den ayrı takılmaya başlamışlar, bir anlamda Cem’i yalnız bırakmışlardır.
Murat ve Tarık, Bodrum’da sosyetik bir kadın olan Betigül ve onun sevgilisi olan Kaptan Haydar ile tanışırlar. Kerem ise Kaptan Haydar’ın yardımcısıdır. Kent kökenli ve sosyetik tavırlı bu üçlü nün arasına dahil olan Murat ve Tarık, Kerem’in sevgili havasına giren Emine ile de tanışırlar. Kerem , otuz yaşlarında genç bir kız olan Emine ile ilgilenmeye başar. Hatta biraz da alçakça davranan Kerem, bu yaşına kadar evlenmediği için zaten kendisini sıkıntılar ve toplumsal baskılar altında hisseden bu genç kıza umut da vermektedir.
Emine, Kerem’e karşılıksız bir ilgi duymakta iken bu grubun içine Ahmet’in mektup arkadaşlığı yolu ile tanıştığı Katherine’de dâhil olmuştur. Murat ve Tarık ile tatile gelen Cem yalnız bırakılmıştır. Cem ise Murat ve Tarık’a uyum sağlayabilmek için uğraşır. Fakat bir gün Murat açık açık Cem ile paylaşacak bir şeyi olmadığını söyler. Bunun üzerine Cem kendini tamamen dışlanmış ve yalnız kalmış olarak hissetmeye başlar. Eğlenmek için geldiği Bodrum onun mizacına ve iç dünyasına menfi yönde dokunmaya başlamıştır.
Cem, Bodrumdaki diğer insanların tavırlarını da Murat’ın kırıcı tavırlarından pek farklı görmemektedir. Üstelik Cem, Betigül ile yasak bir ilişki yaşamaya da başlamış, arkadaşlarını umursamayan şehevi duyguları ile hareket eden bir tip gibi davranmaya başlamıştır.
Emine ise otuz yaşlarında o günlerdeki sosyal yapıya göre “evde kalmış” bir kızdır. Önceleri Emine’ye yakın davranan hatta ona umutlar veren Kerem ise Emine’ye karşı soğuk davranmaya başlar. Hatta bir anlamda Murat ve Tarık’ın yaptıklarını Kerem de Emine’ye yapmıştır. Bunun üzerine kalbi çok kırılan Emine Bodrum’dan ve onlardan ayrılır.
Lakin kısa bir süre sonra Tarık ile Murat’ın da arası açılır. En sonunda Tarık Murat ve Cam, birlikte geldikleri Tarık’ın arabasına binerek Bodrum’dan ayrılırlar.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın