İştikak Nedir İştikak Söz Sanatı

07.09.2017
 
 

 

İştikak  Nedir ve  Sanatı

 

Osmanlıca yazılışı;  iştikak :  اشتتا

Arapça kökenli bu kelimenin sözlük anlamları:  “bir kökten gelen kelimelerin birbirleriyle olan ilgileri, "ilim, ma'lûmat, ta'lîm, ma'lûm." “Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma. Türeme. Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı.” Şekillerindedir.

İştikak Kökeni Dilbilimde Eş anlamlıları


İştikak kelimesini aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma manasında düşündüğümüzde dilbilgisinde terim olarak Köken bilgisi ile aynı manaya gelir. Bu anlamı ile iştikak, Fransızcadan dilimize girmiş olan “Etymologie” – etimoloji - teriminin Arapça ve Osmanlıca karşılığıdır. etymologia” “etymos” (doğru) ve “logos” (bahis) sözcüğünden  türetilmiş diğer  dillere  ve bizim dilimize de geçmiştir. ( bkz  Etimoloji Kökenbilimi Nedir)  Bu sözcük için dilimizde “köken bilimi “ terimi üretilmiştir.[1]


Edebiyatta İştikak



İştikak  kelimesi edebiyatta terim anlamı ile “aynı kökten türemiş olan kelimeleri bir  mısrada veya beyitte kullanma “, “ bir kökten türemiş olan kelimelerin bir dize, beyit, cümle veya  bir ibarede bir arada bulundurma sanatı olarak tarif edilir.

Örneğin:

"Hâlâ o cehâlet, o tecâhül ve techil !" : kelimelerinin kökü Arapçadaki “chl “ köküdür. Bu üç kelime de chl kökünden türemiştir.Örneğin “kök anlamları aynı” anlamına gelenmüştak”;  yarma, bölme anlamına gelen “ şakk” ile “ bir şeyi ikiye bölme anlamındaki   “iştikak  ile “şıklar, yarılar anlamındaki  “,şiḳāḳ شِقَاق “ , “şekk”, yarma anlamına gelen şaḳḳa شَقَّ “ sözcükleri aynı kökten gelirler. , kitap, katip, mektup, kütüp, sözcükleri de aynı kök yani " ktb" kökünden gelmektedir.

Murad ederse müsebbib bir âdemin kârın
Yedi teşebbüsünü cüt ü cû eder esbâb

Müsebbib ve esbab kelimeleri Arapçada aynı kökten gelmiş olan kelimlerdir.

Elemin Kays'a kıyas etme dil-i mahzunun
Yok idi aklı ne derdi var idi Mecnun'un

beytinin ilk dizesinde "Kays" ve "kıyas" kelimeleri aynî köktendir.


Gözlerin gözler iken oldu gözün gözüme, tuş
Göz ucuyla gözetirken göze göz oldu fi ten        Visâlî

Visali`nin bu beytinde pek çok kelimenin göz kökünden geldiğine dikkat ediniz. [2]

Ey beni lutfuyla yoktan var eden Rabb-i gafûr
Mağfiret kıl eyledikte azm-i iklîm-i bekâ

(Ey beni iyiliğiyle, rahmetiyle yoktan var eden, bağışlayıcı merhametli Allah, sonsuzluk dünyasına, ahirete gittiğimizde bizi bağışla, bize merhamet et)
 “gafur” ve “mağfiret”, aynı kökten türemiş iki sözcüktür.

Karşısında nice erbâb-ı denaât titrer
Hâkim-i mahkeme-i hükm-i cezâdır kalemim.


Bu beyitte  “hâkim”, “mahkeme” ve “hüküm” sözcükleri aynı kökten “ hkm”  türemiştir.

Aynı kökten gelmiş kelimeler olmasalar dahi aynı kökten gelmiş gibi gözüken kelimeleri bir arada kullanmaya da iştikak sanatı yapılmış nazarı ile bakılır.

Dûd-ı âhı kimsenin eflâke memdûd olmadı
Şu’le-i tiğin olaldan dehr içinde rûşenâ   

Beytinde dûd ile memdud aynı kökten türemiş gibi görünse bile aynı kökten gelmemişlerdir. Buna rağmen bu beyite de iştikak sanatının var olduğu kabul edilir. [3]

Elemin Kays’a kıyâs etme dil-i mahzunun
Yok idi aklı  ne derdi var idi Mecnûn’un [4]

Beytinde “Kays “ ve Kıyas “ kelimeleri aynı kökten gelmiş gibi gözükse de aynı kökten gelmemiş olan iki ayrı kökten gelmiş kelimelerdir.  Buna rağmen bu iki kelime arasında da iştikak sanatı varmış gibi kabul edilir. Bu söz sanatını sadece divan şiirinde aramak yanlıştır.

Çağdaş Türk şiirinde de iştikak sanatını bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanan şairlerimiz vardır.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Yahya Kemal


KAYNAKÇA

 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar