Jack London Kızıl Veba Romanı Hakkında ve Özeti

18.07.2020
 Jack London Kızıl Veba Romanı  Hakkında ve Özeti


 

Yazıda ,  Kızıl Veba İngilizce özgün adı ile “The Scarlet Plague  “  adlı roman ve Jack London hakkında bilgiler, eserin özeti,   konusu, ana fikri,   kahramanları, olay örgüsü,  yazarı, Kızıl Veba “The Scarlet Plague  “  " adlı eserin şahıs kadrosu    Jack London’un  hayatı,  “  eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

Kızıl Veba  ve Jack London Hakkında Bilgiler 

Kızıl Veba adlı roman İngilizce özgün adı ile “The Scarlet Plague  “  Amerikan Edebiyatının önemli romancısı Jack London'un ilk kez 1912’de London Magazine’de tefrika edilip,  1915’de Macmillan’dan kitap olarak basılan;  gelecekte başlatan  sonra da mağara devrine döndüren bir romanıdır.

Eserlerinde genellikle kendi hayatından kesitler anlatan yazar, Amerikan Gerçekcili tarzsındaki realist anlayışla yazan bir romancıdır. Ancak bu eserinde bilim kurgu benzeri bir konuya yönelmiş geçmişteki veba salgınlarından hareketle gelecekte vuku bulacak olan veba salgını konusunu işlemiştir. Bu nedenle roman Jack London’un romancılı kariyerinde özel bir yön taşımaktadır.

Türkiye’de ilk kez 1996 ‘da Eray Canberk çevirisiyle Kızıl Veba adıyla yayımlanan roman 1999 ‘da ise  “Kıyametten Sonra”  adı ile çıkmıştır.  Roman gelecekte yaşanacak olan bir veba salgınından sonra insanlığın tekrar mağara devrine dönmesini yaşlı bir adamın torunlarına anlatması şeklindeki bir kurguya dayanır.

Öykü,  salgın öncesinde medeniyetin içinde olan sonrasında ise medeniyetin yok olduğunu gören en sonunda da mağara devrine dönüşe şahit olan bir dedenin torunlarına olanı biteni anlatması vaka kurgusuyla yazılmıştır.  Distopik bir konu taşıyan roman, “insanlığın kötü sonu” veya  “kıyamet sonrası” konulu romanlar arasındadır.

Yazar bu romanında Dünyada nüfusun artması, bilim, teknik ve teknolojik sıçramalar,  yükselen refaha rağmen uygarlığın geleceği hakkında karamsar olduğunu bu romanı ile ifade etmiş olur.

Roman, gelecekteki veba salgını sonrasında uygarlığın yok olacağını, çok az insanın hayatta kalacağını, dillerin ve kültürlerin dahi ortadan kalkacağını düşünen bir kötümserliğe dayanır.

Romandaki olayları yaşayan Profesör James Howard Smith, romanın ana kahramanı ve anlatıcısı olmaktadır. Romanın anlatıcısı olan Profesör James Howard Smith, aynı zamanda eski ve yeni uygarlık ile kıyamet sonrasındaki vaziyeti, idrak edebilen, son durumun da farkında olan yansıtıcı bilinçtir.

Roman’ın ana kaygısı ise  “ kıyamet sonrasında hayatta kalanlar kendilerini bilinçlendirmek isteyen profesörün önerilerine uyacak mı “ sorusudur.

Konusu

Jack London bu romanında bilim kurguya yakın bir vaka düzeni oluşturmuştur.  Geçmişte pek çok kez insanlığın başına gelmiş olan veba salgınlarını bu defa kızıl şeklindeki türevi ile insanlığı  tümden yok eden bir salgına dönüştürmüş, gelecekte oluşacak olan bu salgından çok az kişi kurtulabilmiş ve onlar da yeniden mağara devrine dönmüşlerdir.

 

Romanın Özeti

Roman bir dedenin üç torununa insanlığın başına gelen Kızıl Veba salgınını anlatması ana vakasına dayanır.  Olayları Dede Smith, adları Edvin, Hou Hou ve Yarık Dudak olan torunlarına anlatmaktadır.

Dede Smith, San Francisco’da İngiliz Edebiyatı Profesörü dür ve dünyaya kapitalist bir sistem hükmetmektedir.  “O zamanlar, yiyecek üretenlere kuramsal olarak ‘özgür insanlar’ denirdi. Ama gerçekte bunlar özgür değillerdi. ‘Özgürlük’ lafta kalıyordu. Bir yönetici sınıfı vardı. Topraklara ve aletlere, makinelere sahip olan oydu. Üreticiler yönetici sınıf için canla başla çalışırlardı.” (syf. 25) Her şey yolunda gibi gözükürken aniden bir salgın hastalık çıkar bu hastalığın tedavisi ve ilacı yoktur.

New York’ta başlayan Kızıl Veba,  salgına yakalanan insanların tüm vücutlarının kızartan, hızla herkese bulaşan ve bulaştığı insanları saatler içinde öldüren bir hastalıktır. Kızıl Veba, çok kısa bir sürede tüm dünyaya yayılır. Modern dünya yok olduğunda Dede James Howard Smith ve üniversitedeki arkadaşları bir kimya okuluna sığınırlar.  Kimya okuluna sığınan kişilerin sayısı dört yüz kişidir ancak salgın onlara da bulaşır ve hayatta sadece Profesör Smith kalır.

Profesör Smith, üç yıl tek başına yaşadıktan sonra salgından kurtulan diğer insanlarla karşılaşır. İnsanlar onar, yirmişer kişilik gruplar halinde yaşamaya başlamışlardır.  Dede Smith, ilk önce Ateşçi‘nin yönettiği grupta iken daha sonra Santa Rosa  grubuna katılır.

Hayatta kalabilen insan grupları kabileler oluşturmuş ancak vahşi hayatın içinde medeniyet yok olmuş, bilim, sanat vb unutulmuş, kullanılamaz hale gelmiştir. İlkel zamanlara geri dönülmüş, ‘yemek bulmak, üremek ve hayatta kalmak ana amaç haline dönüşmüştür.

Eski ama medeni dünyayı hatırlayan ve bilen sadece Profesör James Howard Smith’tir. Dede Smith’in tek amacı ise  yetişecek neslin  barbarlığı, cehaleti  bırakıp yeni ve medeni bir dünya kurmalarıdır.

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

Martın Eden ve Özeti Jack London

Vahşetin Çağrısı ve Özeti Jack London

Demiryolu Serserileri Romanı Ve Özeti Jack London

Demir Ökçe Romanı Hakkında ve Özeti Jack London

Uçurum İnsanları Konusu ve Jack London Hakkında

Beyaz Diş Hakkında Konu Özet İnceleme Jack London

Denizin Çağrısı Hakkında Konu Özet İnceleme Jack London

Bir Kuzey Macerası

Deniz Kurdu Hakkında Konu Özet İnceleme Jack London

Yıldız Gezgini Hakkında Konu Özet İnceleme Jack London

Ademden Önce Hakkında Konu Özet İnceleme Jack London

Midas’in Müritleri Öyküler ve Özetleri Jack London

Ateş Yakmak Öyküsü Hakkında Özet İnceleme Jack London

Jack London Kızıl Veba Romanı Hakkında ve Özeti

Sirk Köpeği Konusu Hakkında Özeti Jack London’

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar