Karmaşık Duygular İnceleme Özet Stefan Zweig

Karmaşık Duygular İnceleme Özet Stefan Zweig

ROMANIN YAZIMI BASIMI KONUSU TÜRÜ VB HAKKINDA

“Karmaşık  Duygular ”adlı  öykü Stefan Zweig  ’in özgün adı Confusion olan ve yedi adet öyküden oluşan ve esere de adını veren   yedinci öyküdür.  Öykü ilk kez 1904 yılında yayınlanmış,  Türkçeye çevrilirken Karışık Duygular adı ile de tercüme edilmiş, sonraki yıllarda ya müstakil bir novella olarak veya diğer öykülerinin de bulunduğu kitaplar içerisinde yer almıştır.  

“Karmaşık  Duygular “Türkçeye, “Karmaşık Duygular”, “Duygu Karmaşası “ şeklinde de tercüme edilmiş, yazarın yedi öyküsü  içinde bir öykü olarak Le Monde Yüzyılın Yüz Kitabı listesi alınacak kadar önemli görülmüştür.

Kitap, sürekli ölüm korkusu ve intihar düşüncesi ile yaşayan Stefan Zweig’in diğer eserlerinde de gözüken mutsuzluk, , bir anda ortaya çıkan bir duygu ve karakter değişimi,  çarpıcı bir şekilde ve birdenbire hayata başka bir yön veriş, olağanüstü hayranlık ve diğer durumlar ve melankoli konularında yazılmıştır.

Yazarın bu öyküsü diğer eserlerine nazaran karakter ve ruhsal betimlemeler, psikolojik analizler ve ruh dünyasını tahlile yönelik betimlemeler ile dikkat çeker.

KONUSU

Genç bir üniversite öğrencisi hocasından çok etkilenerek ona hayran olur. Hocasının yarım kalan eserini tamamlaması için yardım ederken eşi ile de tanışıp hocasının bir sırrını öğrenir.  

ÖZET

Uçarı, hercai gönüllü amaçsız yaşayan  bir üniversite öğrencisi;  hocasının bir dersinde birdenbire hayatın anlamı üzerinde hiç kafa yormadığını, gündelik hayata dalıp gittiğini fark eder. Hocasının anlattıklarını büyük bir hayranlık ile dinler. Hayatın anlamı ve amacı üzerinde durması gerektiği konusunda irkilir.

Bu Profesörü dinlerken aniden çarpıldığını hocasının anlattıklarına hayran olduğunu, cahil kaldığını bu yüzden içten içe utandığının farkına varır. Hocasının sözleri, düşünceleri ifade biçimi, bilgi düzeyi, dile olan hâkimiyeti onu alt üst etmiştir.

Hemen hocasının yanına giderek derslerine katılması için rica eder.  Fakat bu genç konulara geri kalmıştır bunun için hocası ona ek dersler verip gecikmişliğinin utancından kurtarmak için “ müziğe de dahil” eder.

Gencin tüm hayatı ve hayata bakış açısı birdenbire değişmiştir; “Tüm dünyevi hazları sözcüklerin ruhunda hissetme isteğine ”kapılmıştır.

Öğrencinin hocasına karşı duyduğu hayranlık git gide azalmaktan ziyade artarak devam eder. Artık tüm benliği ile hocasına bağlanmıştır. Hocasının her tavrı, her kaprisi, her sevgi gösterisi, her öfkesi onda daha fazla bir bağlılık yaratmaktadır.  Tüm gücüyle hocasından takdir görmek için çırpınmakta, ondan güzel bir söz duymak için gayret etmekte, bir beğenisini alabilmek için elinden geleni yapmaktadır.  Onun surat asması ile yıkılırken tek bir kaş çatışında içinde fırtınalar kopmaktadır. Öğrenci her şeyi nedeni niçini nasılı ile de sorgular hale gelmiştir.

Üstelik hocasının davranışlarında ve gündelik hayatında çok garip ani değişimler,  nedeni belli olmayan gariplikler hatta normal kabul edilmeyecek çeşitli tutarsızlıklar da vardır.  “Her tutarsızlığın etkisi sıcaktan soğuğa, zirveden çukura, sevinçten hüzne, umuttan çöküntüye, gidişlere ve gelişlere, inişlere ve çıkışlara, yükselişlere ve dibe vuruşlara yol açmaktadır.”

İlerlemiş yaşı ve uzun yıllar bu mesleğinde çalışan Profesörün yorgunluk hisleri, öğrencisinin desteğiyle değişime başlamış, hocanın da ruh dünyası sarsıntıya girmiştir.

Öğrenci ile hocasının bu yakınlaşması sonrası öğrenci hocasının eşini de yakından tanıma fırsatını doğurmuştur. Fakat öğrenci hocasının kimse tarafından da bilinmemesi gereken bir sırrını da öğrenmiştir. Profesör ve eşinin geçmişlerinden gelen bu sırları tüm bu ilişkileri  akla hayale hiç gelmeyecek bir boyuta taşımıştır.