Kasîde Yine azm-i rezm kıldı server-i hâver güneş

10.04.2016
 
Kasîde
 
Yine azm-i rezm kıldı server-i hâver güneş
Kim diyâr-ı Hind’e çekdi subh-dem leşker güneş
 
Cevşenî atlas geyüp zerrîn siper aldı ele
Çarh meydânında çekdi nukre-gûn hançer güneş
 
Şol kadar dökdi sipâh-ı mağribîden hûn kim
Eyledi hısn-ı şafak burcın kamu ahmer güneş
 
Bâz-ı meşrık-âşiyândur kim tuyûr-ı encümi
Sayd kılmak kasdı ile açdı bâl ü per güneş
 
Geh arûs-i mâha dîbâ-yı sepîd eyler nikâb
Geh Benât-ı na'şe vâlâdan düzer mi’cer güneş
 
Gûyyâ gûş-ı felekde bir dür-i yek-dânedür
Kim cihân yüzi cemâline virür zîver güneş
 
Bî-ser ü pâ böyle kim sûz ile seyr eyler felek
Şâh-ı âlem meclisinde gezdürür micmer güneş
 
Şeh Murâd ibn-i Mehemmed Hân kim olmışdur anun
Râyetine meh direfş ü tablına çenber güneş
 
Şâh-ı vâlâ-himmet ü âli-nîjad ol kim ana
Taht oldı âsmân râyet kamer efser güneş
 
Pâdişâh-ı pâk-gevher kim anunçün dir hıred
Ana mazhardur kamer yâ andadur muzmer güneş
 
Ol penâh-ı mülk ü püşt-i din durur k’olmış ana
Tîğ-ı nusret kabza-i feth âbına gevher güneş
 
Ol Süleyman’dur ki oldı ana râm ins ile cin
Ol Skender’dür ki oldı câm-ı İskender güneş
 
Ol cüvan-baht ü felek-menzil zekâ-dil kim bugün
Kibriyâsı âsmânında oldı kem ahter güneş
 
Ol ki ferrâşı hıyâm-ı mecdinün olmış durur
Mehteri sadr-ı südûr-ı hargeh-i ahdar güneş
 
Gice gündüz bezmgâhında zeheble nukreden
Yandurur mâhı felek meş’al sunar sâgar güneş
 
Olmasa envâr-ı re’yi hırmenınde hûşe-çîn
Degme kez olmazdı âlemde ziyâ-güster güneş
 
Bahr-i feyz ü ebr- i kefdür kim sehâsı yemminün
Kıldı mevcinden leb-i ayn-ı ümîdin ter güneş
 
Hink-ı nusret feth-pâya bineli ol şîr-dil
Lerze tutar eyleyince ejdehâ peyker güneş
 
Gerçi fülk-i bâd seyri bahr-i Nîlî’dür veli
Kulzüm-i câhında bulmaz cehd idüp ma’ber güneş
 
Kaldı âciz bulmayup ka’run vekârı bahrinün
Nice kim zerrîn resen birle salar lenger güneş
 
Sen Hudâ zıllı hümâ zıllun yaraşur kim ola
Mürg-i nûrın bâline efkârınun şehper güneş
 
Âstânun hâki şol iksir-i hâlisdür k’olur
Ârzûsındananun altun gibi asfer güneş
 
Defter-i pîrûze-cild ü heft cüzde medhüni
Müşterî yazmag içün her gün çeker mıstar güneş
 
Leşker-i zenge şebîhun itmek içün her gice
Baş kor işigünde re’yünden meded ister güneş
 
Dilde nakşunı nigâr itmek diler âyine-vâr
Kim tutupdur sûret-i âyîne sûretger güneş
 
Gerçi nûr-i çeşm ü ser-tâc-ı sipihr-i sebzdür
Lîkinayağına yüz bin cânile kor ser güneş
 
Bâtını sâfiliginden mihrinün bir zerresin
Eyleyüp izhâr kıldı âlemi enver güneş
 
Gerd-i râhın kimyâ-hâsiyyet oldugın bilüp
Haddin eyler her gün işigünde hâk-i der güneş
 
Îd-i adhâda adun udhiyyedür kim zebhine
Germ olup tîz eylemişdür yine tîğ-ı zer güneş
 
Hutbe-i medh okımak diler yüce aduna kim
Mâhı sîmin seyf idüp çarhı kılur minber güneş
 
Ben bu medhi fikr iderken şâh vasfında eylemiş
Tercemân-ı gaybdan bu hoş sözi ezber güneş
 
Haddi devrinde anun kim bitürür anber güneş
Sun’ eli ya’ni çeker hat k’oldı ana çâker güneş
 
Ay cemâlün pertevindennûr alup tâli’ olur
Her sitâre bir kamer her bir kamer enver güneş
 
Nîl-i eşkümde yüzün şevkı-y-ile haddüm bigi
Bahr-ı nîlîde dutupdur reng-i nîlûfer güneş
 
Mekteb-i hüsnünde kim meh Sûre-i Nûr itdi hıfz
Ders-i levhin arz idicek tayy olur defter güneş
 
Karşuna âyinedür kim lebleründen çeşmüne
Âb-ı Hayvân gösterür çün çeşme-i kevser güneş
 
Tâ ki manzar oldı fettân gözlerine dilberün
Fitnenün her fi’line olmuş durur masdar güneş
 
Gerçi hurşîd-i cihân-efrûzdur ammâ degül
Âşık-ı rûşen-dil ü ruhsâruna derhar güneş
 
Hüsnünün bâzârı bu vech ile germ iken yine
Göricek gül gibi yüzün tâbişin ditrer güneş
 
Sîm-ber oldugı andandur ki olmış tıfl iken
Mecd mehdinden ana bâliş meh ü bister güneş
 
Dutalum kim zülf ü hatun reşki ile her gice
Turra-i şebden dizermiş anberîn migfer güneş
 
Kanda bulur kavs-i ebru tîr-i gamze la’l-i leb
Müşg-i hal ü sîb-i gabgab kâmet-i ar’ar güneş
 
Buldı bahr-i dilde mihründen Atâyî nazmı zeyn
Âdet-i meşhurdur oldugı dür-perver güneş
 
Reh-nümâ olsun sana avn-i Hudâvend-i kadîm
Tâ seher sultânına her gün ola rehber güneş
 
Tal’atundan zîb ü zeyn olsun cihânun sûreti
Tâ ki vire âlemün çeşmine nûr ü fer güneş
 
 
Ergun, S. Nüzhet (1945). Türk Şairleri. C. II. 554-555.
 
 
 
 
 

0

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar