17.07.2023
Kızıldeniz
Kızıldeniz, Arapların dilinde El-Bahr el-ahmar; الأحمرالبحر olarak anılır. Kızıldeniz’e Araplar “El-Halic el-Arabi” de demişlerdir. Kızıldeniz’e en kuzeyinde bulunan “Kulzüm kasabası ve limanı” nedeni Kulzüm veya (Bahrü’l-Kulzüm ) , içinde bulundurduğu mercan kayalıkları nedeni ile Şap Denizi de denmiştir. Batı kaynaklarında ise Grekçe Erythra thalassa ve Latince Erythraeum / Rubrum mare (kırmızı deniz) olarak isimlendirilmiştir. Bunlardan başka Kızıldeniz, Bahr-i Ahmer, Red Sea, Mer Rouge, Rotes Meer, Mare Rosso gibi adlar ile de anılır.
“Şapa oturmak” tabiri de Kızıldeniz’e aynı zamanda Şap Denizi denmesi nedeni iledir. “Bu denizin kıyıya yakın sığ sularında seyreden küçük gemi ve kayıkların sık sık mercan kayalıklarına oturmasından kaynaklanmıştır.”[1]
Farklı dillerin hepsinde kızıl ve kırmızı renklerinin öne çıkmasının nedeni içindeki kırmızı renkli mercan kayalıklarının çok yoğun olmasıdır. Mercan kayalıklarının kırıntıları kıyılarına vurmakta kıyılarındaki topraklar da kiremit renginde ve kızıla yakın görünmektedir.
Afrika ile Arap Yarımadası arasında yer alan, Hint Okyanusu'na bağlı bir iç denizdir. Kızıldeniz en güneyde Hint Okyanusu ile birleşir. En kuzeyde ise iki kola ayrılarak Sina Yarımadasını hem batıdan hem de doğudan yarım ada halinde içine alır. Sina Yarımadası ile ikiye ayrılan kolunun; kuzeydoğuya doğru uzanan kısmına Akabe Körfezi, kuzeybatıdaki uzantısına ise Süveyş Körfezi denilir.
Kızıldeniz’in Mısır ile Sina yarımadası arasındaki uzantısı yapay olarak Akdeniz ile birleştirilmiş ve Süveyş kanalı açılmıştır. Bu nedenle Kızıldeniz ile Akdeniz buradan birleşmiş olur. Kızıldeniz’in en Kuzey batısında ve Süveyş civarında Kulzüm adında bir kasaba ve Kulzüm limanı vardır. Bu nedenle Kızıldeniz’e Kulzüm de denir. Bu liman ve kasaba Süveyş kanalı yakınında Hem Hint okyanusundan gelen hem de Akdeniz’den gelen gemilerin ikmal ve uğrak yeridir.
Güneyde ise Arap Yarımadası ucunda Babü'l Mendep (Bab el Mendeb) boğazı ile Hint Okyanusu'na bağlanır. Babü'l Mendep (Bab el Mendeb) Boğazı, Arap Yarımadasının güneydeki en batı ucu ile Afrika kıtasının en yakın olduğu deniz geçişi olmaktadır. Kızıldeniz, bu boğaz yoluyla Aden Körfezine bağlanır ve Hint Okyanusu ile birleşir. Aden kasabası ise Yemen’in güneyinde Umman denizi kıyısında eski bir şehirdir. Bu körfeze adını veren Aden’den dünyanın en meşhur incileri çıkmaktadır.
Kızıldeniz’in Arap ve Afrika kıtaları arasında Hint Okyanusundan Sina yarımadasına kadar uzunluğu yaklaşık 2000 km. dir. Kızıldeniz içindeki mercan kayalıkları ılıman deniz suyu sıcaklığı nedeni pek çok balık ve deniz bitkisi türlerine sahip bir denizdir. Bu körfez incilerinden başka mercanları, balıkları ve korsanların barınağı olması ile de meşhurdur. ( bkz ADEN KASABASI ŞIIR DÜNYAMIZDA ADEN VE İNCILERI )
Edebiyatta Kızıldeniz
Eski edebiyatta Kızıldeniz’den Hz Musa’nın Kızıldeniz’i ikiye ayırması, Aden İncileri, ( dürr-i Aden - Aden İncisi, dürr-i yekta, dürr-i yetim )
Dünyadaki en makbul inciler bu körfezden ve Aden kasabasından çıkar. Aden’den çıkan inciler damla veya yumurta biçiminde yassı veya yuvarlak biçimlerdedir. Bu inciler inciler parlaklık ve rengine göre de değer kazanır. Aden’de kuş yumurtası büyüklüğünde inciler de bulunmuştur.
Hz Musa’nın Firavundan kaçarken asası ile Kızıldeniz’i yarıp içinden yol açıp ahalisi ile geçmesi kıssası nedeni ile söz edilir. Kuran’da da anlatılan bu kıssaya göre Hz Musa asasını uzatarak denizi ikiye ayırmış, İsrail oğulları denizi geçerken takip eden Firavun ve askerleri denizde boğulmuştur. ( bkz Haman - Firavun ve Hz. Musa- ASIYE VE HZ MUSA KISSASI – )
KAYNAKÇA
[1] MUSTAFA L. BİLGE, https://islamansiklopedisi.org.tr/kizildeniz
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın