Kurban Kanını Sürmek – Kana Bulanmak
Kesilen kurban veya adağın kanını alına sürmek çok eski bir adettir. Kesilen adağın veya kurbanın kanından bir parmak alınarak oradakilerin alnına sürülür. Bu şekilde kurbanı veya adağın kesen kişinin yakınları ve orada bulunanların da sevaba iştirak ettiklerine inanılır.
İslam dini ile alakası olmayan bu âdetin İslamiyet öncesi Türklerinden günümüze kadar gelen bir âdet olduğu da düşünülebilir. Nitekim öldürülen eş, koca, kardeş veya babanın kanı olan giysiyi saklamak yahut da öldürüldüğünü kanıtlamak için kanlı gömleğini vb kanıt olarak getirip yakınlarına teslim etmek âdetinin günümüze kadar ulaştığını biliyoruz. Bu âdetin intikam için öldürülen hasmın kanını elbiseye sürmek ile de ilgili olabileceği ihtimali de bulunmaktadır.
İslamiyet öncesi dönemde alna sürmek ile ilgili olmasa da kesilen kurbanın kanını Kâbe duvarına sürüp dua etmek gibi bir geleneğin olduğu da bilinmektedir. Bu geleneğin Eski Mısır kültüründen Araplara geçtiği söylenebilir. Çünkü , “Eski Mısır’da da kurban edilen hayvanın kanının çevreye sürüldüğü ve bu kanın tanrı hakkı olarak düşünüldüğü” de bilinmektedir. Ahmet Paşa’nın aşağıdaki beytinde kurban kanının duvara da sürüldüğüne dair bir işaret bulunmaktadır.
Şehründe lâ'lün şevkine şol denlü kan ağlamışam
Kim bir der ü divâr yok yâkuut ü mercan olmamış Ahmet Paşa Şii
Divan ve halk şiirinde bu âdete nişane olan pek çok örnek bulunur. Kan sürünmek, kana batmak, kanla lekelenmek, ok, kılıç, mızrak hadeng gibi silahların kanla bulanması veya, gömleğe, elbiseye kan bulaştırmak, kana bulanmak şiir dünyamızda sık sık karşımıza çıkmaktadır. Eski devride silaha, kılıca, üstüne başına kan bulaştırmanın yiğitlik alameti olarak da kabul edildiği de açıktır.
Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre Fuzuli Şiirleri
Ey keman ebru kimim kurbanıyım bilsin bu halk
Hûnu kurban ile alnın ede ahmer kanım Necati
Bir dil mi kalmışdur bu tîr-i gamzeden kan olmamış
Bir cân mı vardur ol keman ebruya kurbân olmamış Ahmet Paşa Şiirleri
Iyd-ı adhâ mıdır ol dest kim eftâl-i misal
Hûnu kurban ile alnın ede ahmer kanım Necati
Beni cevrile öldürse dimen ol yâra kanludur
Halâl olsun ana kanum yiğitdür delikanludur Necati Bey Şiirleri
Sürh puş olmuş ser a pa kana girmiş dilberim
Gayri tıflân gerçi ancak cephede kan gösterir Fehim i Kadim
Kanlı gözyaşı dökmek ile ifade edilebilecek durumlar da bu konu içinde gösterilebilir.
Dem mü var kanlu yaşum çihreme yol eylemeye
Gün mü var leşker-i gam cana nüzul eylemeye Hayali Bey Ş
Kanlu yaşumla yazub yine fakîrâne ‘arz
İdeyin ahvâlümi ol şeh-i hûbâna ‘arz Edirneli Nazmi
Ne kanlar dökdügin ‘arz itse çeşmüm yâre âl aŋlar
Tenüm gamdan hilâle döndi dirsem bir hayâl aŋlar Bursalı Rahmi
Kan içmek, kanlının kanını akıtmak, kanlının kanını içmek, kanlının kanı ile lekelenmek, kanlının kanını yere dökmek, kanlının kanına bulaşmak, kan yalaşmak, kan kardeşi olmak vb gibi deyimlerin ifade ettiği her şey bu konu ile az çok alakalıdır. Tüm bunlar eski devrilerde kanı içilen varlığın iyi güçlerinin içilen , yalanan kan ile içenin ruhuna geçeceği ile de ilgili eski bir şaman inancından geldiği de düşünülebilir.
Kanumı içmege ol âfet-i cânum özenür
Meyl ider ölmege dil rûh-ı revânum özenür Baki'nin