Lokman Hekim- Efsaneleri ve Şiirlerde Lokman Hekim -
Yazıda Lokman Hekim ve Lokmanlar kimdir, Lokman Hekim efsaneleri, Lokman Hekim hikâyeleri, lokman ne demektir, Lokman Hekim Osmanlıca yazılışı, farklı Lokman Hekimler, ölümsüzlük iksiri, Lokman Hekim ile Şahmaran, Kuran’da Lokman, Lokman sureleri ve ayetleri, Danyal ile Lokman, Lokman Hekim’in yaşadığı yerler, ülkeler, Çukurova ve Misis’te Lokman Hekim, şiirlede beyitlerde , edebiyatta Lokman ve Lokman Hekim, eczacılık tıp ve hekimlik ile Lokman, konuları ele alınmıştır.
Lâl Olmak ( Lâl – i ebkem )
Yazıda lâl kelimesinin anlamı,Lâl – i ebkem , lâl ile eş ve yakın anlamlı kelimler, Ahraz, ebkem ve lüknet, Lal kelimesinin Osmanlıca yazılışı, dili ve yüreği lal olmak ne demek, lal olma örnekleri, Arapçada lal olmak, Türkçe ve Osmanlıcada lal olmak, ağzı dili lal olmak ne demek, şiirlerimizde lâl olmak nedir anlatılacak, lal ile ilgili beyit örnekleri verilecektir
Farsça kökenli bir sözcük olan Lâlin Osmanlıca yazılışı: Lâl : لال şeklindedir. Lal etmek deyimi ise birisini konuşamaz hale sokmak, susturmak anlamına gelir.
Sözlük anlamı: Lâl: dilsiz, . Konuşamaz duruma gelmek, dili tutulmak, bir nedenle konuşamaz hala gelmek, Kelimelerin ve sözlerin ağızda ve dudaklarda düğümlenmesidir.
Lâl olmak şaşkınlık, aşırı sevinç, aşırı şaşkınlık ve üzüntü nedeni ile fiziki bir neden yokken ruhi bir neden ile konuşamaz, sözcükleri telaffuz edememezlik durumudur. Lâl olmak fiziksel bir kusur değil, duyumsal, duygusal nedenlerle dilin tutulmasıdır. Aslında konuşma yeteneğinde kusuru olmayan birinin aşırı sevinç, üzüntü veya şaşkınlık hali ile o anda konuşamaz hale gelmesidir. Fakat fiziksel olarak kalıcı lâl olma durumu da vardır. Fiziki ve bedeni kusurlara dayalı olarak doğuştan veya sonradan dilsiz kalma durumuna da lal denilse bile böylesi kusurlar için daha ziyade dilsiz kelimesi tercih edilir.
Lal olmak ile ilgili eş veya yakın anlamlı sözcükler ve tamlamalar da vardır.
Lâl ü ebkem : ابكم و لال şaşa kalmış, dona kalmış, sükûta mecbur olmuş. Susmuş, dilsiz olmuş, Anlamlarındadır
Ahraz, ebkem ve lüknet kelimeleri Lâl ile yakın ve eş anlamlardadır. Lüknet, pelteklik, dil basıklığı, söz söylerken dilin tutulması anlamlarına gelir. ( Bkz : Lüknet Nedir ve Pelteklik)
Lal olmak, şiir dünyamızda, konuşamaz hale gelmek, konuşamamak dili tutulmak, sevinçten ve şaşkınlıktan dolayı sözcüklerin ağızda veya boğazda düğümlenmesi anlamları ile karşımıza çıkar. Bu nedenle edebiyatta ve şiirde lâl olmak ve onunla ilgili tablolar ve deyimler çok sık karşımıza çıkar. Lâl olmak daha ziyade sevgiliyi görünce başa gelen bir haldir. Âşıklar sevgilisini görünce âşıkların dili tutulur, konuşamaz hale gelirler. Genellikle lâl olan âşık olsa da, âşıklar bazen sırlarının açığa çıkmaması için sevgililere veya bülbüllere lal ol diye beddua da ederler.
Ey kudreti insânları lâl eyleyen Allâh!
Âcizlere ey bahş-i mecâl eyleyen Allâh! M. Akif Ersoy
Beyninde öten çanın sesinden
Binlerce minare ebkem oldu. M.A. Ersoy
Lâl olsun dillerim söyleme yada
Garip bülbül gibi ah u zar etme Aşık Veysel
Tıb ilminin aklı fikri yetmezmiş.
Hatip ağlar, ebkemağlar yarama... Abdurrahim Karakoç
Ebkem eyler Bû 'Alî Sînâ'yı ger bahs eylese.
Alî hikmet mekârim kâr-i pür efdâl ...
HAKİKAT )(
Lâl olur gönle ,kin olan hakikat.
Dal olur dünle ,şan olan hakikat.
Har olup gökte, köz kalan hakikat.
Hal olur senle ,tan olan hakikat. Aydın Çetinkaya