23.03.2016
CANA REDİFLİ GAZEL
Ne âteş ü bâd ü ne âb ü gil idüm cânâ
Sen serv –i hevâ-bahşa ben mâyil idüm cânâ
Dahi gili Ferhâdun olmamış idi tahmîr
Ben râh-ı meşakkatde pâder-gil idüm cânâ
Âlemde henüz adı yâd olmadın engûrun
Hum-hâne-i vahdetde ben kanzil idüm cânâ
Leylîye dahı Mecnûn olmamış idi meftûn
Ben vâdi-i hayretde lâ’ya’kil idüm cânâ
Aşk eyledi âvâre ben Hayretîyi yoksa
Her hıdmete cân ile müsta’cil idüm cânâ
(Çavuşoğlu-Tanyeri, 1981:133)
Günümüz Türkçesiyle:
1-Ey sevgili! Ben ne ateş, ne su, ne toprak ne de hava iken, sen arzu,istek bahşeden serviye âşık olmuştum.
2-Ey sevgili! Ferhad’ın çamuru/toprağı henüz yoğrulmadan önce sıkıntıyolunda ayağı çamur içinde (mec. Sıkıntı) idim.
3-Ey sevgili! Âlemde henüz üzümün dahi adı anılmadan önce benvahdet/birlik meyhanesinde körkütük sarhoş idim.
4-Ey sevgili! Mecnûn henüz Leylâ’ya âşık olmadan önce, ben hayretvâdisinde kendinden geçmiş bir durumda idim.
5-Ey sevgili! Aşk, ben Hayretî’yi âvâre etti, kendinden geçirdi, neyaptığını bilmez hâle getirdi. Eğer ben bu duruma düşmeseydim, senin heristediğini yerine getirmede canı gönülden çabuk davranırdım.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın