Nergis Nedir Şiir Dünyamızda Nergis
Osmanlıca yazılışı nergis : نرگس
Nergis, sözlüklerde “İri papatya biçiminde ortası yeşil veya sarı, yaprakları gri ve sarı bir çiçek” olarak tarif edilir. Nergis, soğanı zehirli, suyu uyuşturucu özellik taşıyan, , kokusu ve suyu bayıltıcı bir etki yaratan bir çiçektir.
Narkoz ve Narkisos adları ile nergis arasında köken ve anlam bakımlarından da alaka bulunmaktadır. Çiçekleri beyaz veya sarı yapraklı olan bu bitki türü, mahmur ve düşünceli bir bakışı andıran özelliği ile geçmişten beri edebiyatta üzerinde en çok durulan bir çiçek olmaktadır. ( bkz Narkissos Kimdir Narkisos Efsaneleri Nergis Narsist ve Narsisizm )
Nergis, görünümü ve kokusu ile ilgi çeken bir çiçektir. Nergis çiçeğinin ve adının Narsisizm ile de anlamca bağlantısı bulunur. Narsist, bir kişilik bozukluğu olarak görülmüş, başkalarının düşünce ya da isteklerine ilgisiz ama kendi benliklerine çok önem, istedikleri alakayı görmeyince de bunalıma giren kimlikleri ifade eden bir terim olarak kullanılmıştır.
Nergis, narkoz ve narsist kelimelerinin kökeni ise Narkisos adındaki efsanevi bir erkek güzelinden gelmektedir.( bkz Narkissos Kimdir Narkisos Efsaneleri Nergis Narsist ve Narsisizm ) Efsaneye göre nergisin ortaya çıkışı şu şekildedir. Hiçbir erkeğe aldırmayan ve onların aşklarına karşılık vermeyen güzel bir peri kızı olan Ekho, , ırmak ilahı Kephissos ile su perisi Liriope’nin oğlu, çok yakışıklı ve erkek güzelliğinin timsali olan avcı Narkissos’u görüp aşık olur. Ancak Narkissos, Ekho’nun bu aşkına aldırmayıp peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho ise kendisi, ne yüz vermeyen Narkisos’un aşkına dayanmayıp “Narkisos, Narkisos “ diye diye ölür. Ekho’nun kemikleri kayalara; sesi ise kayalarda 'eko' denilen yankılara dönüşür.
Bunu duyan Olimpos tanrıları Narkissos’a kızarak onu cezalandırırlar. Bir gün avdan gelen Narkissos çok susayıp, gölden su içmek isterken kendi güzelliğine âşık olur ve o da tıpkı Ekho gibi günden güne bu aşk ile eriyip bitmeye başlar. Narkisos’ta öldükten sonra vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.
Divan şairleri, şiirlerinde gül den sonra en çok nergisi kullanmışlardır. Negis, bayıltıcı kokusu ile bayıltıcı bakışlara benzetilmiş, güzel kokusu ile şarap gibi sarhoş eden bir göz veya çiçek olarak düşünülmüştür. Nergis daha ziyade göze teşbih edilen sevgilinin bayıltıcı bakışını ifade eden bir imaj olmaktadır. Nergisin altın gibi sarı yapraklara sahip olması, ortasındaki yeşil göbeğin uzaktan siyah gibi gözükmesi nergis ile sevgilinin gözü arasında irtibat kurulmasını sağlamıştır. Divan şairlerimiz nergisin yapraklarını kirpiklere benzetmişler, kokusunun bayıltıcı etkisi, sularının uyuşturucu nitelik taşıması nedeni ile olsa gerek nergisi mahmur eden şarap ve afyon gibi mest eden bir çiçek olarak tanımlamışlardır. Nergisin beyaz ve sarı renkli yaprakları, yapraklarının yere eğik durması bayıltıcı kokusu ve zarif görüntüsü, ince ve sivri yaprakları divan şairlerini birçok benzetmeye, kişileştirmeye ve hayallere götürmüştür. Divan şairlerimiz nergisin Antik Yunan esatirlerindeki öyküsünü de bildiğine dair işaretler vermiştir.
Niçin sık sık bakarsın öyle mirât –ı mücellaya
Meğer sen de kendi hüsnüne hayran mısın Kafir! Nedim.
Aynanın yüzüne niçin sık sık bakıyorsun. Ey güzel yoksa sende mi kendi güzelliğine hayransın
Nergis genelde sarhoş olmuş sevgilinin mest olmuş bakışları ile alakadar kullanılır. Bu bakışlar aşığın aklına kötü şeyler getirir. Bu nedenle nergis divan şiirinde mestane, bakış, elinde içki kadehi ile mest olmuş, sarhoş olunca boynu hafif eğilmiş ( tıpkı nergis çiçeğinin duruşu gibi) sevgili, şarap vb ile birlikte zikredilir.
Nergis halk ve âşık şiirlerimizde de karşımıza çıkmaktadır.
Baş koşdı nergis ü gül cem‘ oldı bir araya
Bir éki oñmaduklar birkaç yeñi yakaya Benli Hasan- Ahi -Dilsiz Danişment
Egerçi dil-ber ü ranâdur u cüvân nergis
Gözüñe fitne-durur sinüñ iy fülân nergis Ahmedi
İy gözi nergis yüzi berk-i semen
İy saçı reyhân boy serv-i çemen Ahmedi
Çü devr-i laledir ihlâ ile kadeh tutalım
Niteki nergis olur mest-i bî riyâ olalım Şeyhi
Nergis ü lâle çemen sahnına geldi câm ile
Sâkiyâ câmı pür eyle bâde-i gülfâm ile Şeyhülislam Yahya
Bîmâr tenim nergis-i mestin eleminden
Hûnîn ciğerim la’l-i dür efşânın içindir. Fuzuli
Dağlarda nergis sanırdım
Ala gözlü mestim seni
Sözünden özün tanırdım
Fehmederdim dostum seni Seyrani ( Everekli )
Yoluna bakmaktan bakar kör oldum
Nergis gözlüm senden ayrı düşeli
Didik didik diddim saçımı yoldum
Nergis gözlüm senden ayrı düşeli Devran Baba (d.1942)
Konma bülbül konma nergis dalına
Öldürürler aman bir yar yoluna
Ben de kurban olam fidan boyuna Eleşkirt Türküleri