24.05.2011
SÖYLEV (NUTUK)
Nutuk Kelimesinin Sözlük Anlamları ve Kökeni
Nutuk, Arapça kökenli biz sözcüktür ve dilimize de oradan geçmiştir. Sözlüklerdeki anlamları “Söz, konuşma – Söylev” ( TDK –Sözlüğü) , söz, lakırdı; söyleyiş, söylemek kuvveti şekillerindedir. Bu sözcük edebiyatımızda “bir topluluğa karşı söylenilen söz, hitabet" anlamında bir edebiyat terimi haline de gelmiştir.
Nutuk kelimesi Arapçada نطق “ntk “ kökünden türemiştir. Bu kökten türeyen kelimeler söz, söyleyiş, söz söyleme yeteneği ile alakalı olurlar. Nitekim nutk, natık, nutuk, naṭaḳa sözcükleri de bu kökten gelmişlerdir.
NUTUK EDEBİYAT TÜRÜ
Nutuk, edebiyatta iki ayrı terim olarak karşımıza çıkar. İlki dini tasavvufi âşık şiirimizde tarikata yeni giren dervişlere, ihvanlara, taliplere tarikatla ve tasavvufla ilgili öğütler veren tarikatın esaslarını aktarmak için yazılan tekke şiiri türüdür.[1] ( bkz Destur ve Nutuk Nedir Örnekleriyle ) Bu bahsimizde ise etkili bir konuşma hitabet türü olan nutuk türü söz konusudur.
Konuşma türü bir terim olarak nutukların eş anlamlıları, söylev ve hitabettir. Söylev (nutuk / hitabet): “Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe.” “Bir topluluğa, bir konu üzerinde görüş ve inançlarını aşılamak amacıyla yapılan konuşma” şekillerinde tarif edilebilir.
Nutuk, toplumu derinden etkileyen bir konu üzerinde toplumu heyecana sevk etmek, toplumu coşturmak, toplumu bir ülkü birliğine davet etmek, bir dileği, bir isteği topuma aşılamak veya toplumu bilgilendirmek maksadı ile yapılan yetkili, duygulu konuşmalardır. Nutuk’un amacı toplumu bir gaye etrafında kenetlemek, toplumun ortak hareket etmesini sağlamak siyasi, edebi askeri vb bir heyecan oluşturmaktır.
Nutuk’un amacı bilgi vermekten ziyade amaç birliği sağlamak, toplumsal bir heyecan yaratmaktır. Bu siyasi partilerin seçim konuşmaları, bir başkomutanın savaşa girmeden önce ordularına yaptığı söylevler, protesto amaçlı mitinglerde yapılan konuşmalar nutuk örnekleridir. Halide Edip’in İstanbul’un işgali sonrasında Sultan Ahmet Meydanında yaptığı nutuk, Malazgirt Zaferi öncesinde Sultan Alparslan’ın askerlerine yaptığı konuşma, Atatürk’ün onuncu yıl nutukları bu tür yazıların amaçlarını ve içeriklerini ortaya koyan bariz örneklerdir.
Nutuktaki amaç bilgi vermek değildir. O nedenle konferansa amaç ve içerik açısından pek benzemez. Konferansta bilgi amacı öne çıkar ve konferans veren kişinin sesi kullanması ile söylevcinin ses tonu da farklıdır.
Söylev( nutuk- hitabet ) ; topluluk önünde yapılan hazırlıklı bir konuşmadır. Bu nedenle söylev toplanacak kalabalığın eğitim, zekâ, hayal gücü ve psikolojileri göz önünde bulundurularak hazırlanır. Dinleyenleri düşündürmek, heyecana sevk etmek onlarda coşku uyandırmak onlarda hitabetin amacıdır. “Söylevde; aceleye getirmeden dinleyenlerin inanmasını sağlayacak biçimde konuşmak, dinleyenleri kıracak biçimde konuşmamak, gerekirse kendini dinleyicilerin yerine koymasını bilmek, basmakalıp sözler kullanmamak, abartarak konuşmamak gibi ahlâk ölçülerine önem verilmeli, özen gösterilmelidir”. [2]
Bilimsel ve Kültürel Söylev:
Örgün eğitim kurumlarında ders veren öğretmen ve öğretim üyeleri de öğrencilerin karşısında bir anlamda hatiptirler. Eğitimciler de derslerinin etkili olabilmesi için hitabet sanatının inceliklerine başvururlar. Ayrıca genele açık bilimsel toplantı, panel ve konferanslarda yapılan konuşmalar da bu gruba girmektedir. Belli bir kültürel derinliğe sahip düşünce adamları ve sanatçıların fikir; sanat ve kültür konularında verdikleri konferanslar da hitabet türü içinde değerlendirilirler.
Türk Edebiyatında Söylev:
Bilge Kağan’ın Orhun Abideleri bir çeşit nutuk niteliği taşır. Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtları siyasi amaçlarla yazılmış hitabet dilini kullanmış eserlerdir. Halide Edip Adıvar’ın (1884-1964), Mondros Mütarekesinden sonra İstanbul ve İzmir’in işgal edilmesi üzerine 16 Mayıs 1919'da İstanbul Sultanahmet’te düzenlenen protesto mitinginde yatığı konuşma da güzel bir örnek olmaktadır.
Hamdullah Suphi Tanrıöver (1885-1966) Mehmet Emin Yurdakul, Mustafa Kemal Atatürk, Süleyman Nazif, Rıza Tevfik Bölükbaşı, Behçet Kemal Çağlar, Selim Sırrı Tarcan, Osman Bölükbaşı… gibi siyasi kimliği olan kişiler siyasal söylevlerinde başarılı sayılabilir.
Fazıl Ahmet Aykaç Hitabeler (1934), Hamdullah Suphi Tanrıöver (1885-1966), Necip Fazıl Kısakürek Müdafaa (1946), Sahte Kahramanlar (1976), Yolumuz Halimiz Çaremiz (1977)… Osman Yüksel Serdengeçti (1917-1983)…
KAYNAKÇA
· [1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/destur-ve-nutuk-nedir-ornekleriyle/100098
· [2] S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 246)
Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya [email protected]
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın