Ölmeye Yatmak Hakkında Konu Özet Analiz Adalet Ağaoğlu

21.04.2019

 
 
 
Yazıda “ Ölmeye Yatmak Adalet Ağaoğlu    romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “ Ölmeye Yatmak Adalet Ağaoğlu  ” hakkında bilgiler “   Ölmeye Yatmak Adalet Ağaoğlu  “   romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları, “   Ölmeye Yatmak Adalet Ağaoğlu  adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
ROMANIN KONUSU YAZIMI İÇERİĞİ ESER YAZAR İLİŞKİSİ ANALİZLERİ 
 
Ölmeye Yatmak adlı roman Adalet Ağaoğlu  'nun "Dar Zamanlar" üçlemesi olarak adlandırdığı roman üçlemesinin ilk kitabıdır. Bu roman üçlemesi: Ölmeye Yatmak,  1973, Bir Düğün Gecesi(1979) ve Hayır (1989) [1]adlı romanlarından oluşur.
 
İlk romanı "Ölmeye Yatmak" 1973’te yayımlanmış bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu olmuştu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi(1979) ve Hayır (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazanmıştı. [2]
 
Ön planda Aysel’in hayatını sorgulamasını anlatan roman arka planında döneminin siyasi yapısını ve ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortamı betimlemiştir.  “Bu eserinde görülmeye başlayan dönemleri ve insanları irdelemeye yönelik sorgulama yöntemi kalıcı hale gelecek sonraki romanlarında da karşımıza çıkacaktır.”
 
Romanın kahramanı Aysel ile Adalet Ağaoğlu’nun biyografisi arasında pek çok ortak nokta vardır. Doç Aysel, tıpkı yazar gibi 1938 doğumludur. Romandaki Aysel gibi yazarda ortaokuldan sonra liseye devam edebilmek için ailesiyle sürtüşmeler yaşamış okula gitmemesi için baskıya uğramış,  yazar da tıpkı Doç Aysel gibi Ankara’da okumuştur.  Adalet Ağaoğlu 1953 yılında Tiyatro konusunda görgü ve bilgisin arttırmak üzere Paris'e gitmiş romandaki Doç Aysel’de Paris’e gitmiş ve akabinde evlenmiştir. Adalet Ağaoğlu’nun evliliği de Paris’e gittiği yıllarda gerçekleşmiştir.
 
Ölmeye Yatmak romanı, okuyup Prof. olduğu halde özlediği hayata kavuşamamış olan kocasını da aldattığı için pişmanlık duyup intihar etmeye kalkışan hamile bir Doç. olan Aysel’in bir otel odasında yattığı bir buçuk saatlik bir süre üzerine kurgulanmıştır.
 
Roman saat yedi otuzda başlayan ve saat dokuzda sona eren bir buçuk saatlik bir süreç içiresinde hayatının otuz yılını gözden geçiren bir kadının iç hesaplaşmaları, intihardan vaz geçip, doğacak çocuğu için hayata tutunmaya karar vermesi; diğer yandan da 1938 ile 1969 yıllarındaki, dönemin siyasi yapısını ortaya koymaktadır.  
 
Romanlarında bireylerin iç dünyalarındaki çatışmalarla iç çatışmalarının dış dünyadaki çatışmalarına yansıyan yönlerini irdeleyen psikanalizci bir açıdan ele almayı seven Ağaoğlu, toplum ve birey ilişkisini gündemde tutan konuları ve iç monologları işlemeyi seven bir yazar olmuştur. “[3]
 
“Ölmeye Yatmak romanı biçim açısından da ilginç. Çok geniş bir dönemi anlatmak isteyen romancı, Aysel’in ruh dünyasının yanı sıra toplumsal olayları, Aysel’i Doçent Aysel hâline getiren koşulları yarı belgesel bir tarzla eserine katmış olur.” Selim İleri
 
 Kişiler
Aysel: Kocasını aldattığı için intihar etmek isteyen Prof. Ömer’in karsı Doç. Aysel
Salih Efendi:  
Ali:  Türkçü ve Turancı bir kişidir. Aysel Dereli’nin ağabeyi.
Dündar öğretmen:  Aysel’i ve arkadaşlarına iyi bir gelecek sağlamak için uğraşmış olan öğretmenleri
Aydın: Doç. Aysel Dereli’nin intihar edeceği odaya çağırdığı bir kere de öpüştüğü, Aysel’e romantik bir ilgi duyan diplomat
İlhan: Aysel’in okumasına dahi karşı çıkan Turancı abisidir.
Ömer: Doç. Aysel’in prof.  kocası
Engin: Doç. Aysel’in kocasını aldattığı öğrencisidir.
 
Ölmeye Yatmak Özet
 
Nisan ayında bir sabah ı saat yedi buçukta Doç. Aysel Dereli intihar etmeye karar vermiş ve Ankara’da lüks bir otelin on altıncı katında ölmeye yatmıştır.
Doç. Aysel Dereli, kocası Profesör Ömer’i öğrencisi Engin’le aldatmış yaşadığı pişmanlıktan dolayı da intihar etmeye karar vermiştir.  Tamamı bir buçuk saat süren bu ölmeye yatmak sürecinde Prof. Aysel dereli hayatı kendisiyle hesaplaşmaya başlar.
 
Toplum yapılarını inceleyen bir bilim adamı olan Doçent Aysel Dereli, kıyafetlerini çıkarıp yatağa uzanır. “Okumuş olmanın ne işe yaradığını” sorgulamaya başlamıştır. Öğrencisi Engin ile geçirdiği gecenin ayrıntılarını düşünmeye başlayan Aysel Dereli arkadaşı Aydın’a ulaşmaya çalışır ve intihar etmek için seçtiği odaya onu çağırır. (Ancak Aydın odaya gelene kadar Aysel oteli terk edecektir)
Bu arada Aysel Hanım, geçmişini sorgulamaya başlar. Böylece anıları onu alıp ufak bir ilçedeki okul müsameresine kadar götürür.  Aysel, 1938 yılında ilkokulu bitirdikten sonra,  bir ortaokula gelir Bu okulda ise en sevdiği ve tesiri altında kaldığı öğretmen ise Dündar öğretmendir. Atatürkçü ve idealist bir öğretmen olan Dündar Öğretmen’i n en sevdiği öğrencileri Aysel, Aydın, Ali ve Ertürk’tür. Aysel, Dündar Öğretmen ve adı geçen arkadaşları ile hazırladıkları bir okul müsameresi ile ilgili sahneleri hatırlar. Aysel, Aydın, Ali ve Ertürk, bu idealist öğretmenin yetiştirdiği ve yön verdiği en gözde öğrencileridir.
 
Dündar öğretmen, Aysel’in Türkçü abisi İlhan’a rağmen Aysel’in Ankara’ya gönderilmesini sağlamış küçük bir esnafın kızı olan Aysel’in doçent oluşunda en büyük katkısı olan bir kişi olmuştur.
 
Aysel, Üniversiteyi bitirdikten sonra Paris’e gitmiş orada eğitimini tamalarken üniversitede çalışan Ömer ile evlenmiştir.
 
Yoksul bir ailenin çocuğu olan Ali, Dündar Öğretmen’in ısrarlarıyla tüm zorluklara katlanıp,  Ankara’ya gitmiş ve teknisyen olmuş,  , bir süre de radyoda çalışmış ama en sonunda elektrikçilik yaparak hayatını sürdürmüştür.
 
Ertürk, askeri olmayı seçmiş ve subaylık yaparken yasak olduğunu bilmediği Andre Gide’in  “Dar Kapı” adlı kitabı okurken yakalanmış; bu olaydan sonra, ordunun ve devletin hoşuna gitmeyecek en küçük detayları bile gözden kaçırmamaya çalışan yasalara çok sadık bir adam olup çıkmıştır.
 
Aydın ise, Galatasaray ile Gazi Liselerinde gel gitler yaparak en sonunda diplomat olmayı başarmıştır. Bu nedenle Aydın diğer arkadaşlarına nazaran daha “yüksek” çevrelere ve daha yüksek gelire ulaşmayı başarmıştır.
Aydın,  okul yıllarından beri Aysel’e ilgi duyan,  onunla sevgili olmaya çalışan birisidir. Aralarındaki en önemli yakınlaşma sadece tek bir öpüşmeden ibaret kalmış, Aysel Ömer ile evlendikten sonra bile aralarında devam eden romantik alakayı sürekli hissetmişlerdir. Aysel ölmeye yattığı vakit işte bu nedenler ile Aydın’ı çağırmıştır.
Fakat , “ Okumuş olmanın bir işe yaramadığını anlayan Aysel’i ölmeye yatmaktan kaldıracak çok önemli nedeni de vardır. Aysel intihar ederse doğacak çocuğunu da öldürmek zorundadır.
 
Aysel çıplak bir vaziyette Aydın’ı beklemektedir.  Ölmeden önce Aydın ile yarım kalan romantik aşklarına belki de somut bir tensel ilişki katmayı da arzu etmek istemiştir. Fakat doğacak olan çocuğunu da öldürmüş olacak olmak, Aysel’i intihardan vaz geçirir. Ölmeye yatmaktan vaz geçen Aysel çabucak toparlanır Aydın gelmeden önce otelden ayrılmalıdır. Nitekim saat dokuza geldiğinde Aydın henüz gelememiş ama Aysel oteli terk etmiştir.
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar